BIST 9.765
DOLAR 35,15
EURO 36,44
ALTIN 2.934,01
HABER /  GÜNCEL

Cari Açık hesabındaki büyük hata

Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras'tan Cari Açık rakamlarına ilişkin çaprıcı bir yazı...

Abone ol

"Geçen hafta açıklanan Cari Açık hesabında hata var!"

Bu iddianın sahibi ekonomi gazeteciliğinin duayen ismi Milliyet Yazarı Güngör Uras'a ait.

Uras'ın bu iddiasının arkasında ise "nereden geldiği belli olmayan 12.4 milyar dolar" var.

İşte Uras'ın iddiası ve rakamlarla Cari Açık miktarı..

2011 yılı açığı 77.0 milyar dolar değil...

"Net Hata Noksan / Nereden Geldiği Belli Olmayan Döviz" kalemi olan 12.4 milyar doları açıklanan bu rakamdan düşürmek zorundayız. Açığımız net olarak 64.6 milyar dolardır. Açığımızın GSYH'ya (Milli Gelire) oranı da yüzde 10.0 değil, yüzde 8.4...

El insaf: Ülkeye 2011'de 78.0 milyar dolar döviz girmiş... 66.6 milyar doların nereden geldiği belli. Yüzde 16'sı büyüklüğündeki dövizin 12.4 milyar doların nereden geldiği bilinmiyor. Olur mu böyle şey?
El insaf: Nereden geldiği belli olmadığına göre bu dövizler nakit olarak ülkeye giriyor. 12.4 milyar dolar döviz (kağıt para olarak) bavula sığmaz, kamyon ile getirilemez. Hadi diyelim ki çuval çuval katır sırtında hudutdan içeri sokuldu. Bu dövizler yastık altında mı saklanıyor? Piyasaya çıkmıyor mu? Piyasaya çıktığı an banka sistemine girecek. Nereden geldiği belli olacak...

Görülüyor ki 'Nereden geldiği belli olmayan döviz' bir sokak efsanesi. Ardında hesap hatası var. Cari açık, temelde dış ticaret açığına dayanıyor. Dış ticaret açığı ihracat geliri ile ithalat gideri arasındaki farktan oluşuyor.

Eğer ihracat ve ithalat hesabı yanlış ise dış ticaret açığı rakamı da yanlış. Cari açık rakamı da...

Dış ticaret açığının yanlışlığını izlemek zor. Ama cari açık hesabı yanlış ise aradaki fark "Net Hata Noksan" veya "Nereden Geldiği Belli Olmayan Döviz" rakamına yansıyor. Cari açığı büyütüyor.

HATA BUNUN NERESİNDE?

Okuyucularımızdan Gümrük Müşaviri Sayın Akif Parlatan yanlış hesaplamayı sergileyen geniş bir çalışma yapmış.

Akif Parlatan'ın çalışması, "Net Hata ve Noksan / Nereden Geldiği Belli Olmayan Döviz" farkının ithalat ve ihracat rakamlarındaki hesap hatasından kaynaklandığını ortaya koyuyor.

Akif Parlatan diyor ki;

* Dış ticaret gelir ve gideri hesaplanırken ihracatta FOB kıymet, ithalatta ise CIF kıymet baz alınmaktadır. İhracat gelirlerinin hesaplanmasında FOB kıymetin baz alınması ihracatımızın olduğundan daha düşük değerde açıklanmasına neden olurken (Yurtdışına yapılan satışların bedelleri FOB kıymet üzerinden değil, teslim bedeli üzerinden gelmekte) ithalatta da CIF kıymetin baz alınması, ithalatı olduğundan büyük göstermekte.

* İthalatta, vergi kaybını önlemek ve yerli sanayimizi korumak amacıyla, referans fiyat, gözetim, kayıt formu gibi tarife dışı engeller uygulanmaktadır.
Bu uygulamalar nedeniyle gümrük beyannamesinde verginin hesaplanmasında baz alınan CIF kıymet birçok defa gerçek değerin üzerine çıkmakta.

Vergi kaybını önlemek, ithalatı zorlaştırıp yerli sanayi korumak açısından bu uygulama doğrudur. Yanlışlık, TÜİK'in gerçek mal bedeli yerine ithalat değerinin çok üstünde olan CIF kıymeti cari açık hesaplamasında baz almasından kaynaklanmaktadır.

ARTIŞ KAĞIT ÜZERİNDE

1- Gözetime tabi bazı mallarda da referans fiyat uygulaması olduğundan ithalatçılar gözetim belgesi alabilmek için gerçek değerden değil referans fiyattan fatura kestirmektedirler.
(İthalatçıların fazla vergi ödeyeceklerini bile bile mal değerinden yüksek fatura kestirmelerinin nedeni gözetim belgesi alamama riskinin yanında gözetim belgesi alabilmek için, noter, yeminli mali müşavir, gümrükçü masrafı ve zaman kaybının önüne geçmek istemelerinden kaynaklanmaktadır.)
2- İthalat rakamını şişiren bir diğer neden de FOB gelen mallarla, CIF, CIP vb. gelip de sigorta poliçesi veya navlun faturası ibraz edilmemesi durumunda sigorta için mal kıymetinin %3'ü navlun içinde %10'u kadar bedel eklenmesidir.
(Yani navlun ve sigorta için toplamda mal bedelinin %13'ü ithalat bedeline ekleniyor. Kısaca bu tür işlem uygulanan mallarda ithalat değeri gerçekte yurtdışına ödenen ithalat dövizinden %13 daha yüksek çıkmaktadır.)
3- Serbest bölgelerde de FOB giren mallar CIF/CIP vb. teslim şekliyle satılacaksa navlun için mal bedelinin % 10'u, sigorta içinde % 3'ü kadar bedel ekleniyor.
(Serbest bölgelere FOB girip CIF/CIP vb. teslim şekilleri ile Türkiye'ye satılan mallardaki ithalat rakamı gerçek değerden %13 daha yüksek olmaktadır.)
4- İhracat geliri de hesaba eksik giriyor. İhracat gelirlerinde sadece mal bedeli (FOB) kıymet esas alınmakta, oysa CIF, CIP, CPT vb. teslim şekilleri ile yapılan satışlarda navlun ve sigorta bedeli de yurt dışından döviz olarak gelmekte ve ülkemizde kalmakta.
(Satış bedelinin değil de sadece FOB kıymetin esas alınması da ihracat gelirlerinin düşük gözükmesine neden olmaktadır.)

ABARTMAYA GEREK YOK

5- Serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulacak tekstil ürünlerinde "kayıt belgesi" alınmakta ve bu belge alınırken kumaş elyaf detay formuna göre fiyatlandırma yapılmakta bazen malın kıymeti %100 artmaktadır.
(Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi'ne tabi tutulan tekstil ürünlerinde kayıt formu alırken kumaş elyaf detay formuna göre yapılan fiyatlandırma da ithalat giderlerinin yüksek çıkmasının nedenleri arasındadır.)
6- Hava yolu ile gelen mallarda kitap fiyatı uygulanmakta ve navlunu ödenmiş bedel üzerine navlun farkı adı altında tekrar bir bedel eklenmektedir. (Hava yoluyla bir yıl içinde 300 binin üzerinde mal geldiği düşünülürse ciddi rakam farklılıkları ortaya çıkacaktır.)
Ben iktisatçı olarak tartışmayı açıyorum. Önemli olan hatanın düzeltilmesi.