Kayseri'de yaşlı çifti telefonla arayan ve kendilerini polis olarak tanıtan kişiler, eve gelip altın ve paraları alarak kayıplara karıştı.
Abone olKayseri'de yaşlı çift, telefonda kendilerini polis olarak tanıtan ve güven vermek için de "çay demle, elini öpeceğiz" diyerek eve gelen kişi tarafından 7 bilezik, 5 çeyrek altın, bir altın seti, bir çift küpe, 150 avro ve 500 liraları alınarak, dolandırıldı
Yıldırım Beyazıt Mahallesi'ndeki evinde eşiyle birlikte yaşayan Hatice Bektaş'ı (72) ev telefonundan arayan ve emniyet müdürü olduğunu belirten kişi, Bektaş'a ait kimliğin kuyumcu soygununda kullanıldığını, altın ve paraları almaya geleceklerini söyledi.
Telefondaki kişiye kendisinin böyle bir soyguna karışmadığını anlatmaya çalıştığını belirten Bektaş, şunları söyledi:
"Telefonla arayan kişi 'anne senin oğlun yurt dışından geldi mi? Bankadan para çekti mi? Cüzdanını da kaybetti değil mi?' şeklinde sorular sordu. Ben de 'evet' dedim. Gerçekten oğlum birkaç ay önce yurt dışından gelip bankaya benim adıma para yatırmıştı ve banka cüzdanını otobüs bileti alırken kaybetmişti. Benim kimlik numaramla kuyumcu soyulduğunu, hırsızın ben olduğumu söyledi. Evde ne kadar altın ve para varsa hazırlamamı ve gelip alacaklarını söylediler. Ben önce 'biz iki yaşlı insanız bizde para altın yok' dedim. Oğlumu ve beni hapse atmakla tehdit ettiler. Ben de zaten polisten hep korkarım. 'Cihazla geliyoruz evde altın ve para arayacağız' dediler."
"ANNE ÇAY DEMLE ELİNİ ÖPECEĞİM" DEDİ
Ne yapacağını şaşırdığını ve korkudan titremeye başladığını anlatan Bektaş, "Adam bana anne çay demle gelip çayını içeceğim, elini öpeceğim dedi. Korkudan çayı da koydum. Evde 7 bilezik, 5 çeyrek altın, bir altın seti, bir çift küpe, 500 lira ve 150 avro vardı. Hepsini bir poşete koydum" dedi.
Telefondaki kişinin altın ve paraları almak üzere bir polis göndereceğini söylediğini anlatan Bektaş, "Biraz sonra zil çaldı. Gelen kişiye eşim kimliğini sormasına rağmen göstermedi. Altın ve para dolu poşeti elimde kapıya çıkarmıştım. Gelen kişiye verdim ve asansöre binip hızlıca uzaklaştı. Evde ne var ne yok hepsini elimizle teslim ettik" şeklinde konuştu.
Bektaş, telefondaki kişinin iki saat boyunca telefonu kapatmasına ve başka biriyle konuşmasına müsaade etmediğini ifade ederek, olayın hemen ardından gelen komşularına yaşadıklarını anlatınca dolandırıldıklarını anladığını söyledi.
Hemen polisi aramalarına rağmen altın dolu poşeti alıp giden kişiyi bulamadıklarını belirten Bektaş, "Gerçek polislere ifademizi verdik. Bizi dolandıran vicdansızların bulunmasını istiyorum" diye konuştu.
Eşinin şeker ve tansiyon hastası olduğunu, iki gündür üzüntüden uyuyamadıklarını anlatan Bektaş, gözyaşları içinde "Ben kendimden değil eşimden korkuyorum, ona bir şey olursa ben ne yaparım. Bize bunları yapanların annesi yok mu? Ben defalarca biz hastayız, bizi üzme dedim. Allah aldıklarını yedirmesin. Demlettikleri çayı da içmediler döktüm" diyerek tepkisini dile getirdi.
Bektaş, daha önce de iki sefer evlerinin soyulduğunu, şanssızlıkların peşlerini bırakmadığını söyledi.