BIST 9.864
DOLAR 35,08
EURO 36,61
ALTIN 2.937,00
HABER /  GÜNCEL

Cezayir yasaları yeniden kondu

Fransa, yarım asır önce sömürgesi Cezayir’de patlak veren olayları durdurmak için çıkardığı olağanüstü hal yasasını yeniden yürürlüğe koydu.

Abone ol

Göçmen gençlerin isyanını yatıştıramayan Fransa, yarım asır önce sömürgesi Cezayir’de patlak veren olayları durdurmak için çıkardığı olağanüstü hal yasasını yeniden yürürlüğe koydu. Şiddet görüntülerine sahne olan banliyölerde dün geceden itibaren on iki gün sürecek sokağa çıkma yasağı ilan edilirken düzenin sağlanması için orduya başvurulmayacağı açıklandı. Hükümetin kararı, başta basın olmak üzere birçok kesim tarafından eleştiriliyor. Başbakanın soğukkanlılığını kaybettiğini yazan Le Monde gazetesi, “Fransa, elli yıl arayla banliyölerdeki gençlere dedelerine davrandığı gibi muamele edecek.” yorumunu yaptı. Güvenlik önlemlerinin sertleştirilmesine rağmen eylemlerine devam eden gençler, dün de 1.173 aracı ateşe verdi. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac başkanlığında dün toplanan bakanlar kurulunun onayıyla yürürlüğe giren olağanüstü hal kanunu, 1955’te Cezayir’de yaşanan şiddet olaylarının önüne geçmek için çıkarılmıştı. O dönemde Fransa’nın sömürgesi olan Cezayir, bağımsızlık savaşı başlatmıştı. İki haftadır süren banliyö isyanında rol alan göçmen gençlerin önemli bir kısmını Cezayir asıllılar oluşturuyor. Kısmen uygulanacak yasaya göre şiddet olaylarının yaşandığı banliyölerde sokağa çıkma yasağı on iki gün boyunca sürecek. Polis bu süre boyunca istediği her yere baskın yapabilecek ve şüpheli görülen kişileri tutuklayabilecek. Uygulama ile ilgili “Şimdi daha etkin olma imkanımız var.” diyen İçişleri Bakanı Sarkozy güvenliğin sağlanması için orduya başvurulmayacağını bildirdi. Fransız Genelkurmay’ı ve Savunma Bakanlığı da ‘askerlerinin gönderilmesinin kesinlikle gündemde olmadığını’ duyurdu. Savunma Bakanlığı’ndan TF1 televizyonuna yapılan açıklamada, ordunun sadece sıkıyönetim durumunda veya bölge valisinin talebi üzerine güvenliğin sağlanması için çağrılabileceği, banliyölerdeki durumun bunu gerektirmediği belirtildi. Fransız Genelkurmayı’ndan yapılan açıklamada ise “Devletin kendi toprakları üzerinde askerleri ve tankları harekete geçirmesi sükunetin sağlanması için ideal değil.” denildi. Başbakan Dominique De Villepin de 1500 yeni polisin sorunlu banliyölere gönderileceğini açıkladı. Söz konusu yasa şimdiye kadar sadece 1984’te Fransa’nın deniz aşırı toprağı Yeni Kaledonya’da uygulanmıştı. Le Monde’dan hükümete eleştiri Olaylarla baş edemeyen hükümetin elli yıl önce çıkarılan bir yasayı yürürlüğe koyması endişelere yol açtı. Fransa’nın ünlü gazetesi Le Monde olayı manşete taşıdığı editör yazısı ile hükümeti sert bir dille eleştirdi. Yerel yöneticilerin, kamuoyunun ve güvenlik güçlerinin olaylar karşısında ‘örnek bir sağduyu’ gösterdiğine dikkati çeken gazete, Başbakan Villepin’in buna rağmen bir olağanüstü hal yasasını yürürlüğe koyduğuna değindi. Yürürlüğe konulan kanunu yeniden uygulamanın “De Villepin’in bir devlet adamı sağduyusuna sahip olmadığını gösteren bir tercih” olduğunu kaydetti. Yazıda, “1955’te çıkmış bir yasayı yeniden çıkarmak banliyö gençlerine şaşırtıcı sertlikte verilmiş bir mesajdır. Fransa, elli yıl arayla banliyö gençlerine, büyükbabalarına davrandığı gibi davranacak.” ifadesi yer aldı. Sokağa çıkma yasağının yeni provokasyonlara yol açacağını ileri sürerek hükümetin kararını eleştiren Irkçılıkla Mücadele ve Halklar Arası Kardeşlik Hareketi, Cezayir Savaşı’na referans yapılmasının ‘şoke edici’ olduğunu açıkladı. Hükümetin ‘tamamen ölçüsüz bir yol’ seçtiğini açıklayan Yeşiller ise yasağın hiçbir sorunu çözmeyeceğini bildirdi. Sert önlemlere rağmen göçmen gençler dün de bin 173 arabayı yaktı. Olaylara karışan 330 kişi tutuklanırken on iki güvenlik görevlisi de yaralandı. Olayların başladığı Paris’te gerilim düşerken şiddet Fransa’nın başka kentlerine taşındı.