Miladi takvime göre Nisan ayının 13’ünden sonrasına denk gelen ilk Çarşamba günü Çarşema Sor (Kızıl Çarşamba) Bayramı. Çarşema Sor Kızıl çarşamba anlamına geliyor. Çarşema Sor bayramı Ezidilerin bayramı ve bakın nasıl kutlanıyor?
Abone olEZİDİLER'in her yıl Nisan ayında kutladıkları bayramın ismi Çarşema Sor. Çarşema Sor mana olarak Kızıl Çarşamba demek. Miladi takvime göre Nisan ayının 13’ünden sonrasına denk gelen ilk Çarşamba günü Çarşema Sor bayramı oluyor. Bu sene de Çarşema Sor Bayramı 18 Nisan'a yani bugüne denk geldi.
Çarşema Sor nedir kimin bayramı : Çarşema Sor Ezidiler'in bayramıdır. Ezidiler bugünü yani Çarşema Sor'u (Kızıl Çarşamba) evrenin oluşumunun tamamlandığı son gün olarak kabul ederler. Ezidi inancına göre yaşamın başladığı ilk gün bugündür.
Tausi Melek bayramı : Ezidilerin kutladığı Çarşema Sor bayramının diğer ismi de Tausî Melek bayramıdır. Ezidilerin Meleke Tawisi’nin bugün yeryüzüne indiğine ve böylece evrenin yaratılışının tamamlandığına inanılanılıyor.
EZİDİLER NİSAN'DA DÜĞÜN YAPMAZ : Çarşema Sor bayramı dünyanın her yerinde Ezidiler tarafından her yıl kutlanıyor. Çarşema Sor, Ezidiler için yeniden doğuştur ve aynı zamanda doğanın canlanmasını ifade eder. Ezidiler Nisan ayını yılın gelini olarak görüyorlar.Bu sebeple de Çarşema Sor'u içinde barındıran Nisan ayında asla düğün yapmıyorlar.
HIDIRELLEZ GİBİ : Ezidiler Çarşema Sor bayramında Hıdırellezde olduğu gibi yumurtaları kırmızıya boyayarak tüketiyorlar.
EZİDİLER KİMDİR NEYE İNANIYORLAR? : Alışılmadık inançları nedeniyle haksız bir şekilde "şeytana tapanlar" olarak yaftalanan Ezidiler, küçük gruplar halinde, Irak ile Suriye'nin kuzeybatısında ve Türkiye'nin güneydoğusunda yaşıyorlar. Ezidi nüfusunun tam olarak ne kadar olduğu bilinmezken IŞİD'in Irak'taki saldırısı ile gündeme geldiler. Sincar bölgesinde Ezidi kadınları IŞİD tarafından tecavüze uğrayıp seks kölesi yapılırken erkekleri katledildi.
EZİDİLER YEZİD'DEN Mİ GELİYOR : Ezidi ya da diğer ismiyle Yezidiler'in Emevi hanedanının ikinci halifesi olan Yezid İbn Muaviye'den geldiğine inanan bir grup var. Ancak Ezidilerin Yezid ile hiçbir ilgisi yok. İsmin kökeni modern Farsça'da melek ya da ilah, tanrı anlamına gelen "ized" kelimesinden geliyor. Ezidi kelimesi basitçe "tanrıya inananlar" anlamına geliyor, Ezidiler de kendilerini bu şekilde tanımlıyor.
HEM İNCİL'E HEM KUR'ANA İNANIYORLAR : Ezidilerin inançlarının büyük kısmı Hristiyanlıktan geliyor. Hem İncil'i hem Kuran'ı kutsal sayıyorlar, fakat geleneklerinin çoğu yazılı değil sözlü.
Bir ölçüde ketumlukları nedeniyle oldukça karmaşık olan Ezidilerin inançlarının karanlık/aydınlık ikilemi hatta güneşe tapma temaları üzerinden Zerdüştlükle bağı olduğuna dair yanlış anlamalar vardır.
GÜNEŞE Mİ TAPIYORLAR : Son araştırmalara göre her ne kadar Ezidilerin mabetleri güneş figürleri ile donatılmış olsa ve mezarlarının yönü doğuyu, güneşin doğduğu yeri gösterse de, İslam ve Hristiyanlıkla birçok ortak noktaları var.
Çocuklar kutsanmış su ile pir tarafından vaftiz edilirler. Bu yönüyle Hıristiyanlıktaki vaftiz törenini kopyalarlar. Evlilik törenlerinde pir bir somun ekmeği kırar ve yarısını geline diğer yarısını ise damada verir. Kırmızı bir elbise giyen gelin, Hristiyan kiliselerini ziyaret eder.
ORUÇ TUTUYOR SÜNNET OLUYORLAR : Aralık ayında Ezidiler, pir ile şarap içmeden önce, üç gün boyunca oruç tutarlar. 15-20 Eylül tarihleri arasında, Musul'un kuzeyindeki Laleş'te bulunan Şey Adi'nin türbesine hac ziyaretinde bulunurlar, bu esnada ise nehirde abdest alırlar. Hayvan kurban ederler ve sünnet uygulaması onlarda da vardır.
Üstün varlıkları Yezdan adı ile bilinir. Öyle yüksek bir mevkidedir ki ona doğrudan tapılamaz. Pasif bir güç olarak adlandırılır, dünyanın yaratıcısıdır, koruyucusu değildir.
TAVUS MELEĞİ : En yüceleri Melek Tavus olarak bilinen Tavuskuşu meleğinin de aralarında bulunduğu yedi büyük ruh Yezdan'dan çıkmıştır. Melek Tavus kutsal iradenin aktif uygulayıcısı olarak bilinir ve Tanrıdan ayrı düşünülemez. Bu nedenle Ezidilik tek tanrılıdır. Erken dönem Hristiyanlıkta tavuskuşu ölümsüzlüğün simgesi idi, çünkü eti çürümezdi.
MELEĞİN DİĞER ADI ŞEYTAN : Ezidiler günde beş kez Melek Tavus'a dua ederler. Melek Tavus'un diğer adı "şeytan"dır, bu nedenle Ezidilerin yanlış bir şekilde şeytana tapanlar olarak damgalanmasına yol açmıştır.
YENİDEN DOĞUŞA İNAYORLAR : Ezidiler ruhun başka bedenlerde can bulabildiğine, devam eden yeniden doğumlarla kademeli bir şekilde günahlardan arınılabileceğine, bu nedenle cehennemin gereksiz olduğuna inanırlar. Bir Ezidi için en kötü kader kendi toplumundan dışlanmasıdır. Bu, ruhunun hiçbir zaman gelişemeyeceği anlamına gelir. Başka bir dine geçiş bu nedenle tartışma dışıdır.