Türkiye'nin üyeliğine kuşkuyla yaklaşan Fransa'da tartışmalar sürüyor. Fransız Le Nouvel Observateur gazetesi Chirac ile Sarkozy arasındaki çatışmaya yer verdi.
Abone olAvrupa Birliği'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesinin ardından, Türkiye'nin üyeliğine kuşkuyla yaklaşan Fransa'da tartışmalar sürüyor. Tartışmanın iki cephesi var. Türkiye'nin birliğe girmesini destekleyen cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Türkiye karşıtı görüşlere sahip, iktidar partisinin genel başkanı Nicolas Sarkozy. Fransız Le Nouvel Observateur gazetesinde bugün yer alan bir yorumda, Chirac ile Sarkozy arasındaki Ankara çatışmasına yer verildi. Sarkozy'nin, Cumhurbaşkanı Chirac'ın 'Türkiye'ye tarih verilmesi, ancak son sözü Fransız halkının bir referandumda söylemesi' yönündeki görüşüne daha yakın durabileceği, ancak bunu yapmamayı tercih ettiği belirtiliyor. Yazıda şöyle deniyor: "Chirac Brüksel zirvesinde görüşmelerde bulunurken, Sarkozy Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu ve imtiyazlı ortaklık seçeneğini tercih ettiğini ilan etmekten kaçınmadı. Bu, Gaullist aile içinde daha önce benzeri görülmemiş bir duruma ışık tutuyor: Cumhurbaşkanı'nın kendi partisi içinde azınlığa düştüğü ve kamuoyu önünde partinin lideriyle çatıştığı bir duruma." L'Express: "Evet, eğer..." Fransız L'Express gazetesinde yer alan bir yorumda ise, kendi partisi ve kamuoyu Ankara'ya karşı bir tutum geliştirirken, Cumhurbaşkanı Chirac'ın Ankara'nın Avrupa Birliği'ne girmesi talebine karşı sürdürdüğü "Evet, eğer..." yaklaşımı sorgulanıyor. "Chirac; partisine, parlamenter çoğunluğa ve kamuoyuna karşı gelerek cesur bir devlet adamı olduğunu mu ispatlamaya çalışıyor? Bu şahane çözüme, Türkiye'nin ya da Almanya'nın tam üyelik haricinde herhangi bir seçeneği reddetmeleri nedeniyle mi itildi?" diye soruyor L'Express. Gazete, Chirac'ın sözlerindeki 'evet'in duyulduğuna, ancak 'eğer' kısmının gözardı edildiğine de işaret ediyor ve bu 'eğer'in içinde, Türkiye'nin müzakereler sırasında yerine getirmesi gereken 30 bin sayfalık koşullar olduğunu belirtiyor. Yazı, 'Jacques Chirac'ın Türkiye sorununa Bizans dilinde çözüm aramaya çalıştığı' yorumuyla noktalanıyor.