BIST 10.072
DOLAR 34,13
EURO 38,06
ALTIN 2.882,20
HABER /  GÜNCEL

Cevdet Yılmaz: Siber Güvenlik Başkanlığı fikrimiz var

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, siber güvenlik konusunda çok daha güçlü bir kurumsal yapılanma konusunda hazırlıkları aşağı yukarı tamamladıklarını belirterek, "Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir Siber Güvenlik Başkanlığı fikrimiz var. Onu olgunlaştırmış durumdayız. Sonbaharda inşallah Meclisimizin takdirine arz edecek noktaya getireceğiz." dedi.

Abone ol

Cevdet Yılmaz, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" programında yaptığı konuşmada, kentin, ülkenin ekonomik kalkınma ve bağımsızlık yolunda attığı adımların sembol şehirlerinden biri olduğunu vurguladı.

Türkiye Buluşmaları kapsamında İzmir'de ziyaretlerde bulunacaklarını aktaran Yılmaz, siyasi anlayışlarının seçimden seçime değil, her zaman vatandaşlar ile buluşmayı öngördüğünü dile getirdi.

Türkiye'nin demokratik olgunluk içinde tamamladığı genel ve yerel seçimlerin ardından, siyasi istikrar içinde yoluna devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tecrübeli bir ekip olarak içeride ve dışarıda güçlü politikalarla birliğimizi ve gücümüzü pekiştiriyoruz. Dünyanın ve bölgemizin zorlu bir döneminde ülkemizin milli menfaatlerini koruyoruz. Her alanda bağımsızlık mücadelesi veriyoruz. Savunma sanayisinden siber güvenliğe ülkemizi ileriye taşıyoruz. Sadece bugünü değil, yarınları düşünerek durmaksızın çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

İsrail'in hem Gazze halkına dönük insanlık dışı uygulamaları hem de çatışmaları bölgeye yayma çabalarını kınadıklarını dile getiren Yılmaz, "Son dönemde Lübnan'a dönük saldırılar da maalesef İsrail'in bölgeye çatışmayı yayma niyetlerini çok açık bir şekilde ortaya koymuştur. Yine yapılan siber saldırılar, terör eylemi niteliğindeki saldırılar da bütün dünyanın gözleri önünde cereyan etmiştir." diye konuştu.

"Filistin'in haklı davasını desteklemeye devam edeceğiz"

Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin bir taraftan gücünü pekiştirirken bir taraftan da geleceğe dönük kurumsal, teknolojik hamleleri sürdürdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Siber güvenlik konusunda özellikle çok daha güçlü bir kurumsal yapılanma konusunda hazırlıklarımızı aşağı yukarı tamamlamış durumdayız. Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir Siber Güvenlik Başkanlığı fikrimiz var. Onu olgunlaştırmış durumdayız. Sonbaharda inşallah Meclisimizin takdirine arz edecek noktaya getireceğiz. Savunma sanayinde yaptıklarımız ortada. İnşallah Türkiye çelik kubbesini de tamamlayarak, savunma sanayinde diğer atılımlarıyla birlikte çok farklı bir noktaya gelecek. Geçmişte paramızla alamadığımız bir takım ürünleri bugün dünyaya ihraç ediyoruz. Geçen sene 5,5 milyar dolar savunma sanayi ihracatı gerçekleştirdik. Bu sene 7 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleştireceğimizi tahmin ediyoruz. Her alanda teknolojimizi, bilgi birikimimizi daha üst noktalara çıkaracağız. Türkiye barıştan yana bir ülkedir. Türkiye diplomasiyi her zaman ön plana alan ülkedir. Gerek bölgesinde gerek tüm dünyada barışı, istikrarı, hukuku, temel insani değerleri savunan bir ülkedir. Böyle yapmaya da devam edeceğiz. Özellikle mazlum Gazze halkının yanında olmaya, her türlü diplomatik ve diğer imkanlarımızla Filistin'in haklı davasını desteklemeye devam edeceğiz. Uluslararası anlamda da bu çaba içindeyiz."

İzmir Körfezi'ndeki kirlilik

Yılmaz, modern, sürdürülebilir ve halkın yaşam kalitesini arttıracak nitelikte her türlü hizmeti hak eden İzmir'i sevdiklerini, kentte daha iyi bir gelecek inşası için her türlü çabayı sarf etmeye hazır olduklarını, İzmir'in yeşiline de mavisine de haksızlık edilmemesi gerektiğine inandıklarını söyledi.

