BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Çevik Bir'den ilginç Andıç savunması

28 Şubat soruşturmasında tutuklanan Çevik Bir'e savcılıkta, dönemin en çok tartışılan konularından biri olan "Andıç" soruldu.

Abone ol

Gazetecileri PKK'ya yardım etmekle suçlayan 'Andıç' için Çevik Bir şöyle dedi: "Şemdin Sakık verdiği ifadeyi kabul etmedi Biz de Andıç'ı yayınlamadık. Kasıt yoktur, istismar edilmiştir. Ancak bazı gazeteciler Kandil'de röportaj yapıyor, manşet oluyordu."

Çevik Bir'in sorğudaki Andıç savunması Sabah gazetesinde yer aldı. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, o dönemde yakalanan Şemdin Sakık'a ait olduğu ileri sürülen ifadede Fazilet Partisi, milletvekilleri, belediye başkanları ve gazetecilerin isimleri, PKK uyuşturucu ve finans ilişkileri gibi konular geçiyordu. Genelkurmay Başkanlığı da bu bilgileri derleyerek bir "Andıç" hazırlamış ancak yayınlamamıştı.

"KASIT YOKTUR İSTİSMAR EDİLMİŞTİR"
Bir'i sorgulayan savcı, 'Andıç'ta ismi geçen Gazeteci Cengiz Çandar'ın babasının, oğluna yönelik "terör örgütü yandaşlığı, alçaklık - hainlik yaftasından dolayı kalp krizi geçirdiğini" savundu. Savcı, 'Andıç'ta ismi geçen diğer gazetecilerin de çalıştıkları işyerlerinden gerekçe gösterilmeksizin çıkartıldıklarını belirtti. Savcı sonra Bir'e, "Bu belge BÇG faaliyeti kapsamında mı hazırlandı?" diye sordu. Belgelerin askeri belgelerle uymadığını belirten Çevik Bir'in şunları söylediği öğrenildi:

"Şemdin Sakık PKK terör örgütünün yöneticisiyken TSK tarafından yakalanınca ifadesi alındı. Bu ifade alelacele Genelkurmay'a gönderildi. Bize 'Andıç' şeklinde, 'Şemdin Sakık yakalandı ve şunları söyledi' diye bir sunum yapıldı. Bu bana ve komutana arz edildi. Şemdin Sakık'ın imzası ifadesinin son sayfasında bulunmuyormuş. Bunun için ifadesini inkar etmiş. Bu durumu öğrenince 'Andıç'ı yayınlamadık. Daha sonra Sakık, 'bunlar ilave edilmiş' demiş. Emekli olduktan sonra bu belgeler bizden habersiz kullanılmış." İfadesinin bu bölümünde Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın bir konser arasında bu konuda yaptığı görüşmeyi de aktaran Bir, "Mehmet Ali Birand sonra bu evrakı çok kullandı. 28 Şubat ile ilgisi olduğunu söyledi. Bu olayın BÇG ile hiçbir alakası yoktur, anlattığım gibidir. Kasıt yoktur, istismar edilmiştir. Terör artmıştı, bazı gazeteciler Kandil'e gidip röportaj yapıyor, manşet oluyordu" dedi.

İSRAİL'DEN DARBE YARDIMI İSTEDNİZ Mİ?
Savcı, Çevik Bir'e İsrailli askeri yetkililer ile yaptığı görüşmelerin tutanakları gösterilip "Bu görüşmelerde darbe desteği mi istediniz?" diye soruldu. Bir'e önce 21 - 23 Şubat 1996'da İsrail'e yaptığı ziyarette İsrail Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tümg. Matan Vilnai, Genelkurmay Başkanı Korg. Amnon Lipkin Shahak, Silahlı Kuvvetler İstihbarat Başkanı Tümg. Moshe Yaalon ve İsrail Savunma Bakanlığı Genel Direktörü David İvry ile görüşmeleri hatırlatıldı.

Çevik Bir, önce bu görüşmeler için "İsrail ile askeri eğitim işbirliği anlaşması yapıldı ve bunlar halen geçerlidir" dedi. Savcılık bunun üzerine Bir'e, görüşmelerin tutanaklarını gösterdi. Bunun üzerine Bir'in yanıtı şöyle oldu: "Ben bu yaptığımız görüşmelerin içeriklerini bilemiyorum, aradan uzun zaman geçti. Tutanaklardaki görüşmelerin içeriklerini kabul etmiyorum ama bu görüşmeleri de yaptım. Biz bu nedenle çok tenkit edildik ama bunlar görev gereği yapılmıştır. Darbe ile ilgisi yoktu" şeklinde oldu.