KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Erdoğan için 'çakal' demenin yanı sıra, Cumhurbaşkanı'nın tımarhaneye kapatılmasını da söyledi.
Abone olKCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Kürt sorununun çözümünü önüne koymayan hiçbir politikacının geleceğinin olmadığını öne sürerek, "Zaten bu nedenle Erdoğan'ın siyaset döneminin sonuna gelinmektedir. Artık beklenti yaratıp oyalama politikası teşhir olmuştur. Bu politika karaya vurmuştur. Ya Kürt sorununda adım atacaktır ya da gidecektir" dedi.
ERDOĞAN'IN ZİHNİYETİNİN DIŞA VURUMU
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat Gazetesi'nde bugün yayımlanan makalesinde, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın "Neyiniz eksik?" ve "Kürt sorunu yoktur" sözlerini değerlendirdi. AK Parti hükümetinin iktidara geldiği ilk zamanlarda Erdoğan'ın "Düşünmezseniz Kürt sorunu yoktur" sözlerini hatırlatan Bayık, "Erdoğan, şimdi ise 'düşünseniz de düşünmeseniz de Kürt sorunu yoktur' dedi. Bu, ne seçim propagandasıdır, ne milliyetçi oyları almak için sarf edilmiş sözlerdir; tamamen bir zihniyetin dışa vurumudur" iddiasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'Tayyip' diye hitap eden Bayık, "Tayyip'e göre Kürt sorunu yokmuş da her toplumsal kesim gibi Kürt kökenli vatandaşların sorunları varmış! Sanki kırk yıllık büyük çatışma ve Kürt halkının büyük bedeller ödeyerek ayağa kalkması normal bir sorunmuş gibi!" dedi.
40 YIL DAHA ÇATIŞIRIZ TEHDİDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasını "yavan, basit ve seviyesiz" olarak değerlendiren Bayık, "Bu konuşmayı yapan ne Türkiye'yi ne de Kürt sorununu anlamıştır. Nitekim Kürt sorununu anlayamadığı için sorununun özünü değiştirmeyen şeyler dışında şimdiye kadar ciddi bir adım atmamıştır. Sadece çözüm beklentisi yaratmış, ancak toplumun beklentisini karşılamamıştır. Dolayısıyla toplumu aldatmış, topluma hakaret yapmıştır" diyerek çözüm sürecinde gelinen noktayı görmezden geldi.
Bayık, "Şimdi Erdoğan herkesin Kürt sorununu kabul ettiği ve çözümünü beklediği bir dönemde bu lafları ediyor. Toplumda bu yönlü oluşan bilinci çarpıtmaya ve suyun akışını tersine çevirmeye çalışıyor. Erdoğan artık herkesin güleceği bir konuşmayı niye yapıyor? Gerçekten de sadece Kürtler değil, Türkiye toplumu da, aydınları da, yazarları da, siyasetçileri de bu konuşma karşısında şaşkın durumda. Çünkü bu zihniyet çatışmasızlığın olduğu ve Kürt sorununun çözümünün gündemleştiği ortamda söylenmiştir. Bu kafa kırk yıldır süren çatışmayı bir kırk yıl daha sürdürme kafasıdır" sözleriyle tehdit etmekten de geri durmadı.
ERDOĞAN TIMARHANEYE KAPATILMALI
Kürt toplumunun bilinç düzeyi, özgür ve demokratik yaşam karşısındaki ısrarı karşısında Erdoğan'ın söylemlerinin başka bir anlama gelmediğini ifade eden Bayık, "Bir zamanlar Rauf Tamer klasik devlet anlayışında olanlar için 'o kafa' diyordu. İşte Rauf Tamer'in 'o kafa' dediği kafa tam da Erdoğan'ın kafasıdır. Erdoğan'ın bu sözleri için o kadar çok şey söylenebilir ki! Hatta Türkiye halklarının toplumsal sağlığı açısından Tayyip Erdoğan tımarhaneye bile kapatılmalıdır denilebilir. Çünkü Tayyip Erdoğan toplumun aklıyla oynamaktadır" diye yazdı.
BAŞKAN OLURSA...
Bayık yazısında, "Türkiye'nin en temel sorununda bu kadar gayri ciddi yaklaşan bir Cumhurbaşkanı kadar tehlikeli bir şey olamaz. Bunu söyleyen birisi Başbakan ve Cumhurbaşkanlığını hak etmemiştir. Böyle birisi Başkan olursa vay Türkiye'nin haline! Herhalde Türkiye'yi Hitler ve Enver Paşa gibi sonu felaket olan maceralara sürükler" diyerek uyarıda bulundu.
ERDOĞAN 'ÇAKAL' KARAKTERLİ
Erdoğan'ın cesareti ve iradesinin olmadığına işaret eden Bayık, "Bir zamanlar İtalyanlara yakıştırılan 'çakal' karakterinde bir politikacıdır. Zayıf gördüğünde, fırsatı bulduğunda çullanan, ama karşısında gücü gördüğünde yelkenleri indirip kaçan ve ortamı güçlülere bırakan bir politik tarza sahiptir. Ancak sıra Kürtlere geldiğinde ise aslan kesilmektedir. İşte tehlikeli olan bu durumdur. Çünkü bu kafa Kürt sorununu çözümsüz bırakarak Türkiye'ye onlarca yıl, hatta yüz yıl kaybettiren bir kafadır" şeklinde yazdı.