Cengiz Çandar PYD lideri Salih Müslim'i Cenevre'deki toplantıya katılmasını engelleyen hükümeti kızdıracak bir yazı kaleme aldı.
Abone olDış politika yazarı Çandar, "Cizre'den Cenevre'ye Ankara'nın gücü..." başlıklı köşesinde günlerdir süren PYD krizini ele aldı.
Yazarın hedefinde PYD'yi Cenevre'de saf dışı bırakan iktidar vardı.
Radikal yazarı Cengiz Çandar, Türkiye'nin Kürtlere "ateş gücünü" Cizre'de, "diplomatik ağırlığını" ise Cenevre'de Suriyeli Kürtler üzerine indirdiğini iddia etti.
Yazar, bugünkü yazısında "Onlar varsa biz yokuz" restini çeken Türkiye'nin "gücünü" Suriye'de barış için kullanmadığı görüşünü dile getiriyor.
PYD TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNDE DEĞİL
PKK’nin aksine “terörist örgütler” listesinde olmadığını IŞİD'le karada savaşan gücün YPD'nin askeri kolu YPG olduğunu hatırlatan yazar, . PYD’nin “terörist” olduğunu sadece Ankara’daki AKP iktidarının temsilcilerinin söylediğini yazdı.
Çandar'a göre PYD boykotunun Suriye’nin geleceğinde Kürtler'in rol oynamaması için uğraşmak anlamına geliyor.
ARABİSTAN VE KATAR TÜRKİYE'DEN YANA ÇIKTI
Ankara'nın bugün için başarı sağladığını kabul eden yazar, perde arkasında S.Arabistan ve Katar'ın “boykot”a katılacaklarını Washington’a iletmesiyle dengenin Türkiye lehine geliştiğini aktardı.
Çandar daha sonra Cenevre’de ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Obama’nın en üst düzey danışmanın açıklamasını köşesine taşıdı:
“Türkiye’nin boykotu demek, Ankara ile birlikte, S.Arabistan ve Katar’ın desteklediği muhalif grupların lojistik arka planının ‘sahayı terketmesi’ anlamına gelecekti. Yani, bu kez gruplar, bir başka deyimle ‘Riyad muhalefeti’ Cenevre’ye gitmemiş olacaktı. Oysa, ABD için, rejimle savaşan muhalefet unsurları da onlar. Cenevre ise, esas olarak, rejim ile o muhalefeti biraraya getirip bir süreç başlatılmasını öngörüyor. Yani, Washington için ‘açılışı kurtarmak’ öncelikle oldu denebilir…”
PYD Mİ TÜRKİYE Mİ TERCİHİ
Gelinen noktayı "Ankara ile PYD tercihi, Türkiye’deki iktidar tarafından Washington’un önüne sunulunca, Amerika, “dişlerini gıcırdatsa” da, “şu aşamada Ankara” demiş oldu." diye ifade eden yazar, yazısını böyle tamamlıyor:
TÜRKİYE'NİN "GÜCÜ" BİR KEZ DAHA GÖSTERİLDİ AMA
"ABD’nin bu kez Kürtler'in çıkarlarını gözetmek ve durumu dengelemek için, bir şeyler yapmaya çalışması gerekebilir.
Böyle bir “soğuma”, Washington’u Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD’e karşı “tek kara savaş gücü”nden mahrum bırakır ve Suriye’de S.Arabistan-Katar ve Türkiye’nin peşine takılma mecburiyeti görüntüsüne sokar.
İktidarın, Türkiye’de izlediği “sürdürülemez” ve “kazanılamaz” Kürt politikası, şimdi Suriye’ye de sirayet etti. “PYD’ye karşı diplomatik zafer” kazanırken, Cenevre’de “uluslararası diplomasi”yi sakatladı.
Türkiye’nin “gücü” bir kez daha gösterildi. Ama, bu, Suriye’de barışa yönelik “hayırlı” bir sonuç çıkartmak için olmadı.
Ne olursa olsun, Cizre’de Kürtlere üzerinde ortaya konulan Türkiye’nin “ateş gücü”, Cenevre’de Suriye Kürtler üzerine “diplomatik ağırlık” olarak indi…
Yazının tamamı için