BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,34
ALTIN 2.926,01
HABER /  GÜNCEL

Cem Karaca İngiliz basınında

Gazetede, Karaca’nın, muhalif yapısıyla dikkat çektiği ve 1980’li yılların büyük bölümünü ‘sürgünde’ geçirdiği anlatıldı.

Abone ol

İngiltere’de yayımlanan The Guardian Gazetesi, geçen ay yaşama veda eden Cem Karaca’nın sanatı hakkında okuyucularına bilgi verdi. Gazetedeki yazıda, Karaca’nın, muhalif yapısıyla dikkat çektiği ve 1980’li yılların büyük bölümünü ‘sürgünde’ geçirdiği anlatıldı. 58 yaşında, kalp krizi sonucu ölen Karaca için, “O, milyonlarca Türk için, vatanındaki dönüşümü temsil eden bir fenomendi” ifadesini kullanan gazete, Karaca’nın Türk solunun önemli isimlerinden biri olduğunu kaydetti. The Guardian, Cem Karaca’nın müziğinin, Anadolu ile İstanbul’daki batılı yaşam tarzını benimsemiş orta sınıf arasında kurulan bir köprü niteliği taşıdığı yorumunu yaptı. Cem Karaca’nın İstanbul’da doğup büyüdüğünü ve Robert Koleji mezunu olduğunu hatırlatan İngiliz gazetesi, “Ailesi onun bir diplomat olmasını ümit etmişti, ancak Karaca müzik yeteneğinin genç kızları etkilediğini fark edince, bu alana yönelmişti” diye yazdı. Karaca’nın, 1960’lı yıllarda Batı açısından protest bir sanatçı olarak kabul edilebileceğini, ancak o yıllarda Türkiye’de henüz böyle bir kavramın oluşmadığını kaydeden gazete, 1979 yılında Almanya’ya giden Cem Karaca’nın o yıllarda, ‘dönme çağrılarını’ reddettiğini, Türk vatandaşlığından çıkarıldığını ve 1987 yılına kadar bu ülkede kaldığını belirtti. The Guardian Gazetesi, ünlü sanatçının daha sonra dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın danışmanıyla yapılan gizli bir anlaşmayla ülkesine döndüğünü ve Osmanlı geleneğine uygun olarak, Özal’ın elini öperek minnetini gösterdiğini belirtirken, “Bu davranış, onun, pek çok dostu tarafından dönek olarak adlandırılmasına yol açtı” diye yazdı. Ünlü sanatçının, uzun saçlarından hiçbir zaman vazgeçmediğini, aynı şekilde şapkasının da bir simge haline geldiğini kaydeden The Guardian, ölümünden önce, tutucu kesimin özgürlüklerini de savunan Karaca’nın ardından, küpeli, uzun saçlı gençlerle, başörtülü kızların aynı anda matem tuttuklarını yazdı.