BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Cemil Çiçek kararlı konuştu

Yolsuzluklar konusunda taviz verilmeyeceğini söyleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Biz bunu çocuklarımızın geleceği için yapıyoruz" diye konuştu.

Abone ol

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzluklarla mücadele konusunda açıklamalarda bulundu. Kendisine zaman zaman 'Bu kadar ileriye gitme' telkininde bulunanların olduğunu söyleyen Bakan Çiçek, "Biz bunu çocuklarımızın geleceği için yapıyoruz" dedi. Bakan Çiçek, Berlin'de Uluslarası Saydamlık Hareketi Derneği tarafından, Türkiye'deki Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği'ne verilen 'Uluslararası Dürüstlük Ödülü'nü Adana'da kaçak elektrik mücadelesinde hayatını kaybeden elektirik mühendisi Hasan Balıkçı'nın eşi Şengül Balıkçı'ya verdi. Adalet Bakanlığı Kütüphane Salonu'nda gerçekleştirilen törende konuşan Şengül Balıkçı, eşinin öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini belirterek, eşini öldürmeye azmettiren fabrika sahibinin yakalanarak hak ettiği cezayı aldığını, ancak eşininin öldürülmesinin arkasında bir çete olduğunu savundu. Balıkçı, "Eşimin öldürülmesi olayında siyasetçilerin ve bürokratların olduğunu düşünüyorum. Bu ödülüm eşim hayatta iken başarılarından dolayı verilmesini isterdim" dedi. Törende konuşan Adalet Bakanı Çiçek yolsuzluklarla mücadele konusunda açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin belli bir süredir yolsuzluk batağında süreklendiğini kaydeden Çiçek, bu yolsuzların toplumu adeta canından bezdirdiğini söyledi. Yolsuzların devleti zayıf ve güçsüz duruma düşürdüğünü ifade eden Çiçek, "Yolsuzluklar siyaseti kirletti. Bunun bedelini hepimiz çok ağır ödedik. Şimdi bunu düzeltme çabasındayız. Bunu da devletin imkanlarıyla yapacağız" diye konuştu. Yolsuzluklarla mücadelede sadece kanunların çıkarılmasının yeterli olmayacağını belirten Çiçek, yolsuzluklarla mücadele konusunun toplumda bir istek haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Çiçek, "Hiç kimse hesaptan kaçmamalı. Mutlaka yaptığı işin sonuçlarını toplumun ilgili yerlerine açıklamalı. Bunu yaptığımız sürece başarılı oluruz" dedi. Avrupa Birliği'nin de herşeyin gözönünde ceryan ettiği, herkesin hesap verdiği bir toplum istediğini belirten Çiçek, yaşanılan sürecin Türkiye'yi o noktaya götüreceğini ifade etti. Yolsuzluklarla mücadeleninin söylenildiği kadar kolay bir mücadele olmadığını belirten Çiçek, "Kültürümüzden kaynaklanan davranışlarımız var. Bu konuda atasözlerimiz bile var. 'Devletin malı deniz yemeyen domuz' şeklinde neredeyse dürüst olmayı tasvip etmeyen anlayış var" diye konuştu. İmtiyazların yolsuzluğun en önemli kamuflajı olduğuna dikkati çeken Çiçek, "Yolsuzluklarla mücadeleyi derbi maçı seyreder gibi seyretmeyelim. Bu işi iki üç savcıya bırakıp görevini yapmayanlar var" dedi. Meslek kuruluşlarının bu konuda demokratik tepki koymamasını eleştiren Çiçek, "Maalesef toplumsal bir tepki önümüze gelmedi. Maalesef yolsuzluklarla mücadele birkaç görevliden bekleniyor: Başka meseleler için mitingler yapıldı. Ama sivil toplum kuruluşları bu konda bir bildiri dahi yayınlamadı. Bu konuda bir kişiden ne telgraf ne de mektup geldi" diye konuştu. Bakan Çiçek'in, "Bize zaman zaman bu kadar ileri gitmeyin telkinleri oluyor. Ama biz bunları geleceğimiz için, çocuklarımız için yapıyoruz" açıklaması farklı yorumlara neden oldu. Bu konuda bir gazetecinin, 'Tehdit mi alıyorsunuz' yönündeki sorusunu Bakan Çiçek, "Allah'a bir can borcum var. Şerefli bir ölümü, şerefsiz bir hayata tercih ederim" şeklinde cevaplandırdı. Yolsuzluklarla mücadelede toplumsal bir talebin gelmediğinden dert yanan Bakan Çiçek, "Bana zaman zaman 'Bırak bu işleri' diyenler' oluyor" dedi. Yasalara uymak yerine yasaların dolanarak birşey yapılmasını eleştiren Çiçek, "Herkesin en evvel kendi evinin önündeki pisliği temizlesi lazım. Yanlış yapan varsa en azından bir iki kişinin protesto yazması lazım. Herkes bu çabada olmazssa daha çok görev şehidi veririz, onlara ödül veririz ve adını unuturuz" dedi. Bakan Çiçek'in konuşmasının ardından Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği Başkanı Ercis Kurtuluş yolsuzlukla mücadelede gösterdiği çalışmalardan dolayı Bakan Çiçek'e belge verildi. Kurtuluş, Bakan Çiçek'e belgesini verirken, Çiçek'i 'Yaşayan kahramlarımız' olarak nitelendirdi. Konuşmaların ardından Çiçek, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin milletvekkiliği dokunulmazlığının bu yasama yılında kaldırılıp kaldırılmayacağı yönündeki sorusuna Bakan Çiçek şunları söyledi: "Ben dokunulmazlıklar ile ilgili şu meslek bu meslek ayrımı yapmadım. Yolsuzluk öyle bir hale getirildi ki kıyısından köşesinden bir şekilde bulaşıldı. Türkiye'de imtiyazların sahibi sadece siyasetçiler değil. Hiç kimse başkasının arkasına saklanmamalı. Mecliste bütün partilerin temsil edildiği bir Uzlaşma Komisyonu kuralım ve Anayasa'da ne gibi imtiyazlar varsa bunları en aza indirelim. Bu işte en büyük sıkıntıyı yargı çekiyor. Sade vatandaşlarla bir sorun yaşanmıyor. Bu imtiyazlı kişiler nedeniyle yolsuzlukla mücadelede istenilen sonuç alınamıyor. Ben diyorum ki 1 kilogram bin gramdır. Herkes kendini tartsın. Gelin bunu görüşelim". Bazı ayrıcalıklar nedeniyle soruşturmaların eksik kaldığını belirten Bakan Çiçek, özellikle organize suçlarla ilgili soruşturmada engeller ile karşılaştıklarını kaydetti. Çiçek, " Bana diyorlar ki Adalet Bakanı niye şikayet ediyor? Bu iş tek benle çözülecek birsorun değil. Bu konuda herkesten destek bekliyorum " dedi. AB raporunda bunların yer aldığını hatırlatan Çiçek, "AB bunu şart haline getirmeden kendiliğimizden yaparsak daha anlamlı hale gelir" dedi.