BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.958,90
HABER /  MEDYA

Charlie Hebdo dergi saldırısına İngiliz ve Alman basını yorumu

Dün 3 saldırgan tarafından Paris'te Charlie Ebdo dergisine yapılan katliam gibi saldırı, İngiliz basını ve Alman basının bir numaralı gündemi oldu.

Abone ol

İngiliz ve Alman gazetelerinin bugün manşetleri Fransa'nın başkenti Paris'te dün yaşanan kanlı saldırı yer alıyor. Her iki ülke basınında da Charlie Hebdo dergisine yönelik düzenlenen saldırıya ilişkin olayın olası neden ve sonuçlarına analizler yer aldı. 

İşte İngiliz ve Alman basınından çarpıcı analiz-makalelerle 'Charlie Hebdo' saldırısının perde arkası ve doğruacağı sonuçlar:

INDEPENDENT'TAN ÇİZİMLİ KINAMA

Independent, başlık kullanmadan ilk sayfasında bir çizimle saldırıya ilişkin haberini verdi. Dergi saldırıyı "Charlie Hebdo dergisi ekibinin katli, konuşma özgürlüğüne bir saldırıdır. Tüm medya organları buna direnmelidir." diyerek kınadı.

Gazete, Charlie Hebdo ile aynı binada yer alan bir TV şirketinin çalışanlarının olayla ilgili tanıklıklarını da aktardı:

"Luc Hermann, ofisleri Charlie Hebdo ile aynı binada ve aynı katta yer alan bir televizyon şirketi olan Premiere Lignes'in yetkili müdürü. Dün, ofisinde yaklaşık 30 kişi vardı. Muhabirlerimiz ağır ateşi duydu. Binanın saldırı altına olduğunu ve hedefin Charlie Hebdo olduğunu hemen anladılar. Ön kapıyı kapattılar."

"Kendileri muhabir. Güvende olduklarını anladıklarında saldırganları görüntülemek ve hikayeyi anlatmak istediler. Saldırganların polis memurlarına ateş açmalarını görüntülemeyi başarabildiler."
Luc Hermann saldırganların kaçmalarından sonra Charlie Hebdo'nun haber odasına ilk girenin ekibi olduğunu söyledi:

"SON DERECE ŞOKE EDİCİ"

"Üç ya da belki de dört muhabirimiz haber odasına girdi. Tüm gördüklerinin her yerde kan ve yaralı insanlar olduğunu söylediler. Yaralı insanlara yardım etmeye başladılar. Bu, onlar için son derece şoke ediciydi. Onları bina dışına çıkartmaya yardımcı oldular ve güvenlik güçleriyle yolda karşılaştılar. Orada 20'den fazla insan yoktu. İş arkadaşlarım için oradaki durumu bana anlatmak zordu. Hermann, "bunun son derece beklenmedik bir saldırı olduğunu" söyledi. Şirket yetkilisi, binanın güvenliği konusundaysa şöyle konuştu: "Charlie Hebdo'nun ön kapısının önünde uzun bir süre bir arabada iki polis beklemişti. Polisin görünür bir şekilde varlığı söz konusuydu.
Ama son haftalarda yoklardı. Neden orada olmadıkları büyük bir soru."

"CİHATÇI AKIMLARIN BESLENDİĞİ SURİYE VE IRAK'TAKİ İÇ SAVAŞIN DURDURULMASI GEREK"

Independent'ın deneyimli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, bugünkü yazısında Paris'te yaşanan saldırı ile Orta Doğu'daki gelişmeler arasında bağ kuruyor.

Cockburn, "Avrupa'yı da etkilemeye başlayan radikal İslamcı şiddet sorununun çözümü için cihatçı akımların beslendiği Suriye ve Irak'taki iç savaşın durdurulması gerektiğini" yazıyor.

Cockbun bunun için Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'la muhalifler arasında bir ateşkese varılmasını öneriyor ve "Paris, Şam ve Bağdat Sünii cihatçılığa karşı bir araya gelebilir" diyor.

