Çevik Bir Sincan'da yalnız kalmaz!
Şimdi kaderin cilvesine bakın ki 28 Şubat başladığı yere geri döndü ama 180 derecelik bir açıyla...
İlahi adalet!
Bazen öyle bir tecelli ediyor ki "ben
burdayım" hatırlatmasını unutanların gözüne sokuyor.
Hoş görmek istemeyenin gözünü çıkarsan da kar etmez ama azıcık
aklı olan bir durur düşünür!
Sincan'da tankları yürüterek 28 Şubat sürecini başlatan ve devam ettiren Çevik Bir ve onunla birlikte 9 kişi şu saatlerde sorgulanıyor.
Şayet suçlu bulunurlarsa gönderilecekleri cezaevi neresi hadi bilin bakalım!
Evet, Sincan'a, Sincan cezaevine gönderilecekler.
Çevik Bir, sorgu için Ankara'ya getirildiğinde "Beni
Ankara'da kim karşılayacak?" diye sormuş. Hatta
"Genelkurmay'dan kimse yok mu karşılayacak?"
demiş.
Aldığı "hayır" cevabı karşısında "yahu biz ne ettik!" dedi mi bilmiyorum ama şöyle bir düşündüğü aşikar.
Çevik Bir hiç üzülmesin.
Ankara'da karşılayan olmamış kendisini ama şayet suçlu bulunur da Sincan'a gönderilirse orada hiç yalnız kalmaz.
28 Şubat'ın ceremesini masum, mazlum milyonlarca insan çekti ama Sincan bir ayrı çekti.
O dönemin Belediye Başkanı Bekir Yıldız hapse düştü, belediye çalışanları, Kudüs Gecesini organize edenler, tiyatro oyununda rol alan gençler...
Hepsinin hayatı karardı, itibarları yerle bir
edildi.
O gençlerin içlerinden bazıları aileleri tarafından apar topar
yurtdışına kaçırıldı, yıllarca gelemedi.
Uzun süre Sincan denince insanların gözünün önüne İran geldi.
İmam Hatipli olmak öcü olmakla eş değerken, "ha Sincan İmam Hatip Lisesi'nde okumuşsun ha uzaylısın" o kadardı yani. "Hey dünyalı korkma ben dostum" diyemeden kaçıyordu muhatapları...
Öğretmenleri teker teker sürgün edildi, dağıtıldı...
Daha neler neler...
O dönem inançlı insanlar için zulümdü zaten.
Şimdi kaderin cilvesine bakın ki 28 Şubat başladığı yere geri döndü ama 180 derecelik bir açıyla...
"Hoppp ağır ol daha karar verilmedi" diyebilirsiniz!
Demeyin!
O karar çıksın.
Çevik Bir'in ve darbede emeği geçen herkesin cezasını çektiğini görelim.
Görelim ki güzel ülkem, mazlum halkım bir daha böyle zulüm yaşamasın!
Kimse buna cesaret edemesin!
Şimdi Çevik Bir, sakın mapushane damlarında "yalnız kalacağım, beni kim karşılayacak" diye üzülmesin.
Görüşüne gelen çok olur!
****
NOT: Dün yazdığım bu yazının ardından bugün şu saatlerde
Çevik Bir Sincan Cezaevi'ndeki koğuşuna yerleşmiştir muhtemelen...
İnsanoğlu işte ne oldum değil ne olacağım demeli...