Cehennemden gelen ses tartışmasına son noktayı bilim koydu. Bilim adamlarına göre kaydedilen seslerin gerçeklik payı var. Ama cehennemden gelmiyor bu sesler..
Abone olwww.haber7.com sitesinin yorum haberine göre, Haber7`nin konuya daha önce bilimsel, dinsel ve metafizik açıdan yorumlar ışığında bakmak için, konularında uzman üç farklı isme sorduğu sorular konuya net bir yanıt verilmesini sağlamıyordu. Ancak seslerin ne olabileceği konusunda br beyin fırtınası için gerekli ipuçlarını içeriyordu. Hatırlanacağı üzere Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu bir frekans karışıklığı olabileceğini ileri sürmüş, ilahiyatçı Ali Rıza Demircan magmanın çıkardığı seslerin bu şekilde olabileceğini belirtmiş ve Medyum Memiş de metafizik açıdan seslerin cinlere ait olabileceğini ileri sürmüştü. Biz her üç görüşü de okurlarımızın bilgisine sunmuş ve yorumu onlara bırakmıştık. Habere gelen yorumlar arasında ilginç bir görüş dikkat çekiciydi.. Celaleddin Alioğlu imzasını taşıyan bu yorum bilimsel açıdan incelenmeye değer bir görüştü: ``Sesleri dinledim.Cehennemden geldiği yorumuna katılamıyorum.Çünkü cehennem bugün için bize gayb`dır, cennet de öyle. Ama eğer işin içinde bir hile yok da sesler denildiği gibi gerçekten kayıt edilmiş sesler ise bunları helak edilen kavimlerin helak sırasında çıkardıkları sesler olarak düşünebiliriz. Çünkü biz bugün sesleri mesela hard diskimize nasıl kayıt edebiliyor isek pekala mümkündür ki helak edilen kavimlerin helakleri sırasında çıkardıkları sesler de yer katmanlari tarafindan her hangi bir şekilde kayıt edilmiş olabilir diye düşünüyoruz`` Yorumu hemen `Bilimsel sorular ve cevapları` başlıklı köşemizi hazırlayan Faik Almendi`ye havale ettik. Almendi yorumu dikkatlice incelediketen sonra TÜBİTAK`ı aradı. Santral memurundan kendisine bu konuda yardımcı olabilecek bir isim bağlanmasını istedi ve bilimsel bir cevap aldı: `Bizim öyle bir bölümümüz yok kardeşim!` Sonunda santral memuru ikna edilerek Bilim ve Teknik Dergisi Sorumlusu Raşit Gürdilek`in bağlaması sağlandı. Gürdilek konunun bilimsel açıdan mümkün olduğunu belirterek, bu konuda bir soruya cevap verdikleri belirtti. İnternet üzerinden yaptığımız araştırma sonucu söz konusu soruyu ve yanıtını bulduk. İşte o soru ve yanıt: Ses bir tür enerjidir ve enerji kaybolmaz o halde geçmişteki bir sesi tekrar duyabilmemiz mümkün mü? ( Sertan Durmuş) Enerji kaybolmaz ama entropi artar. Tüm sorun sesin içerdiği enerjinin zaman geçtikçe mikroskobik hareket biçimlerine aktarılması. Yani, en sonunda tüm etki moleküllerin hızlarının artmasıyla sonuçlanıyor. Bu da, teknik dilde “sesin enerjisinin ısıya dönüşmesi” olarak adlandırılıyor. Isıyla entropi arasında da çok yakın bir ilişki var. Entropi, madde içindeki düzensizliğin bir ölçüsü. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, ses dalgalarındaki düzenli hareket biçimi zamanla mikroskobik ölçekte düzensiz harekete dönüşüyor. Termodinamiğin ikinci yasası da bu dönüşümle ilgili: Düzenlilik düzensizliğe dönüşebilir ama hiç bir zaman düzensiz bir durum kendiliğinden daha düzenli olamaz – entropi azalamaz. (Ya da ısı enerjisi tamamen daha yararlı enerji formlarına dönüştürülemez.) Gerçi bazı bilim adamları bir yöntemle daha önce oluşmuş bir sesi yeniden oluşturabiliyorlar. Ama bunu yapabilmenin koşulu düzensizliğe geçişin yeterince gerçekleşmemiş olması. Yani, zaman geçtikçe orijinal ses daha az bir belirginlikle elde ediliyor. Eğer aradan çok uzun bir süre geçmişse, hiç bir şey elde etmek mümkün değil.