Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı ilk kez anlattı! Nasıl tanıştılar evlenme teklini nasıl aldı?
SUUDİ Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ilk kez anlattı. Kaşıkçı ile nasıl tanıştılar? Evlenmeye nasıl karar verdiler? Ne zaman evleneceklerdi?
Abone olWASHİNGTON Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda vahşice katledilmesini tüm dünyaya duyuran nişanlası Hatice Cengiz, özel hayatlarıyla ilgili ilk kez konuştu. Kaşıkçı ile nasıl tanıştıklarını ve ilişkilerinin nasıl başladığını anlatan Hatice Cengiz, 2 Ekim günü Cemal Kaşıkçı ile neler konuştuklarının da ayrıntısını verdi. Ortadoğu ile ilgili saha araştırmaları yaptığını belirten Hatice Kaşıkçı, Cemal Kaşıkçı ile konferanslar ve röportajlar aracılığıyla tanıştıklarını söyledi. Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Hatice Cengiz'in açıklamasından satır başları şöyle...
YAPTIĞIM İLK RÖPORTAJI YAYINLAYAMADIM... Suudi Arabistan ile alakalı elimde birçok soru vardı. Sohbet, olması gereken yere evrildi. Kısa ama dolu bir sohbetti. Cemal Bey her ne kadar Avrupa'da ve yurtdışında çok fazla tanınsa da, ülkemizde öyle değildi. Ben bu röportajı, ülkemizde yayınlayamamıştım farklı sebeplerden.. Kendisi bana e-posta yolladı ve bunun çok hoşuna gittiğini, ilgilenmemin çok değerli olduğunu söyledi.
İSTANBUL'A GELDİĞİNDE GÖRÜŞME TEKLİF ETTİ... İlk tanışmamız o programda oldu. Söyleşinin yayınlanmasını arzu ettiğimi ve biraz genişletmek istediğimi söylediğimde, İstanbul'a geldiğinde görüşmeyi teklif etti. Akabinde Türkiye'ye geldi, görüştük. Çok hızlı bir görüşme oldu, o günkü programımız çok yoğundu.
İLK İLİŞKİNİN BAŞLADIĞI GÖRÜŞME... İlişkinin ilk başladığı görüşme, o görüşme oldu. Daha çok yüzde 70 özel sorular üzerine ilerledi. Arkasından gelen konuşmalar, bunun özel bir görüşme olduğunun göstergesiydi. Amerika'ya döndükten sonra da benimle görüşmek istediğini söyledi, zaten ilişkimiz başlamış oldu.
TANIŞTIĞIMIZDA ABD'DE YAŞIYORDU... Biz tanıştığımız zaman 1.5 yıldır Amerika'da yaşıyordu. O dönem bana Amerika'yı anlattığında, bu dönüşümün içinde yer alıp yıpranmaktansa, bu süreci orada kendi kendine geriye alıp üretmek için Amerika'ya yerleşiyor. Kısa süre sonra Washington Post'ta yazmaya başlıyor. Ancak ABD vatandaşı değil.
ABD VATANDAŞI OLMAK İÇİN BAŞVURMUŞTU... Kısa süre önce başvuruda bulunmuştu. Suudi Arabistan vatandaşı olmasının pasaport gibi sebeplerden zorluk çıkaracağını bildiği için bu yönde isteği vardı. Suudi Arabistan vatandaşlarının çoğu şu an içeride. Bunun manevi bir sorumluluğunu hissediyordu üzerinde. Arkadaşlarım yazamıyor ve hapiste diyordu. Çok büyük bir yalnızlık, manevi bir sorumluluk hissediyordu.
AİLESİNE İLİŞKİN ÇOK FAZLA BİLGİM YOK... Suudi Arabistan'daki ailesine dair çok fazla bilgim yok. Evliliğinden çok bahsetmek istememişti, ben de çok sormak istememiştim, çünkü çok yalnızdı. Olgun bir yaşa geldiğinden siyasi, duygusal bir yalnızlığı vardı. İstediklerini tek başına yapması onun için zordu. Tek başına hissetmesi, arkadaşlarından haber alamaması, içinde bulunduğu aşamadığından bahsediyordu sıklıkla.
