AK PArti ve cemaat savaşındaki en önemli cephe haline gelen HSYK seçimlerinde son durum ne? Kulislerde neler konuşuluyor? Hangi grup kiminle ittifak arayışında?
Abone olBu yıl 12 Ekim’de yapılacak olan Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri için pazartesi günü son adaylık başvuruları için geri sayım başlarken, adliye kulislerinde dört ayrı grubun öne çıkması bekleniyor.
AK PARTİ LİSTESİNDE ALEVİ, SOSYAL DEMOKRAT VE ÜLKÜCÜ SAVCILAR!
Radikal'den İsmail Saymaz'ın kulisine göre önceki HSYK’nın oluşumunda ittifak halinde olan hükümet ve cemaatçi olduğu iddia edilen bloku, üç parçaya ayrıldı. Hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu (YBP), cemaate karşı seferberlik ilan ederek, listesine sosyal demokrat, Alevi ve ülkücü hakim ve savcıları aldı. Cemaate yakın olduğu savunulan mevcut HSYK üyeleri ise bağımsız adaylıklarla sahneye çıktı. HSYK 1. Daire Başkan Vekili İbrahim Okur ve üç arkadaşı da, üçüncü grup olarak yarışa katılıyor. Cemaat eğilimli olduğu savunulan hakim ve savcıların aday seçtirecek kadar oylarının olmadığı fakat hükümet listesini kaybettirecek güce sahip oldukları ileri sürülüyor. YARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nın oluşturduğu sol listeden iki adayın seçilebileceği öngörülüyor. YARSAV Genel Başkanı Murat Arslan, Adalet Bakanlığı bürokratlarının cemaate karşı birlik oluşturmak için sekiz kez öneri getirdiklerini, kendilerinin öneriyi geri çevirdiklerini iddia ediyor.
SEÇİMLERDE İKİ ÇİZGİ VAR: AK PARTİ VE CEMAAT
Adli ve idari yargıdaki 15 bin civarında hakim ve savcı, 12 Ekim’de sandığa giderek, HSYK’nın on asıl ve altı yedek üyesini belirleyecek. Adayların en geç 9 Eylül Pazartesi günü Yüksek Seçim Kurulu’na başvurması gerekirken, adliyelerde iktidar savaşını aratmayan bir rekabet yaşanıyor. Dört yıl önce ittifakla seçime girerek HSYK’nın yönetimini belirleyen hükümet ve cemaat olduğu ileri sürülen koalisyonu, bu yıl iki temel rakip olarak gösteriliyor.
YARGIDA BİRLİK: CEMAATE KARŞI ORTAK CEPHE
Hükümet listesi olarak kabul edilen Yargıda Birlik Platformu kimi ülkücü, Alevi ve sosyal demokratları arasına kattı. Cemaat karşıtı birlik olarak adlandırılabilecek listede; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömür Topaç ve Ankara 2. Asliye Ceza Hakimi Zeynep Şahin’in sol kanadı, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, İstanbul Ticaret Mahkemesi Hakimi Mehmet Durgun ve Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yandırmaz’ın ülkücü kanadı temsil ettiği ifade ediliyor. Geçen hafta 2 bine yakın hakim ve savcının katılımıyla varlığını kamuoyunu duyuran platform, en güçlü liste olarak görülüyor.
CEMAATİN OYU YETER Mİ?
Buna karşılık, yargıda 3 bin ila 5 bin arasında hakim ve savcıyı kapsayan, cemaate yakın olduğu iddia edilen grubun bağımsız adaylarla seçime gireceği öne sürülüyor. Mevcut HSYK yönetiminde yer alan ve bağımsız adaylıklarını açıklayan 2. Daire Başkanı Nesibe Özer, 1. Daire Üyesi Teoman Gökçe ve Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Müdürü Ayşe Neşe Gül bu isimler arasında sayılıyor. Bir adayın seçilebilmesi için en az 4 bin oya ihtiyaç duyulduğu için bu grubun, kendisine yakın kimi ülkücü adaylara oy vermesi ya da hükümete yakın adayların kaybı yönünde tercih kullanması bekleniyor.
ÜÇÜNCÜ BLOK
Yine bir önceki koalisyon içerisinde yer alıp bugün itibariyle üçüncü bir cephe oluşturan HSYK 1. Daire Başkan Vekili İbrahim Okur, İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş, Uşak Başsavcısı İlker Çetin ve HSYK Tetkik Hakimi İdris Berber ise ayrı bir grup olarak öne çıkıyor. Ancak hükümete yakın çevreler; bu topluluğun da “paralel” olduğunu ileri sürüyor.
