Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının dokuzunun tutuklanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Avukatların ev ve ofislerinin aranmasındaki usulsüzlüklerden, gözaltındaki kötü muameleye kadar pek çok başlık da gündeme geliyor.
Abone olÇağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının dokuzunun tutuklanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Avukatların ev ve ofislerinin aranmasındaki usulsüzlüklerden, gözaltındaki kötü muameleye kadar pek çok başlık da gündeme geliyor.
Ankara Barosu yaptığı yazılı açıklamada savcılık sorgusunda yöneltilen sorulara dikkat çekti ve “Demokratik hukuk devletinde yaşamanın en doğal gereği olan çeşitli eylem ve etkinliklerle toplumsal muhalefet oluşturmanın suç kapsamında sorgulamasının yapılması, çok ciddi soru işaretleri doğurmaktadır.” dedi.
Baro ayrıca bu uygulamaların yürütüldüğü özel görevli mahkemelerin, kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemeleriyle (DGM) arasında bir fark olmadığını savundu. Ankara Barosu “İsmi dışında tamamıyla DGM yapısında olan özel görevli mahkemeler, evrensel değerler temelindeki hukuk yerine kendi uygun gördükleri hukuku uygulamaya devam etmektedirler.” dedi.
ÇHD ikinci genel başkanı Münip Ermiş de, tutuklamalara tepki gösterenler arasında. Ermiş “müvekkilleri olan avukatlarına” yönelik sunulan delilleri eleştirdi ve bu delillerden bazılarını şöyle sıraladı:
“Arkadaşlarımızın vekil-müvekkil ilişkisi çerçevesinde gerçekleştirdiği cezaevi görüşmeleri, Kolluk Birimlerinde müvekkillerine hak hatırlatmaları, müvekkillerinin karakollarda tutanakları imzalamaması, Engin Çeber davasının duruşmaları sonrasında Bakırköy Adliye önünde yaptıkları basın açıklamaları, Adli Tıp Kurumundan aldıkları müvekkillerinin cenazeleri, aldıkları dava türleri, yürüttükleri davaların istatistik verileri, 10-15 yıl öncesi tarihi taşıyan ve nereden geldiği belli olmayan bilgisayar çıktıları delil diye önümüze sunulmuştur.”
Gözaltında yaşananlar
Avukatların gözaltı sürecini BBC Türkçe’ye değerlendiren Ermiş, mahkeme tarafından yakalama kararıyla birlikte “vücut bulgularının alınması” kararı verildiğini, ancak bunun Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre sadece, “özel koşullarda ve suça ilişkin bir değerlendirmeyle” alınabileceğini söyledi.
Münip Ermiş, avukatların bu uygulamaya itiraz ettiklerini, ancak bu örneklerin zorla alındığını belirtiyor. “Atfedilen suçlar göz önüne alındığında bu vücut bulgularının alınmasına yeterli bir gerekçe yok” dedi ve ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın tükürük ve kan örneği vermek istememesi üzerine “yere yatırılarak doktor nezaretinde zorla vücut bulguları alındığını” söyledi.
Ermiş aynı zamanda, gözaltındaki kadın avukatların tuvalete götürülmediğini ve bunun da “su içmemeleri için yapıldığını” söyledi. “Arkadaşlarımıza üç gün boyunca su verilmedi. Musluktan su içmemeleri için de tuvalete götürülmediler. Bu işkence anlamına gelir." diyen Münip Ermiş, tutuklu bir kadın avukatın bu nedenle “tuvaletini bir battaniyeye yaptığını” söyledi.
Ermiş, bunlarla ilgili savcılığa şikayet dilekçesi verildiğini belirtti. Ermiş ayrıca, gözaltındaki avukatların içeride emniyetin verdiği yemeği yemediğini, fakat dışarıdan getirilen su ve şekerin de kendilerine verilmediğini aktardı.
Ege ve Marmara Baroları’ndan destek
Ege ve Marmara bölgesindeki Barolar da, ortak bir açıklama yaparak bazı basın kuruluşlarını eleştirdi ve “bazı basın yayın organlarında meslektaşlarımız terör örgütü üyesi olarak lanse edilmiş ve bu yönlü yayınlar yapılmıştır” ifadesini kullandı. Ege ve Marmara Baroları, operasyonu ve tutuklamaları “savunma mesleğine saldırı ve tahammülsüzlüğün zirveye çıktığı nokta” olarak niteledi.
18 Ocak’ta sabaha karşı ÇHD Ankara ve İstanbul Şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosu’na yapılan operasyonlarla gözaltına alınan avukatlar dün Çağlayan Adliyesi’nde nöbetçi hakimin karşısına çıkarılmıştı. “DHKP-C operasyonları” kapsamında gözaltına alınan avukatlardan dokuzu hakkında bu sabah tutuklama kararı çıktı. Tutuklanan avukatlar arasında, hakkında gözaltı kararı çıktığı sırada Şam’da bulunan ve Türkiye’ye dönen ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı da bulunuyor.
Gözaltına alınan avukatlardan ikisi, dün savcılıkça serbest bırakılırken, bir diğer avukat da bu sabah mahkeme tarafından salıverildi.
Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan Grup Yorum üyeleri de, dün savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmışlardı.