Kayseri'de cemaate ait bir evde abilik yaptığını söyleyen Ömer Koçak'ın savcılığa yaptığı suç duyurusu yankı uyandıracak.
Abone olKayseri'de Gülen grubuna bağlı bir evde öğrencilere 'abilik' yapan Ömer Koçak, "Askeri lise sınavı sorularını bizim evde fotokopi makinesiyle çoğaltıp dağıttılar" diyerek suç duyurusunda bulundu.
Sabah gazetesinde "Abiler askeri liselere giriş sorularını dağıttı" başlığıyla verilen haber Ali Altundaş imzasıyla yer aldı.
Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Ömer Koçak (23), yaklaşık 2 yıl önce Gülen cemaati ile tanışarak, Melikgazi ilçesindeki bir evde kalmaya başladı. 'Abi' diye hitap edilen Koçak'a, eğitimlerine yardımcı olması için 3 ilköğretim öğrencisi verildi. Zamanla cemaat içinde yanlış giden uygulamalar olduğunu fark eden Koçak, Askeri Liselere Giriş sınavı öncesi, cemaatteki öğrencilere sınav sorularının verildiğini ileri sürerek önceki gün Cumhuriyet Savcısı'na suç duyurusunda bulundu.
VERİLEN SORULARIN 80'İ ÇIKTI
Suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı: "Normalde ailemle birlikte Kayseri'de yaşıyordum. Cemaate girip Allah rızası için bazı şeyleri yapmak istedim. Sınavlara hazırlamam için bana 3 öğrenci verdiler. Sonradan bunları askeri liseler için eğittiğimizi öğrendim. Bazıları askeriye konusunda gönülsüzdü. Çocuklara askeriyeyi sevdirmek için film ve belgeseller izlettiriyorduk. Sınava bir gün kala tüm çocukları evlerden alıp götürdüler. Ertesi günkü sınavda çıkacak soruları verip ezberletmişler. Sınav sorularını bizim evde çoğalttılar. Bu bilgiyi hem üstteki abilerden hem de sınava giren öğrencilerden doğrulattım."
'ÜZERİMDEKİ ABİLERİ KOD ADLARIYLA TANIYORUM'
İfadesine başvurulan Koçak, 2013'ün nisan ayında yapılan askeri lise sınavı sorularının öğrencilere dağıtılıp ezberlettirildiğini belirterek şunları anlattı:
"Benim hazırladığım 3 öğrenciden 2'si yazılı sınavda başarılı olarak mülakata girdi ancak orada elendi. Kazanamayan öğrencim ise soruları ezberleyemediğini söyledi. Soruların verileceğini bilmiyordum. Zaten bizim üzerimizdeki abinin emriyle o akşam evi boşalttık. Meğer fotokopi makinesi getirip soruları bizim evde çoğalttıktan sonra cemaat evlerinde sınava hazırlanan öğrencilere dağıtmışlar. Ben durumu öğrenince üzerimdeki abim, 'Düşmanımızı düşmanımızın silahıyla yenmeliyiz' diye bir cümle kurup yaptıklarını savunmaya çalıştı. En güvendiğim abilerim tarafından kandırıldığımı öğrenince cemaati terk edip ailemin evine döndüm. Kaldığım evin bulunduğu yakın bölgede 7 cemaat evi daha vardı. Üzerimdeki abileri 'kod' adlarıyla tanıyorum."