HAYATININ BUNDAN SONRASINI GÜZELLEŞTİRMEK İSTİYORDU... Duygusal anlamda yapayalnız bir insan var. Yaşça olgun, ülkesinden uzak bir insan ayrı. Hayatının bundan sonraki sürecini güzel geçirmek isteyen biri vardı. Ailesinin olmadığını, ailesinden uzak olduğunu, bu yarayı kapatamadığını söylüyordu.
EVLENME İSTEĞİ CEMAL BEY'DEN GELDİ... Gelinen süreçte böyle bir gerçekle karşı karşıya kalıyor ve evlenmek istiyor. Biz tanıştığımız zaman, bence bu istek Cemal Bey'den kaynaklanıyor. Mesajlaşıyoruz, telefonlaşıyoruz. Birkaç defa Türkiye'ye geldi. Bir araya geldik defalarca. Onun da ilgisini çekti benim sahada çalışıyor olmam."
ABD VE İSTANBUL ARASINDA YAŞAMAK İSTİYORDUK... Amerika-İstanbul arasında yaşamak istiyorduk. Başlangıç çok önemli diyordu, bu yüzden İstanbul'da ev almıştı. Türkiye'yi çok sık ziyaret eden birisiydi. Burayı çok seviyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yakın bir arkadaşlığı var. Bu programında bile 3 tane programa katıldı evlilik için gelmesine rağmen. Babamın da bu yönde bir talebi vardı İstanbul'da yaşamamıza dair.
10 EYLÜL'DE GELDİ EVLİLİK HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK... Biz 10 Eylül tarihinde geldiğinde, 2 Ekim'e kadar geçen süre içinde evlilik hazırlıklarına başladık. Aynı zamanda onun da orada planları vardı. Dolayısıyla ailemle görüşmesi, onay vermesiyle beraber hızlı bir şekilde evlilik çalışmalarına başladık.
ÖNCE EV ALDI SONRA DÜĞÜN YAPARIZ DİYORDUK... Önce ev aldı, resmi işlemler biraz zaman alıyor, evin eşyalarını sipariş vermeye başladık. Bu en azından bir yere kadar gelsin, sonra düğün yaparız diye düşünüyorduk.
İLK BAŞVURUYU 28 EYLÜL'DE YAPTIK... İlk başvuru günü 7-8 Eylül tarihinde Fatih Belediyesi'nin nikah işlemlerinin yapıldığı yerde buluştuk, benim Türk, Cemal Bey'in Suudi vatandaşı olduğunu, nasıl işlem yapacağımızı sorduk. Evraklar istenildi. Cemal'in halledebilir miyim diye düşündüğü asıl konu konsolosluğa gidip bunu halledebilir miyim oldu. Hatta bunu burada yapmayıp, başka bir ülkede evlenebilir miyiz diye de sordu. Görevli bize Cemal Bey’in kağıt alması gerektiğini söyledi. Cemal Bey’in acaba halledebilir miyim dediği bu konuydu.
KONSOLOSLUĞA GİTMESİ ŞARTTI... Yazdığı yazılar nedeniyle bu topa girmeyi, konsoloslukta gerginlik çıkmasını istemiyordu. Reddedilme endişesi vardı. Bir sorgu, ülkesine geri dönmesinin istenmesi, belki sorgu gibi bir şey yaşanmasını istemiyordu. Başka ülkeye de gitse, Suudi Arabistan konsolosluğuna gitmesi gerektiği söylendi bir Türk vatandaşıyla evleneceği için. Türkiye'de diğer yerlere nazaran daha kolay olabilir. Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğu, başına istenmeyen bir hadise gelirse daha kolay çözüleceğine inanıyordu. Başına nasıl bir şey geleceğinden şüphelendiğini soruyordum. Ama Türkiye'nin uluslararası anlamda güçlü bir ülke olduğunu, Suudi Arabistan'ın gerginlik oluşturabilecek bir olay gerçekleştiremeyeceğini düşünüyordu.
