BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,82
ALTIN 2.966,17
HABER /  GÜNCEL

Cerrah:Kapkaç zor biter!

Türkiye'nin asayişte en dertli ili İstanbul'un emniyet müdürü Celalettin Cerrah, kapkaç ve nedenlerini ortaya koydu. Cerrah, yasal boşluklardan şikayetçi oldu.

Abone ol

İstanbul Emniyet Müdürü: Çocukların suçta kullanılmasını önleyemezsek kapkaç bitmez. Türkiye'nin asayişte en dertli ili İstanbul'un emniyet müdürü Celalettin Cerrah içini SABAH'a döktü: "Yasal boşluğu iyi bilen suç çeteleri hırsızlık ve kapkaçta 18 yaş altı çocukları kullanıyor." 15 BİN SUÇLU ÇOCUĞUN ÇOĞU SERBEST KALDI "Yasa gereği çocukları sorgulayamıyoruz, savcıya teslim ediyoruz. Geçen yıl 14 bin 874 suçlu çocuk yakaladık. Sadece bin 224'üne yasal işlem yapıldı. Gerisi sokağa döndü." SULTAN'I YAKALIYORUZ SALININCA SUÇ İŞLİYOR "Bir yankesici 38 kez yakalanmış, hep serbest bırakılmış. Sultan isminde bir kızımız var, aynı durumda. Yakalıyoruz, mahkeme bırakıyor. İki gün sonra aynı suçu işliyor." TİNERCİLERİ UZANLAR'IN ÇİFTLİĞİNDE EĞİTELİM İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah tinerci çocukların rehabilite edilmeleri gerektiğini söyledi ve adresi de gösterdi: "Uzanlar'ın Pamukova'daki çiftliği boş duruyor. Orayı belli bir düzene sokalım ve bu çocukları orada eğitelim." İstanbul'da kapkaç bitmez İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'tan sert çıkış: "Kim İstanbul'da kapkaçı bitiririm" diyorsa yalan söylüyordur, bu mümkün değil" "Öncelikle 18 yaşın altındaki çocukların çetelerce kullanılmasını engellemek zorundayız. Yakalıyoruz ama 24 saat sonra serbest kalıyorlar". Son günlerde en çok konuşulan konuların başında kuşkusuz güvenlik geliyor. Özellikle İstanbul'da belirgin bir artış gösteren kapkaç ve hırsızlık olaylarını konuşmak için İstanbul Emniyet Müdürü'nün kapısını çaldım. Müdür Celalettin Cerrah kendilerine haksızlık edildiği görüşünde. "Asıl problem" diyor: "Suç örgütlerinin 18 yaşın altındaki çocukları kullanması. Yakalıyoruz, serbest kalıyorlar. Bu çözülmezse İstanbul'da hırsızlık ve kapkaç olaylarında azalma olmaz." Son günlerde sıkça eleştiriliyorsunuz. Eleştirilerin biri İstanbul Emniyeti'nin başına geldikten sonra Trakya A.Ş'nin Yönetim Kurulu'nda görev almanız hakkında. Sahi ne işiniz var yönetim kurulunda. Yani işiniz başınızdan aşkın değil mi sizin? -Bütün devlet kurullarındaki bürokratların bir kısmı yönetim kurulu üyesi olur. Bu üyelik bakanlığın onayıyla olmuştur. Yani Sayın Maliye Bakanı bunu onaylamıştır. Ayrıca İçişleri Bakanımız da uygun görmüştür. Siz polissiniz. Nasıl bir katkınız olacak o kurula? -Şuraya ne dikilecek, buraya onunla ilgili ne yapılabilir, işte şurası kamulaştırılabilir mi, bunun gibi konular zaten hazır geliyor. Beni taltif etmek için bu göreve getirdiklerini düşünüyorum. İstanbul'un asayişiyle ilgilenmesi gerekirken niye iki saatimi buna ayırdım diye soruyorsunuz. Ben diyorum ki, günde 18 saat çalışıyorum. O zaman beni eleştirmiyorsunuz, demiyorsunuz ki siz Emniyet Müdürüsünüz sağlıklı olmak için uyumak zorundasınız. Hiç eve gitmediğim oluyor benim. 