Türkiye çevre alanında AB'ye uyum sağlayabilmek için günlük yaşam alışkanlıklarından, altyapısına kadar birçok alanda değişiklik yapmak zorunda.
Abone olAvrupa Birliği ile yürütülecek müzakerelerde önemli başlıklardan biri de çevre olacak. Bunun için gerekli miktar ise 60 milyar euro olacak. Çevre Bakanlığı müzakerelerde ele alınacak konuları belirledi. Bakanlığa göre Türkiye'yi en çok zorlayacak konu katı atık ve atık su depolama işlemleri. Görüntüdeki kirlilik ile birlikte görünmeyen kokular ve hastalıklar artık kalkacak. Trafikte korna çalmaktan, yere çöp atmaya kadar Türkiye bazı kötü alışkanlıklara veda edecek. Yıllardır kendisi için bunları yapmayan Türkiye, AB ile uyumlu hale gelmek için şimdi bunları yapmak zorunda kalacak. İhtiyaç duyulan 60 milyar euro 70 milyonun eğitimiyle birlikte yapılacak tesislere de harcanacak. Çöplerini hala açık araziye bırakan Türkiye öncelikli olarak katı atık depolama tesislerini kurmak zorunda. Çöplük ve karnını çöplükten topladıklarıyla doyuranlara alışık olmayan Avrupa Birliği bu konuda taviz vermeyecek. Çöplerle birlikte atık sular da yine yapılacak tesislere aktarılacak. Babacan kontrol edecek Yapılacakların yanında Çevre Bakanlığı’nın birlikte çalışacağı kurumlar da çeşitli olacak. Belediyeler ve valilikler yapılacak katı atık depolama tesisleri için bakanlıkla birlikte hareket edecek. Başmüzakereci Ali Babacan da yakın bir zamanda bu önemli başlık için Çevre Bakanlığı yetkilileriyle biraraya gelecek. Müzakerelerde çevre dosyasını Babacan'la birlikte yürütecek ekip de belirlendi. Şimdiye kadar Avrupa müktesebatına uyumda yüzde 35’lik kısım tamamlandı. Hava ve toprak kirliliği, gürültü de yine müzakere sürecinde ele alınacak başlıkları arasında bulunuyor. Çevre konusunda masraf ve yapılacaklar bu kadar çok olunca uzman personele duyulan itiyaç da artacak. Şu ana kadar belediyeler, bakanlık, Devlet Su İşleri ve Devlet Planlama Teşkilatı’ndan 150 personele AB fonlarıyla eğitim verildi. Çevre Bakanlığı’na yeni uzman personel de alınacak. Müzakere sürecinde Türkiye'nin imzalaması gereken sözleşmeler de bulunuyor. Bunların başında Kyoto protokolü geliyor. Türkiye protokole henüz imza koymadı, çünkü protokole uymak için standartları yakalamak zorunda. Türkiye’nin özellikle santrallerin baca gazı arıtmalarını tamamlaması gerekiyor.