Adalet Bakanı Cemil Çiçek, telefon dinlemelerinin çoğunun, vatandaşların kendilerini rahatsız edenlerin tespit edilmesi için yaptıkları başvurulara dayandığını savundu.
Abone olTelefon dinlemenin, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de olduğunu belirten Çiçek, "Gözden kaçırılmaması gereken husus, dinlemelerin mahkeme kararına uygun olup olmadığıdır" dedi. Çiçek, telefon dinlemeyle ilgili soru önergesinde açıkladığı rakamların hepsinde hakim kararı bulunduğunu, hak ve hukuk açısından endişe edilecek bir durum olmadığını ifade etti. Bakan Çiçek, Hilton Oteli'nde düzenlenen Avrupa Birliği'ne Uyum Sürecinde Çocuk Adaleti Sisteminin Yeniden Yapılandırılması Konferansı'nın açılış törenine katıldı. Burada, gazetecilerin soruları üzerine, dinleme kararlarının önemli bir çoğunluğunun vatandaşın müracaatına bağlı olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti: "Özellikle telefonla taciz suçları, bunlar zaman zaman insanları ve ailelerini rahatsız etmektedir. Bunlar, bu kişinin belirlenmesini istiyorlar. Bunun belirlenebilmesi ise o telefonun dinlenilmesine bağlıdır. Yani kişinin kendi telefonudur büyük ölçüde dinlenilen. Yani ben telefonla taciz ediliyorsam, yerli yersiz bana birileri telefon ediyorsa ben kendi numaramın dinlenilmesini istiyorum. Meselenin bu yönünün göz ardı edilmemesi gerekir." Çiçek, bu tür dinlemelerin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de olduğunu ifade ederek, "Gözden kaçırılmaması gereken husus, dinlemelerin mahkeme kararına uygun olup olmadığıdır. Benim açıkladığım rakamların hepsinde hakim kararı vardır. Yasaya aykırı bir durum da söz konusu değildir" diye konuştu. Bir gazetecinin, "Polis artık sadece telefon dinleme kayıtlarıyla mahkemeye gidiyor, başkaca delil aramıyor şeklinde iddialar var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çiçek, mahkemeye gidenin polis değil savcı olduğunu, ortada bir suç iddiası varsa o andan itibaren yetkili makamın cumhuriyet savcısı olduğunu, kolluk güçlerinin savcı adına işlem yapacağını anlattı.