3-4 gün burada kalıyorum bazen. Niye mesainizden ayırdınız dediğiniz zaman gücüme gidiyor açıkçası. Çünkü ben aslında verilmesi gerekenden çok daha fazla mesai harcıyorum İstanbul için. HIRSIZLIK YAPACAĞIMA... Ne kadar maaş alıyorsunuz oradan? -Söylüyorum, 1 milyar alıyorum. Açık ve net söylüyorum hırsızlık yapmaktansa ve birtakım çevrelerden bir şey istemektense.... Hediye adı altında gelenleri kabul etmektense devletimin bana bu yolla vereceği parayı alıyorum evet. Devletimin bu yolla verdiği ücret benim için çok önemlidir. Sizin bir cümleniz var, Ahmet, Mehmet ya da ben, kişiler sorun değil, İstanbul'un sorunu büyük diyorsunuz. Nedir İstanbul'un sorunu? -Tabii ki asayiş. İstanbul çok göç alan bir şehir. Taşı toprağı altın diye ailelerini toplayıp geliyorlar. Ondan sonra şehre hiç yakışmayan birtakım görüntülerle karşı karşıya kalıyorsunuz. Otobanda çiçek satanlar vs. Her ailenin 7- 8 çocuğu var. Yeterince para olmadığı için o çocuklara hâkim olmak son derece zor. SORGULAMA HAKKIMIZ YOK Yani asayişi bozanların başında 18 yaşın altındaki çocuklar mı var? -Kesinlikle, çünkü organize suç çeteleri yasal boşluğu çok iyi biliyor. Böylelikle hep 18 yaş altındaki gençleri kullanıyorlar kapkaç ve hırsızlık için. Reşit olmamış biri suç işleyip, yakalandığında ne oluyor peki? -Yasa gereği bunları sorgulama hakkımız yok. Hangi suçu işlemiş olursa olsun götürüp savcıya teslim ediyoruz. Savcı da yasalar neyse onu uyguluyor. Suçunu değerlendiriyor ve gerekirse mahkemeye çıkarıyor. Bir örnek vermek istiyorum, 2003'te 13 bin 974 çocuğu yakalamışız. Peki bunlardan kaçı serbest bırakılmamış yani tevkif edilmiş? Sadece 1041. O 1041 çocuk zaten çok ağır suçlardan yargılanmış yani adam öldürme gibi. Bu rakam 2004'te 14 bin 874'e çıkmış. Bunlardan sadece 1224'ü hakkında yasal işlem yapılmış. Yani geri kalanı ailelerine teslim edilmiş ve tekrar sokaklara dönmüş. SULTAN DİYE BİR HIRSIZ VAR Beyoğlu Karakolu'nda 18'ini bitirdiği için kronik bir yankesici için doğum günü kutlaması yapılmış. -Evet yapıldı. 38 kez yakalanmış 38'inde de serbest bırakılmış. Örneğin bir kızımız var ismi Sultan. Aynı durumda. Biliyoruz onun yaptıklarını. Yakalıyoruz, mahkemeye çıkıp serbest kalıyor, 2 gün sonra aynı suçu işliyor. Polis de çaresiz kalıyor tabii. Peki ne yapılması lazım? -Bu çocuklar Avrupa'da ve Amerika'da cezaevine konmuyor ama cezaevi statüsünde ıslahevleri var. Yani cezasız kalmıyorlar. Ailelerine falan teslim edilmiyorlar. Bizde ıslahevi yok mu? -Var ama yeterli değil, tıklım tıklım. O konuda çalışmalarımız var. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile görüşerek çalışmalar yapıyoruz. Anadolu'da çoğu vilayette çocuk mahkemeleri bile yok. İstanbul göç alıyor, biliyoruz. 18 yaşından küçükler eğer bir kez suç işine bulaştıysa kolay kolay bundan kopamıyor, çünkü bir alışan bir daha bırakmıyor. Nasıl bıraksın, caydırıcı bir durum yok, ceza yok, ama gelen iyi para var. Kaç yaşındaki çocuklardan bahsediyoruz? -İnanır mısınız her yaş. Geçenlerde havaalanında turistlerin çantasını çalan çocuk kaç yaşındaydı biliyor musunuz? Sadece 6. Annesi babası kaçtı çocuk bize kaldı. Ne yaparız ki onunla? Annesini babasını yakaladık, "Biz bilmiyoruz" dediler. Peki ne işin var o zaman havaalanında? Cevap yok. Mahkemeye çıkardık, salıverildiler. Peki ya tinerciler? Özellikle Dolmabahçe'nin oradaki cam siliciler, çiçek satanlar, onlar da bu çocuk suçlular kategorisine mi giriyor? -Evet, 18 yaşın altındaki çocukların suçta kullanılmasının önüne geçmemiz şart. Yoksa kapkaçı, hırsızlığı bitirmemiz mümkün değil. Kim diyorsa ki ben bitiririm, yalan söylüyordur. Mümkün değil. Dolmabahçe'deki çocuklara gelince, onlara müdahale etmek bizim görevimiz değil, belediyenin yani zabıtanın görevi. Çocuk arabanın camını siliyor, ben hangi maddeye dayanarak onu adliyeye göndereceğim ki? Ancak zarar vermesi gerekir ki biz müdahale edelim. En son kameralara yansıyan bir kapkaç gördük. -Orada da bize haksızlık yapılıyor. Yani ertesi gün oraya ekiplerimiz gitti ve rutin kontroller başladı. Herkes