DENEYELİM Mİ GİDELİM Mİ?.. Nikah memurluğunda yapacak bir şey kalmadığını düşününce, 'deneyelim mi, gidelim mi' gibi bir konuşma geçti aramızda. Biz de beraber olduğumuz için, evlilik sürecinde her şeyi beraber yaptığımız için, seninle gelebilirim dedim, belki de bir arkadaşıyla gidecekti.
SAAT 14:00'TE UÇAĞI VARDI... Uçağı o gün saat 14 sularındaydı. Yakın bir yerden taksiye bindik ve konsolosluğa yöneldik. Herhangi bir bildirim vs olmadı. Basit bir evrak talebi vardı, ama bunu talep eden Cemal Kaşıkçı'ydı. Biraz endişeliydi, ben daha fazla endişeliydim. Girip bir arkadaşıma bakacağım diyemeyeceğiniz kadar çok güvenlik vardı. O nedenle sadece kağıda endişeli şekilde bakıp etrafı kolladım o süreçte.
İLK GİDİŞİNDE KONSOLOSLUKTA 1 SAAT KALDI... 1 saat geçti, bir 10-15 dakika daha çıkmazsa, benim mutlaka gidip sormam gerek, uçağı kaçacak diye düşündüm. Ben bunu düşünürken, Cemal hemen çıktı, telefonlarını bana bıraktı. Bildiğim kadarıyla konsolosluğa bırakılıyor telefon, bana bırakmak daha güvenilir gelmiş olabilir.
ÇOK NEŞELİ BİÇİMDE ÇIKTI... Çok neşeli bir şekilde dışarı çıktı. Ondan çok ben mutlu oldum. 1.5 yıldır ilk kez ülkesinin toprağına girmiş oldu. Sevgiyi,i alakayı, çalışanların kendisiyle ilgilendiklerini, gelip selamlaştıklarını, çok iyi davrandıklarını anlattı.
BİZ HAZIRLARIZ EVRAKLARI DEYİP... Evrakın birkaç gün içinde çıkacağını söylemişler. O da hali hazırda seferinin olduğunu, ayrılmak istediğini söylüyor. Herhalde onlar da ne zaman döneceğini soruyor. O da Salı günü döneceğini söylüyor. Onlar da tamam biz hazırlarız diyorlar. Tepkilerini, orada geçenlerini anlattığında ben de onunla birlikte mutlu oldum.
SEVİNÇLE AYRILIP LONDRA'YA GİTTİ... Bu sevinçle ayrıldık ve Londra'ya gitti. Yavaş yavaş eşyalar gelmeye başladı. Çantasını eve bırakmamı istedi, ben de çantasını alıp eve yöneldim havaalanına onu bıraktıktan sonra.
KONSOLOSLUKTAN SONRA BELEDİYEYE GİDECEKTİK... 2 Ekim gerçekten çok çok zor bir gün. Salı günü gelir gelmez, hemen konsolosluğa gideceğini bilmiyordum. Ben de ona kendisiyle geleyim mi diye sordum, okulum var o gün, arkadaşıyla gideceğini söyledi. O kağıdın alınmasıyla beraber, aldığımız eşyalarla ilgili bir işimiz vardı, aynı gün Fatih Belediyesi'ne gidecektik, hepsini aynı gün halledecektik.
NİKAH TARİHİ ALIP YEMEĞE ÇIKACAKTIK... O gün konsolosluğa ikinci kez gidecektim ve onunla gitmem gerektiği, yalnız bırakmamam gerektiğine dair anlık bir his oluştu içimde. Ben hemen arayayım diyerek, konsolosluk yetkililerini aradılar. Sanırım konuştuğu kişi size hemen döneceğiz dediler, ki biz yakınlarda bir yerde kahvaltı yaptık, saat 13.00'te uygun olduğunu söyledi arayan kişi ve biz bir taksiye binerek konsolosluğa yöneldik. İkinci gidişimizde beden dilinden hiç endişe hissetmedim. Nikah tarihi alacağımızı da düşündükten sonra akşam yemek yeriz diye konuştuk, bu kısım beraber hayal kısmı.