BIST 10.025
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.964,33
HABER /  GÜNCEL

Çapan, 'Yitik Şehir İstanbul'u yazdı

İstanbul'u en iyi tanıyanlardan biri, eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, 12 milyonluk köyün hayat hikayesini yazdı. Çapan'ın kaleminden "Yitik Şehir İstanbul"

Abone ol YİTİK ŞEHİR İSTANBUL İstanbul üzerine yazı yazmak, iyilik duaları okumak huy haline geldi. Ben nokta vuruşlarla, çözüm önerilerimi de sunacağım. Bu sorunun makale ile çözülemeyeceğini biliyorum. Benim ki yeni bir perspektif çabasıdır. Bir de böyle bakmayı deneyin. Derler ki ; Fatih, Fetihten Edirne ye dönerken : “A Zaganos Paşa keşke Konstantinopolis’i fethetmeseydik, üç günlük yağmada kapı pervazlarını bile söktüler.” demişti. İstanbul FATİH için ; aşktır, aşktan da öte tutkudur! Tanınmış , sevmiş, korumuş ve geliştirmiştir.Attığı imzalar tüm saldırılara rağmen hala dimdik ayakta . Bir de şimdiki İstanbul’a bakalım. BEYOĞLU Tarihi Galata , Pera ve Haliç’in öteki yakası. Cenevizliler’in, Venedikliler’in ve Galata Bankerleri’nin mahallesi. Bir renk cümbüşü, kültürler hazinesi . Şimdilerde sadece konsolosluklar kaldı. Son ‘ temizliği’ 1955’ te bitirdik! Kentliği de, kültürleri de temizleyerek yerine yoksul Anadolu Göçerlerini yerleştirdik! Cumhuriyetin anıtlarından biri olan Taksim Meydanı ve Parkını kemire kemire bitiremedik bir türlü. Altını üstüne getirdik. Üstünü işgal edemeyen altını oydu. Belediyesi nikah salonu Fastfoodlar yerleştirdi altına. Sonrada kıtlığı varmış gibi Cami yapmaya kalktılar onu beceremeyince tam cumhuriyet Heykelinin önüne kumbaralı tuvalet diktiler. Kin köylü işidir. Kin’in Kını yoktur.saklar saklar kusarlar. SIRASELVİLER ve İSTİKLAL CADDESİ Sıraservilerdir asıl adı.. Ancak orda sıraselviler yerine , sıra-sıra çörekçi- börekçi görürsünüz.. 1880 de yapılan Ayia-Triada ,Rum Ortodoks Kilisesi, 1885 yapılan Zapion Kız Lisesi bir yanı İstiklal Caddesine bakar bir yanı da Sıraselvilere. Bu üçgen alanda ki bu iki yapı kültürel varlıklarımızdandır. Ancak ciddi bir kuşatmayla her iki tarafını da çörekçi-börekçi ve dahi Hacı Baba restorantı ile kuşatmışız.’Keferenin’ eserleri gözükürse çarpılırız mazallah! Şimdi o üç bir yandan kuşatmayı kaldırıp eski haline getirsek . Önünde mini bir park, oturma grupları koyup : İstiklal Caddesi mudavimleri için dinlenme mekanları ,azınlıklarımız içinde azıcık bir saygı. Turistler de geçmişlerini görürler. Bir kara mizah örneği , Beyoğlu Güzelleştirme Derneği Başkanlığını Vitali Hakko ya bırakmışız. Zira İstiklal Caddesinde ki ilk bina cephesini bozan odur. Mısırlı Han var, ressamlara konu olmuş taş oymacılığının örneklerinden biridir. Onun üstüne kaçak kat atmışlar hem de CAM Cepheli. Yaşlı anamın sırtını Amerikan Deniz Piyadesi tünemiş gibi duruyor . Buna sebep olanlar utansın ne diyeyim.! SİRKECİ Abdülhamit Tiriadı derler çok özel kent tasarımlarından biridir: Sirkeci Postanesi,Sansaryanhan, Beşinci Vakıfhan ve bunların ortasındaki meydan Avrupa ya nazire yapılan meydanlarımızdır. Hem binalar anıtsaldır hem yaşananlar unutulmazdır. Şimdiler de meydan yok,kaçak hanlarla bir güzel kuşatmışız. Girmek-çıkmak, gezmek- görmek ne mümkün! Hadi ötekiler ‘gavur’ mirası , peki buna ne demeli ? Şimdi’ Ulu Hakan’ nın soyu iktidarda. Kim bilir belki sahip çıkarlarda orayı temize çekerler. BİZANSIN SURLARI Dünyanın neresinde var? Surların dibine , üstüne ve hatta oyularak içine ev yapmak! Eminönü tarafındaki surlar daha acımasız saldırı yaşadı! Adam suru delip uyduruk oteline kapı açtığı gibi ,marmara manzaralı köşk yapan mı dersin, Belediye Dinlenme Tesisi diye lokanta kahve yapanı mı , Topkapı Sarayı dışında bütün tarihi yapılar yağmadan yıkımdan payını aldı. Yavuz Selim in çeşmeleri meşhurdur , şimdilerde onların bir kısmı kökünden çalınmış, bir kısmı da sosisli sandviç satarak tarihe hizmet etmekte ! Dünyanın merkezidir diye dikilen Dikili Taş şimdi çukurda kalmış, bakmazsan göremezsin. Sultan Ahmet Meydanı ve Caminin önü arkası Mübarek Ramazan aylarında lahmacun panayırına açarak mutlu olmaktayız. FATİH Zeyrek - Bizans Üniversitesi ağlanacak halde . Ehh ‘gavur’ un eseriydi ne yapacaktık yani! Ya Fatih Camisi ve Külliyesi Bizans a nazire diye yapılan bu ibadet ve kültür merkezi şimdilerde kadın pazarı olarak tarihe hizmet etmekte Fatih Sultan’ ın ruhu şad olsun mirasını böyle koruyup kullanıyoruz. Hiçbir sorumlu devlet adamı gitmez mi bu camiye ve civarına. Orta Çağı kapatıp Yeni Çağın müjdecisi olan Fatih Sultan Mehmet’i dünyaya ve Türklere tanıtmak anlatmak kimsenin aklına gelmez mi? Tarihi ve kültürel varlıklarımızı korumak-kollamak da mı AB’nin görevi ? Yazı: Gürbüz Çapan Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi