Araç muayyene istasyonlarının özelleştirilmesi çalışmaları tam anlmayımya bir yılan hikayesine dönmüş durumda. Gelişmelerde son perdeyi Danıştay'ın kararı oynadı.
Abone olAraç muayene istasyonları 2002’de özelleştirilmiş, ‘peşkeş’ iddiaları üzerine ihale iptal edilmişti. Geçen yıl yeniden satışa çıkarılan istasyonları Akfen’in başını çektiği grup aldı. Son ihaleyi onaylayan Danıştay, 2002’deki satışa da vize verince, iki farklı sahip ortaya çıktı. Devlet ihaleyi kime verirse versin yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalacak.
Araç muayene işlemlerinin Karayolları’ndan alınıp özel sektöre devrini öngören ihalede yeniden başa dönüldü. 2002 yılında kazandıkları ihalenin iptal edilmesi üzerine mahkemeye başvuran Mapa-Ahsen-Cartev-Tuv ortak girişim grubuna yeşil ışık yakıldı. Danıştay 8. Dairesi, dönemin Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen’in ‘Peşkeş vardı’ sözleriyle gündeme getirdiği iptal kararını onaylamayınca, ihale yeni bir boyut kazandı. Bu sonuca göre, hükümet istasyonları iki gruptan birine devretmek zorunda kalacak. Aralık 2004’te yapılan ikinci ihaleyi 613 milyon dolarlık teklifle Akfen-Doğuş-Alman TüvSüd ortaklığı kazanmıştı.
Gelinen noktayı yorumlayan hukukçulara göre Danıştay kararının uygulanması fiilen imkânsız. Hükümetin istasyonları Akfen liderliğindeki konsorsiyuma devretmesi halinde diğer gruba tazminat ödeme yükümlülüğü ile karşı karşıya gelebileceği belirtilirken, tazminat tutarının ihale bedelini aşabileceği ifade ediliyor. Konuya yakın çevreler, tazminat yükümlülüğü sebebiyle ihalenin yenilenebileceğinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini öne sürüyor.
İlk ihaleyi kazanan konsorsiyumun ortaklarından Ahsen İnşaat’ın avukatı M. Rasim Kuseyri, mahkemeden çıkan sonuç çerçevesinde Özelleştirme İdaresi’nin Akfen-Doğuş-TüvSüd girişiminin kazandığı ikinci ihaleyi iptal etmesi gerektiğini savunuyor. Kuseyri, “Ortada idari yargı kararı var. Buna rağmen, idare ‘her halükârda geri adım atmam’ derse bize tazminat hakkı doğar. Çünkü usulüne uygun bir ihale iptal edilmiştir.” diyor.
Şirketin ‘vekili’ sıfatıyla ilgili konularda açıklama yetkisine sahip olan Kuseyri, kazandıkları ihalede düşük fiyat verildiği iddiasını da reddediyor. Devletin ikinci ihale ile zarara uğradığını ileri süren avukat, gerekçesini şöyle açıklıyor: “Birinci ihaleye göre, ilk 3 yıl içinde yaklaşık 60,72 dolar (85 YTL) olan araç muayene ücretinin 18,16 dolarını yatırımcı alacak. Aynı rakam ikinci ihalede 42,50 dolar. Yani araç başına devletin kaybı 24,34 dolardır. Piyasaya çıkan araç sayısının arttığı dikkate alındığında devletin zararı büyüyecektir.”
Aynı hesaplama yönteminin 20 yıl boyunca uygulanması halinde devletin kaybının asgari 825 milyon doları bulacağını iddia eden Kuseyri, söz konusu rakama peşin verilecek tutarın düşülmesi sonucu ulaşıldığını dile getiriyor. Gazete ve televizyonlarda yayınlanan ‘istasyonlara gitmeden araç muayenesi yaptırılıyor’ yönündeki haberler Karayolları Genel Müdürlüğü’nü eleştirilerin hedefi haline getirmişti.
Genel müdürlük ‘Muayene işini AB standartlarına çıkaracağız’ sloganıyla 2002’de ihaleye çıkmış ve açık artırmada ipi MNG Holding’in de aralarında bulunduğu ortak girişim grubu göğüslemişti. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra kurulan AK Parti hükümeti ihaleye ilişkin iddialar üzerine inceleme başlatırken, dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, “Peşkeş vardı.
Tehdit edildim; ancak iptal kararı veriyorum.” sözleriyle ihaleyi iptal etmişti. Bunun üzerine Mapa-Ahsen-Cartev-Tuv, Ankara 2. İda- re Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme davacı aleyhine karar verirken, konsorsiyum temyiz için Danıştay 8. Dairesi’ne müracaat etti. Aralık 2004’teki ihaleyi ise 613 milyon dolarlık teklifle Akfen-Doğuş-TüvSüd ortaklığı kazandı. Konsorsiyumda yer alan Akfen Holding, Haziran 2005’te İstanbul Atatürk Hava Limanı’nın işletme hakkını 15,5 yıllığına devralmıştı.
Kaynak: Zaman
ÖNCEKİ HABERLER
