İktidarın Kim Jong-il'den Kim Jong-un'a devrinin sorunsuz yaşanması için cenaze töreni ve yas bir fırsat olarak görülüyor.
Abone olEski diktatörden yenisine iktidarın devri bir hayli gerilimli bir süreçtir.
Özellikle de yeni lider otuz yaşın altındaysa ve siyasi ya da idari tecrübesi sınırlıysa.
Kuzey Kore halkının olası endişelerini gidermek de aynı derece de hassas bir süreç.
Kim Jong-il'in naaşını taşıyan cenaze kortejinin ve ardından ilerleyen duygusal kitlenin başkent sokaklarında attığı tur, ülkeyi yas etrafında birleştirmek ve iktidarın sorunsuz devrini güvence altına alınmasını hedefliyordu.
Törenler sırasında altı çizilen bir diğer unsur ise Kim Jong-un'un, dedesi Kim Il-sung tarafından inşa edilen "aile şirketinin" en genç üyesi olduğu gerçeğiydi:
Onun en güçlü noktası kim olduğu, neler yaptığı değil.
Devamlılık mı değişim mi?
Genç Kim Jong-un, dayısı Chang Song-taek'in desteğine sahip olacak. Song-taek, hayatını yitiren Kim Jong-il'in, general olan kız kardeşiyle evli.
Yeni liderin, babası gibi, Kuzey Kore'yi sıkı bir şekilde idare edecek bir ekip oluşturup oluşturmayacağını söylemek için henüz erken.
Yine de diktatörlüklerin en güçsüz anlarının gevşedikleri anlar olduğu bilinen bir gerçek.
Öte yandan Pyongyang yönetimi vatandaşlarının hayatları üzerindeki müdahalesini artırırsa, onların sabrını aşırı zorlamış olabilir.
Bir diktatörlük inşa etmek, kurulmuş bir diktatörlüğün işleyiş biçimini değiştirmekten daha kolaydır.
Kim Jong-il, babası ve ülkenin kurucusu Kim Il-sung'dan devraldığı rejimi oldukça zor koşullar altında korumayı başardı.
Acaba Kim Jong-un, diktatörlüklerin azaldığı bugünün dünyasında aynı başarıyı gösterebilir mi?
Çin'in endişeleri
Hiç şüphe yok ki, Kuzey Kore'nin dev komşusu ve neredeyse tek dostu Çin'in, Pyongyang’da oluşacak yeni rejime dair söz hakkı yüksek olacak.
Kim Jong-il yaşamı boyunca zaman zaman Pekin yönetimi için sıkıntı ve utanç sebebi olmuştu.
Çin Asya'da barışı korumanın önemini iyi biliyor, ancak Jong-il 2008'den bu yana Güney Kore'yle kapışmak konusunda kararlıydı.
Çinli liderler tek başlarına kalmaktan hiç hoşlanmıyorlar ve bu yüzden sorunlu birçok rejimle araları iyi olsa bile dünya kamuoyunda olumlu bir izlenim bırakmaya çalışıyorlar.
Eğer Kim Jong-un ve ekibinin niyeti Güney Kore'yi tehdit ederek kendi iktidarlarını güçlendirmek olursa, Çin'in tepkisi sert olacaktır.
Bu tepki ne kadar işe yarar, o ayrı bir soru.
Çin kendi içinde serbestlik yönünde ilerleme ve protestoları bastırma arasında bir denge oluşturma derdinde. Ve bu işin ne kadar zor olduğu anlaşılmış durumda.
Kuzey Kore'de yaşanacak gelişmelerin Çin'in geleceğine etkide bulunma ihtimali mevcut.