28 Şubat postmodern darbesiyle ilgili soruşturmada tutuklanan emekli Orgeneral Çevik Bir'in savcılıktaki ifadesinin ayrıntıları ortaya çıktı...
Abone olÖzel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, sorgu sırasında Bir'e Batı Çalışma Grubu (BÇG), 28 Şubat'ta yürütülen psikolojik harekat faaliyetleri ve altında imzası bulunan belgelerle ilgili çok sayıda soru yöneltti.
Beş belgeyi kabul eden Bir, doğrudan 'darbe' sorusuna muhatap kaldı. Çevik Bir, geçmişteki darbelere dayanak yapılan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine sığındı. Bir'in dikkat çeken bir sözü de "yasal tedbirlerle sonuç alınamadığı takdirde savaş durumunda faaliyete geçilecek tedbirler" aldıklarını söylemesi oldu.
Beş belgeyi kabul eden Bir, diğerleri için "Söz konusu belgeden haberim yoktur bana sunulmadı, personel çalışması olabilir." ifadelerini kullandı. Doğrudan 'darbe' sorusuna da muhatap kalan Bir, 'darbeyi kastetmediklerini' ileri sürerken irtica ile mücadeleden bahsetti.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine atıfta bulundu. Can alıcı sorulardan birini, yasal tedbirler haricinde yasadışı hangi çalışmaların yürütüldüğü oluşturdu. Bu noktada belgelerdeki "Devrim yasalarının uygulanması görevinde yapılacak eylemlerden biri olarak yasal tedbirlerle sonuç alınamadığı takdirde psikolojik ve örtülü harekât icra etmek' eyleminin Genelkurmay Psikolojik Harekat Dairesi ve Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı tarafından yürütüleceğinin belirtildiği" hatırlatıldı.
Emekli Orgeneral, bu soruya "Yasal tedbirlerle sonuç alınamadığı takdirde savaş durumunda faaliyete geçilecek tedbirlerdir." şeklinde ilginç bir cevap verdi. Kamuoyunun yönlendirilmesinde irtibatlı olunan kişiler, Genelkurmay karargahına çağrılan medya mensupları da soruldu. "Bizim alt birimlerimiz için bu yazılmıştır." demekle yetindi. Belgelerdeki, 'yaşanan sorunun bir yanıyla bir siyasi iktidar meselesi' ifadesiyle kastedilenin ne olduğu sorusuna ise "Burada kastedilen aşırı irticai grupların iktidara gelmesi konusudur. Aşırı irticai gruplarla mücadele için bu yol seçilmiştir. İç Hizmet Kanunu 35. maddesi de bize bu yetkiyi vermektedir." karşılığını verdi.
Emekli Orgeneral, BÇG Krizi Masası ve orada görevli isimlerle ilgili belgeyi doğruladı. "O tarihte görevde bulunan komutanlardır. Bu listedeki komutanlar o görevi yapıyorlarsa doğrudur, onlardır." dedi.
BÇG'nin kendisine bağlı olduğuyla ilgili soru karşısında ise "Belgeyi Çetin Doğan Harekat Başkanı olarak imzaladığı doğrudur. Bu belge doğrultusunda BÇG oluşturulmuştur." bilgisini verdi. Çevik Bir, Batı Eylem Planı'nın hangi amaçla hazırlandığı yönündeki soruya şu cevabı verdi: "İlgili yerlere gönderme yazısını ben imzaladım doğrudur. Ekinde bulunan 19 sayfadan oluşan Batı Çalışma Grubu Eylem Planı'nı ise İGHD Plan Şube Müdürü İdris Koralp imzalamıştır. Ben imzalamadan veya onaylamadan önce veya onayladıktan sonra Genelkurmay Başkanı'na çıkar bilgi veririm, emirlerini alırım, ondan sonra evrakın gereğini yaparım." Hangi medyadan kimlerin nasıl kullandığını geçiştiren Bir, irticanın birinci öncelik olması sebebiyle söz konusu yöntemleri kullandıklarını anlattı. Soyut tespitlerle 27 Mayıs ve 12 Eylül gibi bir darbe amaçlanıp amaçlanmadığı da sorular arasındaydı.
Bir, bu sorulara özetle şu cevabı verdi: "Askeri müdahaleyi kastetmiyoruz. Önleyici amaçlıdır. Burada kastedilen irticanın devleti ele geçirmesidir. İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin TSK'ye vermiş olduğu yetki dahilinde faraziye ve uzun vadeli olarak iç tehdit olarak irticanın ortaya çıkması halinde TSK güçlerinin tüm ağırlığını irticayı önceleyecek şeklinde kullanacağı maddede belirtmiştir."