Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, cari işlemler açığı sorununun uzun vadede çözümü için formülü önerdi.
Abone olTürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, cari işlemler açığı sorununun uzun vadede çözümü için üretim yapısının ithal ara malına bağımlılığının azaltılmasının, bunun için de teknoloji, araştırma, geliştirme ve yenilikçilik faaliyetlerinin uygun araçlarla finansmanın gerektiğini söyledi. TÜSİAD tarafından hazırlanan ''Türkiye'de Ekonomik Büyüme ve Mali Yapı: Mali Gelişmişlik/Firma Mali Yapısı'' başlıklı raporun tanıtım toplantısında konuşan Sabancı, raporla, mali yapının, hane halklarının tasarruflarını yatırıma ve üretime dönüştürecek üretici firmalara kaynak sağlamadaki etkinliğini artırmak üzere öneriler geliştirilmesinin amaçlandığını kaydetti. 2001 yılında yaşanan krizden sonra güçlü bir büyüme performansının sergilendiğini, bugünkü öncelikli sorunun ise ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği olduğunu kaydeden Sabancı, ''AB üyelik perspektifi ile birlikte Türkiye'de ekonomik yapıda önemli gelişmeler yaşamaktayız. Önümüzdeki dönemde bu sürecin daha da yoğunlaşacağını biliyoruz'' diye konuştu. Ömer Sabancı, bu süreçte özel sektörün finansman ihtiyaçlarının değişeceğini ve yeni finansman modelleri arayışının yaşanacağını belirterek, ''Türkiye gelecek için bir büyüme vizyonu oluştururken, bu büyüme sürecinin gerektirdiği finansman ihtiyacını ve bu finansmanın hangi yollarla nasıl elde edileceği sorununu da konuşmak zorundadır'' dedi. ''YATIRIMLARIN HIZLI ARTIŞINI SÜRDÜRMESİ GEREKECEKTİR'' Türkiye ekonomisinde, 2002-2005 dönemindeki yapısal dönüşüm sürecinin ardından uzun dönem büyüme oranı yüzde 6 civarına yükseldiğini hatırlatan Sabancı, şöyle konuştu: ''AB'ye tam üyeliğin gerçekleşeceğine inanılan 2015 yılına kadar her yıl yaklaşık yüzde 6'lık bir büyüme için yatırımların da hızlı artışını sürdürmesi gerekecektir. Yatırımların finansmanı için de bankacılık sektörü ve sermaye piyasaları mutlaka etkin rol oynamalıdır. Ancak burada üzerinde durulması gereken bir nokta da, finansman ihtiyacının miktarının yanı sıra niteliğidir. Hiç şüphesiz üretimin ve piyasaların karakteri, uygun finansman biçimini de etkilemektedir. Başta imalat sanayii olmak üzere, büyümenin dinamiği olan çeşitli sektörlerde finansman ihtiyacının ağırlıklı olarak ticari kredilerle karşılanıyor olması, bu şirketlerin gelişme, yeni ürün geliştirme, yeni piyasalara erişme imkanlarını kısıtlayan bir faktördür.'' ''BİLGİ VE TEKNOLOJİ YOĞUN FİRMALARIN FİNANSMANI ÖNEMLİ'' Türkiye'nin üretim ve ihracat yapısı dikkate alındığında, daha yüksek teknolojili ürünlere yönelmesi gerektiğini vurgulayan Sabancı, ''Bu ise özellikle, bilgi ve teknoloji yoğun firmaların yatırımlarının finansmanını önemli kılmaktadır'' dedi. Mali yapının, gelecek dönemde, hem istikrarlı yüksek büyümenin sürdürülebilmesi, hem de büyümenin niteliği itibariyle önem kazandığını kaydeden Sabancı, ''Daha açık bir ifadeyle, bugün ekonomimizin karşı karşıya olduğu yüksek cari işlemler açığı sorununun uzun vadede çözümü için üretim yapısının ithal ara malına bağımlılığının azaltılması, bunun için de teknoloji, araştırma, geliştirme ve yenilikçilik faaliyetlerinin uygun araçlarla finansmanı gerekmektedir'' diye konuştu. Sabancı, ''Türkiye gelecek dönemde, hem büyümenin finansmanı için gerekli kaynak ihtiyacını sağlamak hem de finansman yöntemlerini çeşitlendirebilmek için, sermaye piyasalarının gelişimini sağlayacak bir dizi önlem almalı ve devlet yardımları mevzuatını da bu doğrultuda etkin olarak kullanabilmelidir'' dedi. Şirketlerin yeterli ve uygun finansmana erişiminin sadece kamu otoritelerinin yapacakları düzenlemelerle sağlanabilecek bir süreç olmadığını dile getiren Sabancı, bu süreçte şirketler kesimine de düşen önemli yükümlülükler bulunduğunu söyledi.