BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  MEDYA

Cemaat Hidayet Karaca’nın tahliyesini istiyor mu?

Star yazarı Sibel Eraslan, tahliye kararı krizini değerlendirdiği yazısında Gülen cemaatinin tutumunu eleştirdi.

Abone ol

Star gazetesi yazarı Sibel Eraslan, Gülen cemaatnin Hidayet Karaca'nın tahliyesini istemediğini iddia etti.

Hidayet Karaca ve 62 polis hakkında toplu tahliye girişimini kaleme alan Eraslan, Cemaatin yanlış yolda ilerlediğini savundu.

"Hidayet Karaca’nın tahliyesini istediğinizden emin misiniz?" başlıklı köşesinde Gülen taraftarlarına söyle seslendi:

GAYE TAHLİYE OLSAYDI

1- Bence değilsiniz... Hatta tahliyesini istemiyorsunuz... Gaye tahliye olsaydı, odaklanılan mevzu savunma olurdu. Ama siz bunun yerine, Hukuk Fakültesi öğrencilerinin bile yapmayacağı gaflarla, yetki görev gasplarıyla, arkadaşınızı koskocaman bir torbanın içine atıp, redd-i hakim şovuna kurban ediyorsunuz. Arkadaşınızın savunma hakkını berhava ediyorsunuz...

17-25 Aralık’tan bu yana, muhatabınızın aleyhine bir kamuoyu yargısı oluşturmak, menfi imaj kurmak için kurunun yanında yaş da yansın misali bir tarzı götürüyorsunuz... Ergenekon ve Balyoz davalarında da böyle oldu maalesef. Darbelerle mücadele konusunda çok önemli bir şans olan bu muhakeme deneyimini, yine torbalaştırılmış iddia dosyalarıyla yitirdik. Sonunda darbelerle mücadele fikriyatına oldu olanlar...

Bu listeyi uzatabilirim; dershaneler, öğretmenler, kimse yok mu, yurt dışındaki gönüllü gençler de çok önemli değil sizin için... Çünkü bunların hepsi, ‘’mağduriyet’’ için gayet kullanışlı, sürdürülmesi gereken fotoğraflar... Varsa yoksa tek önemli şey; ‘’mağduruz’’ fotoğrafı. O fotoğrafı çekerek Türkiye’yi dünyaya şikayet edebilmek tek derdiniz... ‘’Önemli olan algıdır’’ diyorsunuz ya... Siz gerçeğin yerine algıyı/kurguyu ikame ederek idare edebileceğinizi düşünüyorsunuz."

'İRANCI' VE 'EL KAİDECİ' ELEŞTİRİSİ

Eleştirilerine devam eden yazar, Cemaat çevrelerinde AK Parti'ye yönelik "İslamcı" suçlamasına tepki gösterdi. Tartışmalara ilişkin yazar şu ifadeleri kullandı:

Bilinçli olarak ‘’İslamcı Düşünce’’ kavramını işinize geldiği zaman AK Parti’yi karalamak adına kullanıyorsunuz... İşinize gelmediğindeyse İslamcı Düşünceye ihanet etmiş bir AK Parti algısına gidiyorsunuz. Her vesileyle küçük gördüğünüz İslamcı Düşünce, bazen İrancı oluyor sizin için, bazense El Kaideci... Aynı anda hem şii hem de selefi diyebiliyorsunuz İslamcı Düşünceye. Oysa hiç hazzetmediğiniz İslamcı Düşünce’nin iki kilometre taşı olan Mehmet Akif ve Bediüzzaman’a gelince sıra, hemen ortadan kayboluyorsunuz. İslamcı Düşünce en bariz karakteriyle muhalif ve reaksiyonerdir. Kendi içinde ciddi özeleştirel gözden geçirmeleri, başarı ve başarısızlığın tahkiki, merkez-çevre kritiği, devlet-güç eleştirisi, erk-kapital sorgusu ve her şeye rağmen en önemlisi muharrikliği, halen süren bu düşünce hareketiyle, ne alıp veremediğiniz var sizin? Ha evet. Dışarıya karşı şikayet konusunda epey kullanışlı bir argüman sizin için. Ama İslamcı Düşünce de zaten tüm o dışarıda şikayet bekleyenlere rağmen sürdürüyor varlığını."