Cem Yılmaz'ı hep gülerken izliyoruz. Hayatı hep makaraya sarmıyor. Onun da ciddi korkuları var.
Abone ol Cem Yılmaz güldürüyor eğlendiriyor ama iç dünyasında fırtınalar kopuyor.Sanatçı en büyük korkusunu açıklıyor: "Bende akıl sağlığını kaybetme korkusu var!"
Hayatı ciddiye almıyoırmuş gibi imaja sahip olmaktan dolayı da son derece mutsuz..
Ünlü komedyen Zaman'dan Serkan Kara'ya konuştu. Son filmi AROG'u ve kendisini ağlatan o telefonu anlatıyor.
'AKIL SAĞLIĞIMI YİTİREBİLİRİM'
Akıl sağlığını kaybetme korkusu var bende. Vallahi bu benim en çok korktuğum şey; çünkü her şeye farklı bir bakış açısıyla belli bir mesafeden bakmak insanı yoruyor. Ve bu bazen yeteneklerinizin de üstüne çıkıyor. O nedenle bu durumun bazen böyle bir zihin yorgunluğu, peşi sıra böyle bir akıl yoksunluğu getirip getirmeyeceğini düşünmeden edemiyorum.
AROG ARALIK AYINDA VİZYONDA
Yapım aşamasında. 2008’in Aralık ayında vizyona girecek.
Evet, bir Hıncal Uluç kampanyasıyla karşı karşıya kaldık! Fragmanda çocukları korkutacak bir-iki unsur var. Özellikle çocuk filmlerinin öncesinde gösterilmiş olması bir kusur. O kusur tespit edildiğinde fragmanın gösterimi birkaç gün sürmüş oldu. Aylarca çocuklara gösterildi diye bir şey yok. Film yaş sınırı uyarısı almasını olağan karşılarım. Bunu bir promosyon malzemesi gibi kullanıyormuşum pozisyonuna gelmekten rahatsızım. ‘Çocukları korkutacak bir film değil’ demek gibi bir şeyin peşinde değilim; ama çok fazla abarttılar.
HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIM
Karikatür çizmek istiyordum üniversiteye başladığım 1990 senesinde. Bunun için bir dergiyi aradım, ‘Derginizde çalışabilir miyim?’ dedim. (Tabii bu yöntem çok saçma bir yöntem, böyle başlanmaz karikatüre.) Dediler ki, ‘Dergilerin hafta sonları iadeleri geliyor, onları stadyumlarda minder olarak dağıtmak için bir ekibe ihtiyacımız var, gelir misiniz?’ Telefonu kapattım ve okulun (Boğaziçi Üniversitesi) önünde hüngür hüngür ağladım. İnsan o zamanlarda kendisinin çok büyük bir potansiyelinin olduğunu düşünüyor. Diyorsunuz ki, ‘İmkân verilse neler yaparım.’ Bizim insanımızın önemli bir özelliğidir bu. Tabii imkân verilmiyor. İmkân, verilen bir şey değildir ki, imkân yaratılır.
KARİKATÜR YAPAMADIĞIMI ANLADIM
Bir sene sonra Leman dergisiyle kontak kurdum ve gidip gelmeye başladım. Böyle dersler insanı birazcık geri götürüyor. Şöyle ki; siz mükemmel karikatür çizdiğinizi zannediyorsunuz, biri size böyle olmadığını söylüyor, kabul ediyorsunuz ve öğrenmeye başlıyorsunuz. Ama sahneye çıkmakla ilgili böyle bir şey olmadı, o aniden oluverdi.