BIST 9.660
DOLAR 34,59
EURO 36,30
ALTIN 2.916,94
HABER /  MEDYA

Cemaat düşmanları Karayılan'ı kahraman ilan etti!

Ekrem Dumanlı cemaat düşmanlarının Karayılan sevgisini eleştirerek süreç konusundaki medyanın tutumunu ele aldı

Abone ol

Zaman yazarı Ekrem Duman’a göre süreci destekleyen yazarlar ‘safça’ bunu yapıyor. Dumanlı medyada Murat Karayılan'ın açıklamalarının övülmesine ve PKK'ya inanılmasını sert sözlerle eleştirdi. İşte Dumanlı'nın o yazısı

Hafta içinde Kandil'de toplantı düzenleyen ve dünya medyasını oraya toplayan PKK şov yapmış oldu. Bu şovu Avrupa'da başlatılan “PKK'lılar terörist değil, aktivist” tezinden farklı düşünmemek gerekiyor.

Döktüğü onca kan ve aldığı cana rağmen uluslararası arenada bu vahşi örgüte barışçıl manalar yüklenmesi boşuna değil. Bölgede yeni bir yapı tasarlayanlar, PKK'ya bir rol biçiyor.

O rolü yokmuş gibi farz ederek yazı yazanlar meseleye -kusura bakmasınlar- safça yaklaşıyor. Sadece barış demekle, terör bitiyor demekle mevzu izah edilemez.

Gelinen noktada dünyanın en kanlı örgütünün, uluslararası siyasi bir figür olmaya doğru sürüklendiğini görmek gerekiyor. Bu gerçeği atlamak için ya belli bir noktaya odaklanıp realiteyi ihmal etmek gerekiyor ya da daha büyük bir plandan bîhaber olmak.

Karayılan'ın ağzı kulaklarına varıyor her cümle sonunda. Kibirlenerek ve böbürlenerek anlatıyor. Uluslararası siyasette ve medyada o (ve tabii ki örgütü) meşruiyet kazanıyor.

Oradan herkese akıl veriyor; o aklı (hızlı ulusalcılar başta olmak üzere) yazıp yazıştırıyor. İflah olmaz ‘cemaat düşmanlığı' bazılarının gözünü öyle görmez hale getirmiş ki daha düne kadar karşı oldukları herkese kahraman muamelesi yapıyorlar.

Bak şu garip tabloya ki adam, MİT'ten bahsederken bir duygudaşlık yaşıyor adeta. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dan bahsederken neredeyse ‘bizim Hakan' diyecek. Öyle zannediyorum ki MİT yöneticileri de (başta Sayın Fidan olmak üzere) rencide olmuştur bu söylemden. Aksi takdirde Karayılan'ın MİT raporlarından kendi dokümanı imiş gibi bahsetmesi tuhaf çağrışımlar içeriyor...

Haklı olarak Yalçın Akdoğan, “Karayılan süreci yanlış anlamış” diyor. Umarım öyledir. Karayılan'ın zafer havası içinde verdiği mesajlar örgütün uluslararası arenada meşruiyeti içindir ve bu çizgi ileride başka sıkıntılar doğurabilir. Şu andaki iyi niyetli yorumlar bu örgütün uluslararası siyasi bir figüre dönüşmesini perdeleyemiyor. Bu durumu sadece, “Dört aydır şehit verilmiyor.” diyerek savuşturmak yanlış; zira şehit verilmemesi örgütün kararına bağlıymış gibi bir çıkarıma neden oluyor. Bu örgüt yeniden eylem kararı alır ve kan dökmeye başlarsa (üstelik bu kadar meşruiyet çizgisi yakalamışken) daha büyük sıkıntılar yaşanır. Temkin şart, tedbir şart...