AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, 22 Temmuz operasyonunun ardından 'paralel yapı'nın kendini saklama gereği duymaktan vazgeçtiğini söyledi.
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, 22 Temmuz'da cemaatçi polislere yapılan operasyonla ilgili, "Son olaylar, paralel yapının temsilcileri tarafından ortaya konulan görüşler, çalışmalar, vesaireler bunların tam anlamıyla bir yapı olduğunu çok açık bir şekilde ispatlamıştır" dedi.
'Paralel yapı'nın Ergekon ve Balyoz davalarında sahte delil ürettiğini belirten AK Partili Canikli, bunun Anayasa Mahkemesi kararıyla ortaya konduğunu söyledi. Canikli, cemaatin 'psikolojik harp' yürüttüğünü ifade etti.
Nurettin Canikli'nin Gülen cemaatine yapılan operasyonla ilgil açıklamaları şöyle:
PARALEL YAPI ARTIK KENDİNİ SAKLAMIYOR
Paralel yapıya yönelik gerçekleştirilen soruşturma kapsamında yaşadığımız hadiseler, hepsinin gerçekten devletin hiyerarşi yapısının ötesinde, paralel yapıya bağlı olduklarının, oradan talimat aldıklarını, yönlendirilmiş olduklarını bu vesile ile görmüş, öğrenmiş olduk. Artık ihtiyatı da elden bırakmıştılar. Yani daha önce yalanlıyorlardı. 'Böyle bir yapımız yok, ekibiz söz konusu değil' diyorlardı ama son olaylar, paralel yapının temsilcileri tarafından ortaya konulan görüşler, çalışmalar, vesaireler bunların tam anlamıyla bir yapı olduğunu çok açık bir şekilde ispatlamıştır. Bu çok önemli bir durumdur. Adeta delillendirilmiştir, itiraf etmişlerdir.
ERGENEKON VE BALYOZ'DA SAHTE DELİL ÜRETTİLER
Yargının denetimi ve gözetiminde bir soruşturma yürütülmektedir. Özellikel Balyoz ve Ergenekon davalarında birçok delillerin ustaca uydurulduğu ve bunların gayri yasal yöntemlerle legal delil olarak dosyalara monte edildiği ve bunlar üzerinden hükümler verdirildiği şeklinde iddialar ve bu iddialarla ilgili Anayasa Mahkemesi'nden bu iddiaları doğrulayacak kararlar verildi. Balyoz ve Ergenekon davalarında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ve oradaki tutukluların serbest kalmasına yol açan Anayasa Mahkemesi kararları da paralel yapının bu şekilde çalıştığının en büyük ispatlarından bir tanesidir. O kararlarda uydurma delillerden bahsedilmektedir. Deliller üretilerek suç ve suçlular oluşturulduğu, hayali ve onlar üzerinden kararlar verildiği.
CEMAAT PSİKOLOJİK HARP YAPIYOR
Zaten soruşturmayı yapan da yargı. Yargının denetimi ve gözetiminde yapılıyor. Bunun ötesinde herhangi bir delil olmadığı taktirde onlar sonuç itibariyle serbest kalacaklardır. Onun için bu kadar bağırıp çağırmalarının, gürültü çıkarmalarının nedeni, bu operasyonlarda tutuklananların itiraflarda bulunmamaları için psikolojik bir harp, savaş yapılıyor. Baskı altına alarak kendilerinin hala güçlü olduğunu, yakın bir gelecekte kendilerinin yeniden tutuklar bir pozisyona geçeceklerini söyleyerek, karşı tarafı korkutmaya, kendi taraflarına ve tutuklananlara moral desteği vererek onların konuşmasını engellemeye çalışıyorlar.
HİÇBİR DEVLET PARALEL KABUL ETMEZ
Şahsi kanaatim böyle bir yapının, Türkiye'nin gerçekten geleceğini, güvenini tehdit ediyor çünkü hiçbir devlet resmi legal bir yapının dışında paralel yapılanmayı kesinlikle kabul etmez. Buna izin veremez, hangi devlet, kim olursa olsun. Bu Türkiye için de geçerlidir. Dolayısıyla böyle bir yapının ayakta kalması, Türkiye'nin yönetimine alternatif, paralel bir yapının oluşturulması söz konusu olmaz. Er veya geç legal yapı, anayasal meşru yapı, bu illegal, paralel yapıyı hukuk kuralları çerçevesinde ortadan kaldırır.