BIST 8.630
DOLAR 34,35
EURO 37,46
ALTIN 3.028,65
HABER /  GÜNCEL

Cemil Çiçek'ten Uludere açıklaması

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Uludere'de 35 sivilin hayatını kaybettiği operasyonu değerlendirdi

Abone ol

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Irak'ın Uludere sınırına yakın kesiminde meydana gelen olayı analiz etti.

Çiçek, Irak'ın Uludere sınırına yakın kesiminde meydana gelen olaya ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, ''Bu türlü olayları değerlendirirken ayaküstü, alelacele açıklamalar yapmak beraberinde başkaca sıkıntılar da getirir'' ifadesini kullandı.

NEDEN TEDBİR ALINMADI?

Konunun çok yönlü olarak araştırıldığına dair açıklamalar yapıldığını anımsatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Belki bunu biraz beklemekte fayda var. Ankara'dan bazı şeyleri değerlendirmek kolay oluyor. İlk önce o araziyi bilmek, bu olaydan evvelki olayları, yaşananları bilmek önemli. Geçmişte bazı olaylar da o bölgede cereyan etti. 'Neden tedbir alınmadı?' diye soruldu. Karakol baskınlarında da aynı şekilde bu olay üzücüdür tabi. Hayatını kaybedenler de bizim insanlarımızdır, insan olarak üzülürüz. Geçmişteki olaylarda üzüldüğümüz gibi ama olayı değerlendirirken sağlıklı bilgilere ihtiyaç var. Terör sebebiyle o bölgede yaşananların hepsini birlikte değerledirerek. Oradaki psikolojiyi, oradaki arazi şartlarını iyi bilmek lazım. Sınır ötesi operasyon yetkisini verdi bu Meclis. Meclis bu yetkiyi neden verdi? 'Bu yetki neden verilmiyor?' diye hükümetlerin de suçlandığını düşünün. Çünkü, Türkiye'yi rahatsız eden terör olaylarının tamamı Kuzey Irak ile bağlantılıydı. Maalesef bu örgütünün halen orada eğitim kampları var. Sınırımıza yakın yerde var, sınırımızdan uzak yerde var. Kandil'den planlandığını biliyoruz. Oradan temin ettiği insanlarla, oradan temin ettiği patlayıcılarla sınırdan geçiyor.''

"OLANLARA ÜZÜLDÜK"

Terör örgütü üyelerinin sınırdan katırlarla, binek hayvanlarla geçtiğine dikkati çeken Çiçek, bu yolla ülkeye patlayıcıların, ağır silahların sokulduğunu anlattı. Terör örgütü üyelerinin daha sonra, bu malzemeleri kullanarak, sınır karakollarını bastığını belirten Çiçek, ''Sonra biz dedik ki 'Devletin orada güvenlik güçleri yok mu eli kolu yok mu, nasıl oluyor da bunları fark edemiyor?' 'Biz bunu hayvan zannettik, kaçakçı zannettik' denildiğinde ise 'Nasıl olur da siz bunu böyle zannedersiniz? Sonra bu kadar vatan evladı şehit oldu' türü suçlamalar da yapıldı. Onun için son olay üzücü tabiatıyla. Onda hiç tereddüt yok. Bir hata varsa onu da kabul etmek gerekir ama oradaki insanların psikolojisini de görmek lazım. Son olay üzücü, onda tereddüt yok.'' diye konuştu.

GEÇMİŞE DE BAKIN

12 Haziran seçimlerinden sonra terör olaylarında ciddi bir artış olduğuna dikkati çeken Çiçek, ''Yeni bir anayasa çalışmasına 4 parti, 'evet' dediği gün birçok askerimiz şehit oldu. Anayasa hazırlık çalışmalarını ilk başladığımız gün 'siftah, bismillah' dedik. Sabahleyin geldiğimizde 24 askerimiz şehit edilmişti. Terör olaylarında giderek bir tırmanış var. Bu tırmanış tabiatıyla ister istemez güvenlik güçlerinde tedirginlikleri meydana getiriyor. Bununla bir şeyi savunmak gibi bir niyetim olmaz ama sadece bu olay değil de geçmişte olanlara bakmak gerekiyor. 12 Nisan 2007'de yapılan açıklamalara bir bakın'' dedi.

SINIR ÖTESİ OPERASYONUN NEDENİ

Sınır ötesi operasyon yetkisinin verilme nedeninin ortada olduğunu belirten Çiçek, devletin elindeki imkanları kullanarak, başındaki belayı ülkesinden defetmeye çalıştığını ifade etti.

Türkiye'nin bugüne kadar birçok sınır ötesi operasyon yaptığını hatırlatan Çiçek, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı: ''TSK, bu operasyonlarda, sivillere zarar vermemek için her türlü hassasiyeti gösterdi. Bu kadar çok operasyona rağmen sivil can kaybı olmadı. Bize verilen bilgilerde, terör örgütü dışında siviller yaşamıyor o bölgede. Yerleşim bölgelerinin dışına yapılmış operasyon. Bu yetki kullanıldığından beri, bu bölgede hava kuvvetleri de kara kuvvetleri de operasyon yaptı. Bugüne kadar sivillere zarar vermeme noktasında devlet olarak ve güvenlik güçleri olarak azami hassasiyet gösterildi. Demek ki başlangıçtan bakıldığında o bölgede terör örgütü esas itibarıyla faaliyet gösteriyor. Neticede böyle bir hata olduysa bunu yok farz etmek doğru değil. İnceleme konusu yapıldı. Onun için ayaküstü bir değerledirme yapmak yerine biraz daha sükunetle sabırla, soğukkanlıca değerledirmek ve olayın her tarafını ortaya koyarak değerlendirme yapmak doğru olur.''

DEVLET ÖZÜR DİLEMELİ Mİ?

 ''Burada bir kaza varsa, bu tespit edilirse devlet özür dilemeli mi?'' sorusuna Çiçek, şu cevabı verdi: ''İncelemenin sonucu bir ortaya çıksın. Tabiatıyla ölen kişiler bizim vatandaşlarımız. Ne olursa olsun. İster kaçakçı, ister şudur, budur. Devlet kendi vatandaşının hukukunu korur. Varsa kendi eliyle yaptığı bir sıkıntı, bir zarar bir şekliyle telafi etmeye çalışır. Bunda tereddüt yok ama olay sıcaklığını koruyor, incelemesini yaptırmak lazım. Türkiye, neden Kuzey Irak meselesi üzerinde duruyor? İşin o kısmına da biraz bakmamız lazım. Kendimi hükümetin yerine koyarak 'şu olsun', 'bu olsun' diyemem. Bu tür olaylarda şarta bağlı açıklama yapmak doğru değil. İncelemenin sonucunu bekleyelim."