YARSAV İKİ ADAY SEÇTİREBİLİR
Hükümet-Cemaat cephesi üç gruba ayrılırken, karşılarında sosyaldemokratlar ve Atatürkçü hakim ve savcılardan oluşan YARSAV-Yargıçlar Sendikası’nın ortak listesi bulunuyor. En az iki adayının seçilmesine kesin gözüyle bakılan bu grup, hükümete de cemaate de eşit mesafede durduğunu kaydediyor. Buna karşılık hükümet çevreleri, bu listede yer alan Yargıtay Tetkik Hakimi Levent Ünsal ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Bağarkası’nın cemaat tarafından destekleneceğini iddia ediyor. Bu arada, Demokrat Yargı Derneği ise genel sekreter Kemal Şahin ile seçimlere giriyor.
AYDIN: HÜKÜMET BİRLEŞELİM DEDİ, REDDETTİK
YARSAV-Yargıçlar Sendikası listesinde yer alan YARSAV Genel Başkanı Murat Aydın, içlerinde cemaate yakın isimlerin bulunduğu iddiasını kesin bir dille reddediyor. Cemaatin ayrı listeyle çıkmaktansa bağımsız adaylarla şansını deneyeceğini ifade eden Aydın, “Tek başlarına seçilemezler. Bu kadar çok oyları bulunmuyor. Çıkardıkları isimler kendileri dışında oy alabileceğini düşündükleri isimlerden olabilir” diyor. Kendilerine hükümet adına Adalet Bakanlığı bürokratları tarafından cemaate karşı birleşme yönünde çok kez teklif getirildiğini ve bunu geri çevirdiklerini iddia eden Aydın, şöyle diyor: “Bize, ‘Cemaate karşı birlik’ olalım dediler. Bize ‘Siz sol ideolojik olarak tanınıyorsunuz, tabanımız sizi kabullenmez. Sizin taban da bizi sevmez ama siz üç kişi belirleyin, listeye koyun, YARSAV adı altına seçime girmeyin’ dediler. Önerileri buydu. Bu öneriler nisandan beri sürüyor. Yedi sekiz defa gelmişlerdir. Biz baştan beri ilkesel bakıyoruz. ‘Yargıyı bu hale birlikte getirdiniz, ikinizden birini tercih etmemiz mümkün değil. Yargı bağımsızlığına en büyük tehdit, yürütmedir. Biz bu yola birlikte çıkamayız’ dedik. Cemaat bizimle hiç görüşmedi. Listemizi belirlerken, hakkında cemaat dedikodusu olan bütün isimleri sildik. Oy potansiyeli olduğunu düşündüğümüz isimleri bile bu yüzden aday göstermedik.”
Aynı listede yer alan Hakim Nuh Hüseyin Köse ise hükümet listesinin hakim ve savcılarda hayalkırıklığı yarattığını belirterek, “Meslektaşlarımızda çok kafa karışıklığı var. YBP, parti platformu olarak çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müdürü İsa Çelik de listede yer alıyor. Tam bir bürokrat listesi görünümü sergiliyor” dedi.
ERTEKİN: HSYK SEÇİMLERİ SAVAŞIN SON HALKASI
Demokrat Yargı Genel Başkanı Orhangazi Ertekin de, yargıda esas gücün hükümet ve cemaatin elinde toplandığını vurgularken, cemaatin son on yılda sayıları 2 bin 500 ila 5 bin arasında değiştiği ifade edilen mensubunu yargıya yerleştirdiğini ileri sürüyor. Dolayısıyla yargıdaki savaşın aslında iki güç arasında yaşanacağını belirten Ertekin, “Şunu görmek lazım: 2014 HSYK seçimleri 2013’ün aralık ayında başlayan iktidar içi çatışmanın son halkasıdır, belki de en belirleyici halkalarından biridir. Belki bir tür son savaştır. Bu nedenle iki taraf da geniş manipülasyon araçlarıyla bu savaşı sürdürüyor” diyor. Cemaat eğilimli grubun hükümet karşıtlığını ulusalcı temelde seferber edeceğini savunan Ertekin, adaylarını seçtiremeseler bile, hükümet listesinin kaybettirecek güçlerinin olduğunu vurguluyor. Buna karşılık YARSAV tabanının bölündüğünü, kimilerinin hükümet, kimilerinin de cemaat listesiyle hareket etme yönünde irade gösterdiğini iddia ediyor.