Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Ömer Faruk Doğan, Türkiye'nin cari işlem açığının, henüz çok aşırı derecede korkulması gereken bir noktada olmadığını söyledi.
Abone olDoğan ayrıca, Türkiye'nin ihracat potansiyelinin 70 değil, 100 milyar doların çok üzerinde olduğunu vurguladı. Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cari işlem açığının dikkate alınması gereken bir konu olduğunu vurgularken, ''ülkeler açısından önemli olan, cari işlem açığı noktasıdır. Cari işlem açığı haddinden fazla korkulması gereken bir şey değil. Ne zamana kadar? Mevcut altyapı kabiliyet ve potansiyelin tolere edeceği düzeye kadar''dedi. Türkiye'nin cari işlem açığına çok uzun yıllardan beri alışmış olduğunu anlatan Doğan, şöyle devam etti: ''Özellikle 1980'li yılların başından bu yana, hiç cari işlem açığı olmadan yaşadığımız bir süreyi ben hatırlamıyorum. Burada hem milli gelir hem kişi başına gelir seviyesi hem de ülkenin borçlanması açısından önemli olan; mümkün olduğu kadar, yapılan ihracatın ithalatı karşılayabilecek oranda olmasıdır. Son 2 yıldır maalesef bu çok yüksek seviyelerde olmasa bile bizim dış ticaret açığımız bir parça ithalat lehine gelişiyor. ster istemez, ithalat lehine gelişen bu dış ticaret açığı cari işlem açığında da bir miktar genişlemeye sebebiyet veriyor.'' Türkiye'deki mevcut cari işlem açığının, mevcut ekonomik yapının gidişatını çok şiddetli ve önemli şekilde etkilemeyeceği kanaatinde olduğunu vurgulayan Doğan, şunları söyledi: ''Ama bu bir rehavet anlamına da gelmemeli. İstihdamı geliştirici çarelerin bulunması lazım ki gelir getirici bir takım faaliyetleri ortaya koyalım. Buna bağlı olarak da cari işlem açığımızı düşürerek, kişi başı milli gelirimizi arzu ettiğimiz şekilde yükseltelim. Türkiye cari işlem açığı konusunda henüz çok aşırı derecede korkulması gereken bir noktada değil. Bu benim şahsi kanaatim.'' Bu arada İhracatta hem 2003 için hem de 2004 için ortaya konulan hedeflerin aşıldığına işaret eden Doğan, ''Türkiye'nin ihracat potansiyeli 70 değil, 100 milyar doların çok üzerindedir. Çok genç nüfusumuz var. Üretime yatkın, çok kolay eğitilebilir bir nüfusumuz bulunuyor. Buradaki bütün problem yatırım ve kaliteli üretim ile markalaşma. 2004-2006 stratejik konumuz içerisinde en önemlisi markalaşma. Eğer biz markalaşabilirsek, bırakın ulusal düzeyi, dünya seviyesine ulaşabiliriz'' şeklinde konuştu. Doğan, Türkiye'de markaların sayısını artırarak ihracatın şimdiki rakamın iki katına çıkarılabileceğini vurgularken, ''2025 yılı hedefimiz 500 milyar dolarlık ihracat. Ciddi bir markalaşma sürecine girebilirsek bunlar çok uçuk şeyler değil'' dedi.