Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cemal Kaşıkçı olayının yeni bilinmeyenlenlerini köşesinde aktardı. Selvi, Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk’ün, “Türkiye’nin elinde ya içeriden de kayıt varsa?” sorusunun boş olmadığı sonucuna ulaştığını yazdı.
Abone olSuudi gazeteci Cemal Kaşıkçı 2 Ekim'de Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Dünyanın gündemine oturan Kaşıkçı olayı köşe yazarlarının da gündeminde. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, konuya ilişkin bugün kaleme aldığı yazısında sinsi tezgaha dikkat çekti.
TÜRKİYE'YE BİLEREK YÖNLENDİRİLMİŞ
"Cemal Kaşıkçı, boşanma belgelerini almak için önce Washington’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ne başvuruda bulunmuş, oradan İstanbul’a yönlendirmişler" diye yazan Selvi, "Ama özellikle Türkiye’de olması istenmiş. Adeta iz bırakmak istenircesine hem Türkiye’nin güvenli bir ülke olmadığı mesajı verilmek istenmiş, hem de bize “Türkiye’ye gelir, istediğimiz adamı ortadan kaldırırız” denilmek istenmiş." ifadelerine yer verdi.
KAYIT VAR MI?
Olay günü çalışmayan kameralara değinen yazar, yazısını çarpıcı cümlelerle tamamlıyor:
"Çünkü kamera sistemini kuran firmaya herhangi bir arıza bildirilmemiş. Bu durumda arızalı olmayan ama o gün için kapatılan kamera sistemi bile başlı başına kuşku verici. Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk’ün, “Türkiye’nin elinde ya içeriden de kayıt varsa?” sorusunun altının boş olmadığı sonucuna ulaştım. Bir görüntü değil, ama içeriden bir ses kaydı soruşturmanın yönünü değiştirebilir."