Geçen pazartesi Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılan Burhan Felek Ödülleri töreni, ünlü şovmen Cem Yılmaz’ın gizli tutmaya çalşıtığı bir olayı ortaya çıkardı.
Abone olHürriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök bu sırrı açığa çıkarttı:
Babıali döneminin ünlü karikatürcüsü Cafer Zorlu bundan bir süre önce Cem Yılmaz’ı seyretmeye gitti. Kendisi de Leman dergisinde çizerlik yapmış olan Cem Yılmaz, yaşlı karikatürcüye büyük ilgi gösterdi.Bu görüşmeden bir hafta sonra Cem Yılmaz Cafer Zorlu’yu arayarak, ‘Abi evde misiniz? Sizi ziyarete gelmek istiyorum’ diye sordu. Zorlu evde olduğunu söyleyince, ‘Peki bir saat içinde oradayım’ dedi.Bir saat kadar sonra Zorlu’nun kapısı çalındı. Ancak kapıda tanımadığı biri vardı. Gelen kişi ‘Cem Bey’in son dakikada bir işi çıktı. Gelemediği için özür diliyor’ dedikten sonra, elindeki zarfı uzattı. Bakın zarfın içinde ne vardı.
Cem’den gelen gizli zarf
‘İlk izlenim en doğru olanıdır...’
Bazıları buna inanır.
Doğrusu 58 yıllık hayat geçmişim, bana da sanki bu yargı doğruymuş gibi bir inanç yarattı.
Mesela Cem Yılmaz.
Bu genç insanı ilk seyrettiğim gün bende şu izlenimi bıraktı:
‘Derin bir insani duygu...’
Zeka fışkıran o alaycı yüzün arkasında hep, insanı kırmamaya özen gösteren ince bir hassasiyet hissettim.
Aşağıda yazacağım ‘Yaşanmış hayat hikayesini’ ondan değil, bir başkasından dinledim.
Belki de gizli kalmasını istediği ‘mahrem bir duyguyu’ aleni hale getireceğim.
Ona bu haksızlığı yapacağım.
Ama içimdeki insana mani olamadım.
Cem Yılmaz’ı kırma pahasına bunu yazacağım.
***
Geçen pazartesi günü Gazeteciler Cemiyeti’nde Burhan Felek ödülleri dağıtılıyordu.
Tören sırasında gençlik yıllarımda hayranlıkla izlediğim karikatürcü Cafer Zorlu yanımıza geldi.
Yeni bir kitabı çıkıyormuş, onu Doğan Hızlan’a imzaladı.
Kitabı imzalarken bana dönüp, ‘Sizden bir ricam var. Benim için bir yazı yazmanızı istiyorum’ dedi.
Önce kitabı hakkında bir yazı istediğini zannettim.
‘Hayır Cem Yılmaz için bir yazı yazmanızı istiyorum’ dedi.
***
Bundan bir süre önce Cem Yılmaz’ı izlemeye gitmiş.
Cem Yılmaz Leman ekibinden bir karikatürcü olduğu için, tabii ki eski ustalardan Cafer Zorlu’ya çok ilgi göstermiş.
O geceden bir hafta sonra Cem Yılmaz telefonla aramış.
‘Abi seni ziyaret etmek istiyorum. Evde misiniz’ diye sormuş.
Cafer Zorlu evde olduğunu söyleyince, ‘Öyleyse hemen geliyorum’ demiş.
Bir saat kadar sonra evinin kapısı çalınmış. Ancak kapıda Cem Yılmaz değil, hiç tanımadığı bir insan varmış.
‘Cem Bey özür diliyor, son dakikada bir işi çıktı. Ama size bu zarfı gönderdi’ diyerek elindekini uzatmış.
***
Zarfı açınca, içinde 8 milyar lira olduğunu görmüş.
Cafer Zorlu bunu anlattıktan sonra çok ilginç bir şey söylüyor:
‘Biliyor musunuz ben bütün karikatürcülük hayatımda hiçbir zaman bu kadar büyük parayı kazanmadım.’
Arkasından da ekliyor:
‘Lütfen bunu yazın. Cem Yılmaz bunun gizli kalmasını istiyor olabilir. Ama ben bilinsin istiyorum.’
Haksız mıyım?
Bir insan hakkındaki ilk izlenim, çoğu kez en doğru izlenimdir.
Cem Yılmaz’ı benim gözümde büyüten, sadece o muhteşem mizahi zekası değil.
İşte bu insan yanı.
Annesine babasına ilgisi.
Anlı şanlı banka hortumcuları milletin sırtına milyarlarca doları yüklerken, onun filmini geri almak için 2 milyon dolar parayı gözden çıkarması.
Yani insan ve vatandaş yanı.
Hep böyle kal sevgili Cem Yılmaz...
Size de uzun ömürler Cafer Zorlu.
Ertuğrul ÖZKÖK
www.hurriyet.com.tr