Kentte yaz aylarında çıkan orman yangınlarını hatırlatan Yılmaz, yangınlarla mücadele konusunda çevredeki diğer ülkelere bakıldığında Türkiye'nin geldiği yerin azımsanamayacağını, yangınla mücadele kapasitesini oldukça önemli bir seviyeye çıkardıklarını aktardı.

İzmir'in en önemli sorunlarından birinin de körfezdeki kirlilik olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Burada kalıcı bir çözüm üretilebilmiş değil. Özellikle İzmir Körfezi'ndeki kirlilik hepimizin, ülkemizin gündeminde. Sadece İzmir'in değil bütün milletimizin bu konuda hassasiyeti var. Son yıllarda özellikle metropol illerimizde belediyelerin bütçesi içinde yatırımların payının düştüğünü görüyoruz. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Bunun anlamı şu, bu şehirlerimizdeki belediyeler sermayeden yemiş oluyor. Geçmişten gelen sermayeyi tüketiyor. Yatırım yapmadan birkaç yıl idare edebilirsiniz. 3-5 yıl gidebilirsiniz ama bunu uzun bir zamana yaydığınız zaman kendi sermaye tabanınızı eritmiş olursunuz ve içinde yaşadığınız şehri çok büyük sorunlarla karşı karşıya getirirsiniz. Bu anlamda bu yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıya olduğumuzu net bir şekilde ifade etmek isterim. Ancak temel hukuki sorumluluk yerelde de olsa merkezi idare olarak biz bütün milletimizin hassasiyeti olan konularda kendi görevimizi de tabi ki her zaman yapmaya hazırız. Bunu da gerçekleştireceğiz. İzmir Körfezi'yle ilgili olarak da aynı anlayışa sahibiz."

Cevdet Yılmaz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un bu konuda İzmir'e gelerek toplantılar yaptığını, hükümetin bu konudaki iradesini ortaya koyduğunu belirtti.

İzmir Körfezi'nin kirliliğinin mercek altına alınması amacıyla alanında uzman isimlerden oluşan bir bilim kurulu oluşturulduğunu anımsatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bilim kurulunun altında da alt çalışma grupları olacak. Bu tür meseleler tek boyutlu meseleler değil. Dolayısıyla bu ana meselelerde çalışma grupları da oluşturarak her birinde kısa, orta, uzun vadede yapılması gerekenleri tespit ederek yol haritamızı netleştireceğiz, buna göre de hareket edeceğiz. Bu yaşananların kirliliğin, balık ölümlerine yol açtığına dair yine bulgular hepimizin dikkatine gelmiş durumda. Kirliliğin esas sebebi, arıtılmadan körfeze akan sular. Dolayısıyla bu atık suların mutlaka arıtılması gerekiyor ve körfezdeki oksijen seviyesinin yükseltilmesi gerekiyor. Yıllardır süren bu yatırımsızlığa bir son verip daha ciddi yatırımları hep birlikte yapmamız lazım. İşin burada 3 boyutu var. Özel sektör, yerel yönetim ve merkezi idare. Her 3 tarafın da üzerine düşeni yapması gerekiyor. Maalesef yerelde geçmişten gelen bazı sıkıntılarla bu dönemde yaşanan bu sıkıntıları da görerek herkes üzerine düşeni yapar, sorumluluğunu yerine getirir, bunu temenni ediyoruz. Biz sorumlu hareket eden, işbirliğine açık olan herkesle birlikte çalışmaya hazırız. Yeter ki İzmir'imizin, milletimizin sorunları çözülsün."

Yılmaz, tüm paydaşları İzmir'in kalkınması için ortak bir hedef doğrultusunda çalışmaya davet ettiklerini, merkezi yönetim olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını belirterek, yereldeki makamların da bu süreçlere katkı sunarak vatandaşların taleplerini karşılamasını beklediklerini, halkın kısır çekişmeler, polemikler değil, gerçek sorunların tespit edilip çözüm beklediğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, daha sonra AK Parti'li milletvekilleri ve il teşkilatı ile bir araya geldi.