CHP'nin elindeki belgeler gerçek mi, belgelerde ne var? Bugün belgelerin sahte olduğu iddiaları üzerine CHP karşı hamle yaptı. CHP sözcüsü Bülent Tezcan belgeleri tek tek gösterdikten sonra gazetecilere söz konusu dekontları dağıttı.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu, kardeşi, eşi ve dünürü ile ilgili CHP Grup Toplantısı'nda açıkladığı belgelerle ilgili tartışma sürüyor.
CHP, "belgeleri neden savcılığa vermiyor" ve "Neden basına dağıtmıyor" sorularına tatmin edici cevaplar veremiyor. Ankara Başsavcılığı'ın soruşturma açıp resmen istediği belgelerle ilgili CHP'den flaş adım geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Belgeleri tek tek gösterdikten sonra gazetecilere dağıttı. Tezcan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
- Açtırma kutuyu söyletme kötüyü derler. Mübarek cuma günü, bize kutuyu açtıracaklar. Biz, TBMM bu konuyu görüşsün dedik ama hakim irade bu konunun görüşülmesinden anlaşılan o ki rahatsız. Biz kutuyu açtık, bundan sonraki artık kutunun içinden çıkanlardan kimin rahatsız olacağı ile ilgili.
- Araştırma önergemiz AK Partili vekillerin oyuyla reddedildi. Parmak hesabı, vicdan hesabına hakim geldi. Hani diyorlardı ya, niye paylaşmıyorsunuz diye. Paylaşacağız. Şimdi milletle paylaşacağız. Size gösterdiğim bu belgeleri size dağıtacağım.
- 4 günde muhalefeti susturmak için büyük bir medya ordusu ve psikolojik saldırıyla boğuntuya getirmeye çalıştılar ama yapamadılar. Sayın Erdoğan çok açık bir şey söyledi: Bu şirket satışıdır. Yakınlarım satış yaptı karşılığında bunu aldılar. 1 sterlinlik şirketin sahibi Sıdkı Ayhan. Bu hissesini sonra 2,5 ay üzerinde tutmuş. 15 Kasım 2011 tarihinde Kazım Öztaş diye birisine devretmiş. Kaça devretmiş. 1 sterline. Kaç hisse 1 hisse… Tablo şudur: 1 ay sonra yani 15 Aralık 2011 tarihinden itibaren söylenen para trafiği başlamış. 4 Ocak 2012 tarihleri arasında 20 gün içinde bunlar arasında 15 milyon dolarlık bir trafiği yaşanmış.
CHP'nin basın mensuplarına dağıttığı klasörde para transferlerine ilişkin banka dekontları, swift mesajları yer alıyor.
Klasördeki bir diğer belgenin ise Man Adası'nda kurulduğu belirtilen şirketin kuruluş belgesi olduğu iddia ediliyor.
Belgelerin 2011 sonu ve 2012 başına ait olduğu belirtiliyor. CHP söz konusu belgeleri pazartesi günü savcılığa iletecek.
DEKONTLARI GÖSTERDİ
Mustafa Erdoğan’ın 1 milyon 250 bin Dolarlık dekontu. Bu mu sahte? Ziya İlgen 1 milyon 250 bin dolarlık dekont. Dekontun aslı bu. Bunlar mı sahte. Ahmet Burak Erdoğan 1 milyon 450 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte. Şimdi fotokopilerini hepinize vereceğim bunların. Ahmet Burak Erdoğan 2 milyon 350 bin dolarlık banka dekontunun orijinali. Bu mu sahte? Mustafa Gündoğan 1 milyon 250 bin dolarlık dekont. Hani sahteydi? Osman Ketenci. Dünürü. 1 milyon 250 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte? Osman Ketenci yine 1 milyon Dolarlık dekont. Bu da sahte. Hangisi sahte? Mustafa Gündoğan 250 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte? Mustafa Erdoğan 2,5 milyon dolarlık dekont. Bu mu sahte? Ve son olarak Ziya İlgen enişte. Hani darbeyi haber veren. 2,5 milyon dolarlık dekont bu mu sahte? Hangisi sahte. Bunların tamamı orijinal belgeler. Sahte diyenlere sesleniyorum. Biz sahte işi bilmeyiz.
'ŞİRKET SATIŞINI BİLMİYORDUK'
Dediler ki şirket satışı için verildi. Nasıl bir şirket satışı? Yani, kim söyledi AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan söyledi. Biz sadece para gitti derken para geldiğini öğrendik. Daha vahim. Şu sorunun cevabını vermelisiniz. Hangi şirketi sattılar? İkinci soru: Bu şirketin ortakları kim? Kamuoyunun bilme hakkı var. Üçüncüsü sermayesi ne kadar bu şirketin? Bu şirketin bilançosu varlıklar ne? Bunları kamuoyunun bilme hakkı var. Devir senetleri nerede? O devir senetlerini çıkarın bakalım kim varmış bu ticaretin içinde? Ne zaman kurulmuş o şirket? Ne kadar faaliyet yürütmüş ne kadar para kazanmış? Sayın Erdoğan’a teşekkür ediyoruz bu soruları sorma fırsatı verdi. Kendi pencerelerinden izah etmeye kalktı şirket satışından bahsetti. Şirket satışını öğrendik. Biz şirket satışını bilmiyorduk.
'BU NORMAL BİR TİCARET Mİ?'
Bu ne demektir? 5 lirası olan bir şirket 60 milyon liralık bir şirketi satın alıyor. 60 milyonluk değeri olan bu şirket de cebinde 5 lirası olan bu şirkete güvenip ticaret yapıyor. O şirketin kurulduğu yer de Türkiye değil. Şirket adını bile bilmediğimiz bir adada kurulmuş. Ve herkes biliyor ki karanlık işlerin yapıldığı yerler buralar Off shore cennetleri… Kazım Öztaş 15 gün içinde 60 trilyon ödeme gücüne nasıl ulaşmıştır. Transferden sonra Bellway’in ortakları başka ne işler yapmışlardır? Kazım Öztaş bugüne kadar ne kadar vergi ödemiştir? Bu parayı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakınlarına ödemiş. Dünyanın her ciddi ülkesinde bu olayın üzerine resmi kurumlar gider. Bu basit ticari bir ilişki değildir. FETÖ’nün okunmuş 1 dolarlarını görmüştük. Şimdi sihirli 1 sterlinleri gördük. Bu normal bir ticaret mi? Sahte filan değil. Böyle bir ilişki karşınıza çıktığında ortalama bir insanın aklına iki şey gelir: Birincisi kara para aklama…Ya da vergiden kaçırma…
BELGELERİN ORJİNALİNİ SAVCILIĞA VERECEĞİZ
Bu arkadaşlarımızın ada hassasiyetini biliyoruz. Daha önce sayın Başbakan'ın çocuklarının off shore adalarında hesabı çıkmıştı. Şimdi belgeleri ortaya koyduk. Ama bir şeye üzülüyoruz. Aynı ada hassasiyetini Yunanistan’ın işgal ettiği Ege adalarında da göstermelerini bekliyoruz. Ortada milletin vicdanını yaralayan bir hırsızlık vardır Belgeleri sizlerle paylaşacağız. Belgelerin orijinallerini savcılığa vereceğiz. Kutuyu artık açtık."
BELGELERLE İLGİLİ İLK YORUMLAR: CHP'nin açıkladığı belgelere ilk yorum Burhan Kuzu ve Savcı Sayan'dan geldi. İşte attıkları twitler;