BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Cemaatleri intihara sürükleyen korku!

Habertürk gazetesi yazarı Ruşen Çakır, AK Parti ile Gülen cemaati arasındaki savaşın diğer cemaatlere yansımasını bugünkü köşesinden analiz etti.

Abone ol

Gülen cemaati ile AK Parti arasında yaşanan savaşın ardından AK Parti yanında yer alan cemaatleri bugünkü köşesine taşıyan Habertürk gazetesi yazarı Ruşen Çakır, durumu "Siyasal İslamın İntiharı" olarak yorumladı.

"AKP iktidarının son döneminde artık ortada herhangi bir dengenin kaldığı söylenemez. Çünkü artık İslami hareket derken akla ilk ve tek olarak siyasal İslam geliyor" diyen Çakır, "Ortada "sivil İslam" olarak tanımlayabileceğimiz pek bir şey kalmadı" dedi ve yazısına şöyle devam etti:

YA ERDOĞAN'IN YANINDA YA KARŞISINDA

"...

Sivil İslam'ın bildiğimiz temsilcileri, siyasi iktidara karşı pozisyonlarıyla kendilerine toplumda bir yer açabiliyorlar:

Ya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanındalar ya da karşısında. Bu tür bir pozisyon almayı uygun bulmayanlar, iyice köşelerine çekiliyor ve silikleşiyorlar.

Bunun kuşkusuz ilk nedeni, AKP hükümeti ile Fethullah Gülen Cemaati arasındaki kolay kolay biteceğe benzemeyen savaş. Bu savaş bize öncelikle, ülkede "sivil İslam" denildiğinde akla ilk gelen yapı olan Gülen Cemaati'nin aslında siyasetle alabildiğine alakalı olduğunu gösterdi.
Gülen Cemaati, sivilliğinin üzerine düşen haklı şaibeyi diğer örgütlü İslami yapılanmalara da bulaştırdı ve onları da kendisiyle birlikte aşağıya çekti, çekiyor.

AKP Lideri Erdoğan, 17-25 Aralık'ın şokunu atlatır atlatmaz, Cemaat'ten gelen tehdidi, sivil İslam'ın geri kalan unsurlarını kendine tabi kılmak için bir fırsata çevirdi ve büyük ölçüde başarılı da oldu. Gülen Cemaati'nden farklı nedenlerle hoşlanmayan, onu kıskanan, kendine en büyük rakip gören bir dizi İslami yapılanmanın, çok itiraz etmeden Erdoğan'dan yana saf tuttuğunu gördük. (Tabii bu arada Gülen Cemaati'nin başına gelenlerin benzerini yaşama endişesi de muhakkak etkili olmuştur.) Hangi koşullar altında, hangi motivasyonlarla olursa olsun örgütlü dini yapılanmaların, siyasetle ve siyasi iktidarla aralarında belli bir mesafe ve dengeyi koruyamamaları, kendilerini ciddi olarak riske atmaları anlamına geliyor. Dolayısıyla apaçık bir intihardır.

Sivil İslam'ın yok olmaya yüz tutması, çok da geç olmayan bir vadede siyasal İslam'da da hayati krizlere yol açar ki Türkiye'de bunun zaten bir süredir yaşanmakta olduğunu düşünüyorum.