bir şey değişmiyor diyor. Nasıl anlıyorlar, biz de aptal mıyız oraya üniformalı polis gönderelim? Sonra eleştiri oldu ekip arabası koyduk. Hiçbir suçlu gelmiyor ama o suçluyu da yakalayamadık böylelikle. Tinerciler sizin sorumluluğunuzda değil mi? -Yasa gereği eğer zarar veriyorlarsa, bunları topluyoruz, çocuk bürolarına götürüyoruz. Çocuk şubelerinde yatacak yerler var, psikologlar var ama bunların hiçbiri etkili olmuyor. UMATEM diye bir yerimiz var, uçucu madde bağımlıları için. Oraya götürüyoruz, 2 gün sonra kaçıyor. Hiçbir şekilde kontrolümüz altında değiller. Peki çözüm nedir? -Bu çocuklar da bizim, atamazsın, satamazsın, öldüremezsin. Bunları tekrar topluma kazandırmamız lazım. Eğitim vermeliyiz, iş güç sahibi yapmalıyız ama bunu toplumun içinde bir yerde yapamayız. Rehabilite edilmeleri gerekiyor. Uzanlar'ın Pamukova'daki çiftlikleri boş duruyor, ben öneriyorum, orayı belli bir düzene sokalım ve bu çocukları orada eğitelim. Uçucu madde bağımlılarının toplumdan izole edilerek eğitilmeleri şart. İSTANBUL'DA GÖREV ZORDUR 18 yaş altındaki suçlu çocuklar ve tinerciler sorunu çözülürse İstanbul'da asayiş sağlanır mı? -Bu ikisini çekip alırsanız inanın suçlarda büyük oranda azalma olur. Özellikle kapkaç hırsızlık suçlarında. 34 yıldır emniyet teşkilatında görev yapan biri olarak söylüyorum İstanbul'da kapkaç hiçbir zaman bitmez. Ama bunları çözersek çok azalır. Siz birçok yerde görev yaptınız. Örneğin Batman'da Batman'da mı görev yapmak zordu, yoksa İstanbul'da mı? -İnanır mısınız, oraların en zor dönemlerinde ben görev yaptım ama bu kadar zor değildi. Oralarda olaylara hâkim olabilmek çok daha kolay. İstanbul farklı bir şehir. Örneğin şu anda 27 bin polisimiz var. 2000'de bu sayı 30 binmiş. İstanbul'un nüfusuna ve göçüne bakarsak en az 40 bin polis olması gerekir. Polis sayısında niye azalma var? -Özel güvenlik yasasıyla birçoğu emekli olup özel şirketlere gitti. Büyük bir bölümü de Anadolu'ya, şarka tayin istiyor. İzin versek yarısı gider. Neden? İstanbul'da görev yapmak zor mu? -Öncelikle ekonomik şartlar. Burada görev yapan polis ailesinin de şartları iyi olsun istiyor ama bu maaşlarla pek de kolay değil. Bir de polisimizde yargılanma korkusu var. Amerika'da polislerin karıştığı suçlarda bir komisyon kurulur. Polis teşkilatının üst düzeyleri bir araya gelip bir rapor hazırlarlar. Eğer suçlu kabul edilirse yargıya teslim edilir. Bizde ise hemen adli soruşturma başlıyor. YARGILANMA KORKUMUZ VAR Geçenlerde bir komiser karakolda bıçaklandı ve oradaki polisler müdahale etmedi. Bunu mu kastediyorsunuz? -Kesinlikle. O komiser komaya girdi. Eğer orada yabancı bir polis olsaydı çoktan bıçaklayanın kafasına silahını çekmişti. Hiç yolu yok. Bizim polisimiz ise kolay kolay elini silahına atmaz. Suçluyu yakalarken yargılanma korkusudur bu. Kendini güvende hissetmez. Bir taraftan da iyi bir şey bu. Yani zırt pırt silah çıkacağına, olaylara temkinli yaklaşmak.. -Ama o zaman suçlu korkmuyor işte. Diyor ki polis kolay kolay beni vuramaz. Polis nefsi müdafaa olmadığı zaman ateş bile edemiyor. Yetkilerim belli ama o yetkilerimizi bile kullanamıyoruz. Ben demiyorum ki her şeyde silah çekelim ama güvenlik güçlerinin üzerindeki bu yargı baskısını da atmamız gerekiyor. Peki yeni ceza yasası ile neler olacak? Eliniz kolunuz daha fazla mı bağlanacak? -İnanmıyorum böyle bir şeye. Yasalar çıkarılırken çok iyi incelenerek çıkarıldı. Ayrıca açıklamalar da yapıldı, yönetmelikler çıkacak diye. Bir problem yaşayacağımızı sanmıyorum. Zaten 2 aydır meslek içi eğitim veriyoruz. SABAH/BALÇİÇEK PAMİR