Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada 'FETÖ'nün 40 ayağı olduğunu' söyledi.
Abone olCumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmalarına yönelik olarak açıklamalarda bulundu.Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Çiçek, FETÖ’nün '40 ayaklı yaratık gibi bir şey' olduğunu söylerken şu ifadeleri kullandı:
"Bir ayağı, siyasi ayağı, iki ayağı yok. 40 ayaklı bir yapı bu. Bunu bir bütünlük içerisinde görmek gerekiyor. Maalesef tartışmalarda bu bütünlük yok. Konu sadece siyasetin konusu ve siyaset açısından değerlendiriliyor. Maalesef bizim siyaset geleneğimiz de bu konuda çok büyük bir imtihan vermedi. 1908'den bu tarafa siyasetimiz suçlama geleneği üzerine tartışmayı yapar."
Bunlar gözardı edilirse neyi nasıl başlatacağız
"Şimdi yargıya intikal etmiş soruşturmalar, kovuşturmalar, beraat kararları oldu bu kişi ve örgütüyle ilgili” hatırlatması yapan Çiçek, şöyle devam etti:
"Bunlar gözardı edilirse neyi nasıl başlatacağız, kimi suçlayacağız? Mesela Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, parti grubunda örneğin MİT Müsteşarlığı'nın başbakana, hükümete gönderdiği raporlardan söz ediyor. Şimdi bunlara bakarsanız rahmetli Turgut Özal'ı, Süleyman Demirel'i, Bülent Ecevit'i de, bunların hükümetlerinde görev yapan kim varsa siyasi suçlamalara bakarsanız hepsini yargının önüne götürmeniz gerekecek.
Halbuki bu suçlar yani terör örgütü kurmak, çalıştırmak, üye olmak şikayete bağlı bir suç değil. Böyle bir yapı Türkiye'de vardı ise konuları yargı önüne gelmiş, birinin mahkumiyeti için şikayet etmesini gerektirmiyor. Kaldı ki şuan tartışmaya konu olan iddiaların tamamını Ankara Cumhuriyet Savcısı henüz DGM'ler varken iddia olarak mahkemelerin önüne götürdü. Sonra bu yargıya gitti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu konularla hiçbirinin mahrem olmadığına dair kararlar verdi. Bunları hiç kimse konuşmuyor. Bir kafa karışıklığı ile gidiyor."
FETÖ’nün siyasi ayağı tartışması, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un 26 Haziran 2009’da çıkan yasayı işaret etmesiyle alevlenmişti.