Cockburn'ün yorumları özetle şöyle:

"Şu an dördüncü yılında olan Irak-Suriye iç savaşının kıvılcımlarının, Batı Avrupa'ya patlayıcı bir şiddeti yaymayacağını düşünmek kabahatli bir şekilde naiflikti. IŞİD için savaşmak üzere Suriye ve Irak'a zorlu bir yolculuk yapan binlerce genç Sünni Müslümanın bir bölümünün daha sonrasında, evlerinde, İslam karşıtı olarak gördükleri hedeflere saldırarak dini inançlarının tanıtımını yapmayı seçecek olmaları her zaman muhtemeldi."

"ATEŞKESLER İMZALANMASI GEREK"

Cihatçı olmayan gruplarla Suriye yönetimi arasında ateşkesler imzalanması gerektiğini belirten Cockburn "Şam, Bağdat ve Paris hükümetleri Sünni cihatçılığa karşı birleşebilir" diye yazıyor.

ALMAN MAIN ECHO DA SALDIRIYI KINADI

Main-Echo gazetesi Paris'teki terör saldırısına şu satırları ayırmış:

“Düşünmenin gücü Charlie Hebdo yazı işlerine yapılan silahlı saldırıyla kırılamaz. Tarih bunu kanıtlamıştır. Bu kez de farklı olmayacaktır. Sanat ve kültürün hayatımızı ve düşüncelerimizi zenginleştirmesine izin vermezsek nefes almaya devam ederiz ama zihnimiz körelir. İnsan olarak varlığımızı sürdürme hakkını kaybederiz. Ama böyle olmayacak. Bu hakkı tanımayanlara daha fazlasını söylemeye gerek yoktur.”

LANDEDZEITUNG: TEPKİMİZ KARŞI NEFRET YARATMAK OLMAMALIDIR

Lüneburg'un Landeszeitung gazetesi terör korkusuyla özgürlüklerden taviz verilemeyeceğini vurguluyor:

“Radikal İslamcıların Batı'ya duydukları caniyane nefret infial ve öfkeye yol açıyor. Ama tepkimiz karşı nefret yaratmak olmamalıdır. Aksi takdirde nefretleşmeden, İslam dünyasının küreselleşmede kaybeden taraf olmasından Batı'yı sorumlu tutan gözü kararmış barbarlar galip çıkar. Estirilen terör havası karşısında hürriyetimizi güvenliğe kurban edersek, kaybeden taraf biz oluruz. Batı kültürüne Paris'te yapılan saldırı alıştığımız hayat tarzının bize piyangodan çıkmadığını göstermiştir. Terörün meydan okuyuşuna, din savaşlarına egemen olan ‘ya biz, ya onlar' düşüncesine kendimizi kaptırmadan karşı çıkalım.”

FINANCIAL TIMES: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE ÖLDÜRÜCÜ BİR SALDIRI

Financial Times, editoryal görüşlerini yansıtan köşesinde ortadakinin 'ifade özgürlüğüne öldürücü bir saldırı' olduğunu yazıyor.

Yazıda, "Charlie Hebdo'nun dini hicvetmesi hakkına dair şüphe olmamalı" ifadesine yer veriliyor.
Times'ın manşetinde 'Özgürlüğe saldırı' ifadesi var.


TIMES: İSLAM'IN KALBİNDE ÖNEMLİ BİR DÖNÜŞÜM

Gazetenin sayfalarında Charlie Hebdo'yu anlatan bir bölüm bulunuyor. Bu bölümde derginin çizgisinden şöyle bahsediliyor: 'Charlie Hebdo için hiçbir şey tabu değildi'.

Gazete, 'Şeytan Ayetleri' kitabı bazı Müslümanlar tarafından tepki çeken yazar Salman Rüşdi'nin sözlerine de yer vermiş: "Mantıksızlığın ortaçağa özgü formu olan din, modern silahlarla bir araya geldiğinde özgürlüklerimize karşı gerçek bir tehdide dönüşür. Dini totaliterlik, İslam'ın kalbinde önemli bir dönüşüme neden oldu ve trajik sonuçları bugün Paris'te görüyoruz."

DAILY TELEGRAPH: AVRUPA İÇİN YENİ TEHDİT

Gazetenin savunma editörü Con Coughlin analizinde, bu saldırının münferit bir olay olmadığını belirtiyor ve ekliyor: "Bu, Avrupa için yeni bir tehdit".

GUARDIAN: DEMOKRASİYE SALDIRI

Guardian'ın manşetinde ise demokrasi vurgusu var: 'Demokrasiye bir saldırı'.

Kaynak: BBC, Deutsche Welle