Eski HSYK üyesi Ömer Köroğlu hakkında FETÖ üyeliğinden dava açıldı. İddianamede, örgüt üyesi olduğu iddia edilen hakim ve savcıların, yargının sivil imamı olduğu iddia edilen kişilerle yaptıkları çarpıcı ByLock yazışmalarına yer verildi. İşte detaylar...
Abone olANKARA Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Kuşçuoğlu koordinesinde, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz tarafından FETÖ’nün yargıdaki yapılanmasına ilişkin sürdürülen soruşturmada, Köroğlu hakkında FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ankara 20.Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı.
Mahkemeye sunulan iddianamede, Köroğlu’nun FETÖ üyesi olduğu, 2010 yılında HSYK üyesi olarak seçildikten sonra “Örgüt üyesi kimlerin yüksek yargıya gönderileceğini belirlemek amacıyla yapılan gayri resmi toplantılara” katıldığı belirtildi.
İddianamede, FETÖ’nün yargı yapılanmasının bütün detayları ele alındı. Örgütün, şeytani bir planlama yaparak, yargı eliyle binlerce muhalifini hedefe alarak mağdur ettiği belirtilerek, “Örgüt yargıyı her açıdan etkin bir silah olarak kullandığı görülmüştür” denildi. “Türkiye’de yargı bir dönem tamamen FETÖ/PDY isimli örgütün denetimindedir” tespiti de yapılarak, “Örgütün emir ve talimatları ile karar veren yargı mensuplarının ülkemizde yaptığını kabullenmek ise akla ziyan bir sapkınlıktır” denildi.
FETÖ’nün etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinin hâkim ve savcı adayları yönünden fişleme merkezine dönüştürüldüğü de anlatılarak, “Didem Yaylalı isimli hâkim adayı uğradığı haksızlıklara dayanamayarak intihar etmiştir” denildi.
Örgüt mensubu hakim ve savcıların talimatla karar verdikleri, bu kapsamında iş adamı Mehmet Emin Karahamehmet hakkında yurt dışı yasağın kaldırıldığı savunuldu. “Yargısı düne göre bugün daha bağımsız olan Türkiye’deki kişi hak ve özgürlükleri ileri seviyede korunmaktadır” denilen iddianamede, “Yargı dün bir örgüt abisinin tekelinde ve emrinde hareket ederken bugün devletin egemen bir erki olarak hareket etmekte, bağımsız ve tarafsız davranmaktadır” iddiasına da yer verildi.
DARBE MESAJLARINDA NELER VAR?
Yargı mensuplarının sorumlusu olduğu iddia edilen Yusuf Doğan’ın kendisi ile aynı görevde bulunan Hacı Uzdil’e ByLock programı üzerinden “Darbe olacak, gidişat o” mesajı yolladığı belirtildi. Görüşmelerde hazırlık yapan ve emir veren kişinin “HE” olarak belirtildiği ifade edilerek, “söz konusu kişinin hoca efendi şifresi ile şifrelendirilen örgüt lideri Fetullah Gülen olduğu anlaşılmaktadır” denildi.
Sivil imam Levent Özgüzel’in de (36450 ID numaralı) kendisi ile aynı görevi üstlenen kişiye (203670 ID numaralı) 28 Ocak 2016 tarihinde “Abi demiş ki, ‘ben askerler ile konuştum, biz darbe yapağız ortamın biraz daha hazır olması gerek. Bana söz verdiler’ demiş” şeklinde darbeye ilişkin mesaj gönderdiğinin tespit edildiği belirtildi.
Bir başka sivil imam olduğu ileri sürülen Oktay Kaya’nın 4 Şubat 2016 tarihinde, kendinde kayıtlı olan birden çok örgüt mensubuna aynı anda gönderdiği mesajda “2016 Yaz sonu itibariyle sıkıntılı süreç bitecek” dediği ileri sürülerek, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik paylaşımlar yaptığı ve bu suretle örgüt mensuplarının motivasyonunun yüksek tutulmasını sağladıkları görülmektedir” değerlendirilmesi yapıldı.