Cemaat ile AK Parti arasındaki şiddetli geçimsizlik!
İktidar kanadında yaşanan "güç sarhoşluğu"na defalarca değindim. Başbakan Erdoğan'ın adını kullanarak, iş tutanları defalarca yazdım. "Beyefendi rahatsız" numaralarıyla, etrafa korku salanları da yazdım.
"Şiddetli geçimsizlik" var
"Cemaat-İktidar" cenahında. Yukarısı
sakin,aşağıda ise, kılıçlar çoktan çekilmiş... Yaşanan
"şiddetli geçimsizlik" aynı evde
yaşamalarına engel değil ama, her iki tarafın yaşadığı sorunlar,
meseleyi hergün biraz daha "şiddete"
doğru itiyor!
Yukarılardaki "sükunet" çağrıları,
korkarım bir süre sonra işe yaramayacak!
Benzine ateş serpenlerin sayısı hergün biraz daha artıyor
çünkü.
İktidar kanadında yaşanan "güç
sarhoşluğu"na defalarca değindim.
Başbakan Erdoğan'ın adını kullanarak, iş
tutanları defalarca yazdım. "Beyefendi
rahatsız" numaralarıyla, etrafa korku salanları da
yazdım.
Tayyip Bey'in etrafındaki
"Pargalılar"ın zulmüne mazhar olmuş
mağdurların çığlığı oldum kısaca.
Sonuç ne oldu?
Hiç!
Fütursuzluk almış başını gidiyor.
Haya kalmamış!
Kahve köşelerinde "Ama bu kadar da olmaz
ki!" dedirten kepazelikler...
Öbür tarafa bakıyoruz...
"Ucuz kahramanlık" yapanların sayısı çığ
gibi artıyor.
"Diyalog"dan mahrum, kavgaya meyilli,
elinde balta ile dolaşan yazarlar, sosyal medyada adeta cirit
atıyor.
Biri başını kaldırdığı an, indiriveriyorlar
aşağıya!
Sosyal medyada oldukları için adamın kafasının yerine, klavyeleri
kırıyorlar!
Her şeyden bihaber annelere edilen küfürleri de bu işin dışında
tutuyorum.
Ne diyeyim!
Allah ıslah etsin!
A be Geri zekalı senin sorunu nasıl
soracağım?
Büyük Birlik Partisi Mustafa Destici'yi TGRT'de konuk ettiğim için
bolca küfür yedim Salı akşamı. Hem de bu partiye gönül vermiş
kişilerden.
Niye biliyor musunuz?
Bilgisayar ekranına baktığım için!
"Karşında koskoca bir genel başkan var, sen nasıl bilgisayara
bakarsın?"
"Yalaka" diyorlardı benim için.
Genel Başkanları'na yalakalık yapmadığım için.
Mustafa Destici'nin karşısında esas
duruşta durmadığım için..
Basın Odası'nda, Twitter'dan gelen
soruları da konuğuma soruyorum. O soruları görmem için bilgisayara
bakmam gerekiyor ve gerçek hayatında hiçbir halta
yaramayan geri zekalı bunu göremiyor.
Fatih Altaylı bu geri zekalılara ekranda cevap verip, haddini
bildirdiğinde kızıyordum.
Ne kadar haklıymış meğer!