TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, önemli açıklamalarda bulundu.
Abone olTBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, 27 Nisan sürecinde CHP'nin dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'tan darbe yapmasını beklediğini söyledi.
Burhan Kuzu, 12 Eylül'de yapılacak referandum öncesi Cihan'a önemli açıklamalarda bulundu. Anayasa değişikliğiyle birlikte ordudan ihraç edileceklerin durumuyla ilgili tespitlerde bulunan Kuzu, ayrıca askeri mahkemeler ile sivil mahkemelerin arasındaki yetki kavgasının sona ereceğini ifade etti.
27 Nisan 2007 tarihinde Genelkurmay'ın internet sitesinde yayınlanan bildiriyle ilgili o döneme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Kuzu, CHP yönetiminin o dönemde Yaşar Büyükanıt'tan darbe yapmasını beklediğini de sözlerine ekledi. 27 Nisan'da yayınlanan bildiriye ilk kez bir Hükümet'in darbeye karşı dik duruş sergilediğini söyleyen Burhan Kuzu, Başbakan'ın o dönemki tavrının çok anlamlı olduğunu sözlerine ekledi.
"ORDUDAN İHRAÇ EDİLENLER İADE-İ İTİBAR KAZANACAK"
Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı, 12 Eylül'de yapılacak referandumun kabul edilmesi durumunda ordudan ihraç edilen personelin mahkemeye müracaat etmesiyle iade-i itibarlarını kazanabileceklerini söyledi. Kuzu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Mesela 1985 yılında atılmış üsteğmenin, arkadaşlarının da bugün kuvvet olduğunu düşünün. O yaşta geri dönüp ne yapacaklar diye soruyorlar. Oysaki mühim olan iade-i itibardır. üsteğmenin dava açması durumunda, kazanabilir. Böylece emekli edilmeyenlerin bile emeklilik hakkı doğabilir. Başka yerde işe girme şansları olur. Özlük haklarına kavuşur. Tazminatını alabilir kimlik sahibi olabilir ve TSK'nın sosyal tesislerine girebilir. En azından iade-i itibarları verilmiş olur."
"ASKERİ VE SİVİL MAHKEMELERİN ARASINDAKİ YETKİ KAVGASI BİTİYOR"
Burhan Kuzu, Anayasa değişikliğinin uzun zamandır tartışma konusu olan askeri mahkemeler ile sivil mahkemelerin arasındaki yetki karmaşasının da sona ereceğini belirtti. Prof. Dr. Burhan Kuzu, özellikle darbe ve darbeye teşebbüs gibi suçları işleyen askeri personelin sivil mahkemelerde yargılanacağını vurguladı. Kuzu; "Askeri ve sivil mahkemelerin arasındaki kavga bitiyor. Özellikle darbe ve darbeye teşebbüs olan, son dönemde bildiğimiz Sarıkız, Ayışığı, Balyoz, buna benzer isimlerle anılan darbe teşebbüslerine bundan sonra direk sivil mahkeme bakacak. Bu düzenlemeler Genelkurmay ve üst düzey askeri yetkililere danışarak yapılmıştır" açıklamasında bulundu.
Burhan Kuzu, Türk siyasi tarihine e-muhtıra olarak geçen 27 Nisan bildirisiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kuzu, o dönem CHP'nin askerlerden darbe yapmasını beklediğini söyledi. Kuzu açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Biz darbelere karşı bir Hükümet'iz. Bunda da samimiyiz. Tipik örneğini 27 Nisan bildirisiyle de gördük. Siyasi tarihimizde ilk defa bir Hükümet darbeye karşı durmuştur. CHP o dönem, Yaşar Büyükanıt'dan darbe yapılmasını bekledi. İstedikleri olmayınca da o insanlar daha ılımlı daha demokrat davranınca acaba anlaştılar mı? Sorularını gündeme getirip çamur atmaya kalktılar. Madem biz anlaşma yaptık, peki o zaman 27 Nisan bildirisi sırasında neden CHP'nin genel başkanı, genel sekreteri ve diğer yöneticileri buna destek oldular. CHP'den, buna imzasını basar, geç bile kalındı, bizim hassasiyetimizi asker aynen dillendirdi diye açıklamalar yapıldı. Bende soruyorum niye o zaman 27 Nisan bildirisine destek oldu CHP."
"27 NİSAN BİLDİRİSİNE VERİLEN CEVAP, BİR İLKTİR"
Burhan Kuzu, 27 Nisan bildiri haberini televizyondan İstanbul'dayken öğrendiğini söyledi. Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bildiriyi görünce canımız çok sıkıldı. Çünkü ortada bildirinin yayınlanmasını gerektirecek bir tablo yoktu. Aslında bildiriyle, Cumhurbaşkanı'nı seçtirmemek için gözdağı veriliyor. Hatta eski bir YÖK Başkanı da bir televizyon kanalına telefonla katılıp, bildiriden sonra bu gece rahat uyuyabilirim dedi. Belli bir kesim içine buz konmuş gibi rahat etti bir anda. Hem demokrat geçiniyor bu kesim hem de bugün referanduma hayır diyen kesimdir. Bilindiği gibi Hükümet dik durdu. O gün Başbakan meseleye el koyarak açıklama yapıldı. Açıklama da da Hükümet'e karşı çekilmiş olan bir tutum ve tavırdır, buna yetkiniz yoktur denildi. Böylece ilk defa böyle bir müdahaleye cevap verilmiş oldu.
"12 EYLÜL İLE HESAPLAŞALIM DİYENLER NEDEN ERGENEKON SÜRECİNİ TIKAMAYA ÇALIŞIYOR?"
12 Eylül askeri müdahalesini gerçekleştiren komutanlarla da hesaplaşma iddialarına da temas eden Burhan Kuzu, AK Parti olarak hesaplaşalım diye bu düzenlemeleri yapmadıklarını söyledi. Kuzu bugün sıcak darbe planları olduğunu, söylerken oldukça ilginç bir noktaya temas etti: "12 Eylül ile hesaplaşalım diyenler neden Ergenekon sürecini tıkamaya çalışıyor. Asıl darbe planları, çete orada. Onu aydınlatalım bakalım oradan neler çıkacak bir görelim. Çok ciddi iddialar var. 12 Eylül'den sol kesimin kuyruk acısı var. Partimiz kapatıldı, sağcılar Hükümet oldu gibi 12 Eylül'ün sola karşı yapıldığı iddiası var. Onun için 12 Eylül ile hesaplaşma içerisindeler. Ama CHP 12 Eylül'ü yapanlara yargılama yolunu açacak geçici 15. maddeye evet bile diyememiştir. 12 Eylül'cüler yargılansın diyenler, 27 mayıs 1960, 28 Şubat'a, 27 Nisan'a, 71 muhtırasına ses çıkartmayıp, sıcak ilişki içinde gözüküyorlar."
TSK'nin iç hizmet kanunun da yer alan 35. maddenin yeniden düzenlenmesi ile ilgili CHP'nin TBMM'ne verdiği önergeyi de değerlendiren Burhan Kuzu, CHP'yi bu konuda samimi bulmadığını ifade etti. Fakat 13 Eylül'de yeni yasama döneminin başlamasıyla konuyu görüşebileceklerini sözlerine ekledi.