YÖK'ün aldığı son karar bardağı taşırdı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik YÖK'e müdahale kararı aldı. Çelik eylem planını Bakanlar Kurulu toplantısında netleştirecek.
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, YÖK'ün meslek lisesi mezunlarına uygulanacak ÖSS katsayısının düşürülmesine ilişkin kararının, ''meslek liselerini adeta öldürecek bir karar'' olduğunu söyledi. Çelik, Milli Eğitim Bakanı olarak bunun böyle gitmeyeceğini yüksek sesle haykırdığını ifade ederek, ''Buna müdahale edileceğini, mutlaka edilmesi gerektiğini de ifade ediyorum. Ama nasıl, ne zaman olacağı, şekli ve detaylarıyla ilgili Sayın Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle bu görüşlerimizi paylaştıktan sonra bir açıklama yapacağız'' dedi. Çelik, ilköğretim öğrencilerinin okuması için belirlenen ''100 Temel Eser''i tanıttığı basın toplantısında, meslek liselilerin ÖSS katsayısının düşürülmesine ilişkin YÖK kararının sorulması üzerine, şunları söyledi: ''Daha önce 1998'de alınmış olan kararın meslek liselerini adeta bitirdiğini, meslek liselerine büyük çapta zarar verdiğini, meslek liselerinden kaçış sürecini hızlandırdığını her vesileyle ifade ettik. Son alınan karar, meslek liselerini adeta öldürecek olan bir karardır. Bunun kabul edebilir bir tarafı yoktur.'' Bununla ilgili olarak ilk Bakanlar Kurulu toplantısında bilgi vereceğini bildiren Çelik, söylentilerle hareket etmediklerini, Meclis açıldığı zaman ne olacağının görüleceğini söyledi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama bu adımlar atılırken, yapılması gerekenler yapılmaya çalışılırken, ben tek başıma Milli Eğitim Bakanı olarak karar verme durumunda değilim. Bu bir hükümet meselesidir. Halkın, gençlerin, meslek liselerinin bir bütün olarak mağduriyeti şüphesiz ki bizim derdimizdir. Halkımızın derdi bizim derdimizdir. YÖK mensuplarıyla diyalog sürecimiz açıktır. Zaman zaman bazı hoşa gitmeyen ifadeler sarf edilse bile, biz bunlara tepki göstersek de onlar bizim sözlerimize tepki gösterse de devleti yönetme, sorumlu konumda olan insanların duygusal hareket etme hakkı yoktur. Sürekli olarak diyalog sürecini açık tutmak durumundayız ve bu açıktır.'' YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ile de ayrıca görüşeceğini kaydeden Çelik, ''Zaten yaz aylarındaki toplantılarında da bu konunun gündeme alınması, değerlendirilmesi, bunun zararlarının ve yol açabileceği sıkıntıların tekrar göz önünde bulundurulması için kendilerine çağrıda bulunacağım'' diye konuştu. Çelik, ancak yapılacakları Bakanlar Kurulu ile paylaşmadan şu anda bir şey söylemek istemediğini söyledi. Katsayı değişikliği konusunda önceden haberi olup olmadığı sorusu üzerine de Çelik, bu konudaki yetkinin YÖK'e verilmiş olmakla birlikte, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun üniversiteye girişin Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği halinde yapılması gerektiğini öngördüğünü anımsattı. Ancak, bunun işletildiğini zannetmediğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu: ''Bugüne kadar siz de buna şahit oldunuz. Dolayısıyla yapılan işlem yanlıştır, hatalıdır. Şüphesiz, yapanların kendilerine göre gerekçeleri vardır. O gerekçelere katılırız veya katılmayız. Onlar bunu doğru bulabilirler. Ancak bizce bu doğru değildir. Çünkü şu anda Türkiye'de orta öğretimin hangi durumda olduğunu, ortaöğretimdeki öğrencilerin neler yaşadıklarını biz onlardan çok iyi biliyoruz.'' -''BUNUN BÖYLE GİTMEYECEĞİNİ HAYKIRIYORUM''- Çelik, ''Bundan sonraki YÖK Genel Kurulu'na katılmayı düşünüyor musunuz?'' sorusuna da, ''Benim her YÖK Genel Kurulu'na yasal olarak katılma ve başkanlık etme hakkım vardır'' karşılığını verdi. Gerekli gördüğü zaman bu toplantıya katıldığını, görüşlerini aktardığını belirten Çelik, bugüne kadar bu çok fazla işletilmediği için YÖK Genel Kurulu'na katılmasının çok yeni bir habermiş gibi algılandığını belirtti. Katıldığı son YÖK Genel Kurulu'nun son derece düzeyli bir toplantı olduğunu belirten Çelik, ''Ben bunun süreceğini, devam edeceğini, yadırganacak bir tarafı olmadığını da ifade ediyorum'' diye konuştu. ''Müdahale edeceğiz şeklinde açıklamanız var. Bunun şeklini öğrenebilir miyiz?'' sorusu üzerine de Çelik, şunları söyledi: ''Milli Eğitim Bakanı olarak, sorumlu konumdaki bir insan olarak, bunun böyle gitmeyeceğini, bunun böyle devam etmesinin mümkün olmadığını yüksek sesle haykırıyorum, ifade ediyorum ve buna müdahale edileceğini, mutlaka edilmesi gerektiğini de ifade ediyorum. Ama nasıl, ne zaman olacağı, şekli ve detaylarıyla ilgili Sayın Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle bu görüşlerimizi paylaştıktan sonra, sizlere de bir açıklama yapacağız.''