Sinan Engin ve Erman Toroğlu canlı yayında kapıştı. İşte o diyaloglar;
Abone olDerbinin kritik pozisyonları Maraton'da canlı canlı tartışıldı. Sinan Engin röportaj verirken Erman Toroğlu ile diyaloga girip Arda'nın penaltısını hararetli bir şekilde konuştu. İşte o unutulmaz diyaloglar:
Engin: Hep Erman hoca soru soruyor. Benim de bir sorum var.
Büyüka: Tabi bekliyoruz
Engin: Erman hocam ben bilmek istiyorum, o pozisyon penaltı mı? Korner korner mi? Herkes izledi. Yardımcı niye önce aut verip sonra korner gösterdi. Müneccim mi o dokunmayı gördü?
Büyüka: O pozisyonları sonra değerlendireceğiz.
Engin: Hayır, ben şimdi Erman hocadan duymak istiyorum. Çünkü benim de hakem arkadaşlarım var. Neymiş öğrenelim.
"ARDA'YA DARBE VAR"
Toroğlu: Tamam bakalım. Getirelim pozisyonu. Enteresan pozisyon. Beşiktaşlı ilk hamleyi yapıyor ama sol diziyle Arda'ya değiyor. Arda Beşikaşlılar'ın arasında kalıyor. Sinan görüyorsa, Arda 2. hareketi yapamıyor. Kontrolsüz giriş.
Büyüka: Hocam Beşiktaşlılar topu almıyor mu?
Toroğlu: Valla, Arda darbeyi yemese tamam. Toraman topu kesiyor. Arda ayakta kalsa topu gidip alır mı?
Engin: Toraman topa değiyor.
Toroğlu: Tamam ama Arda 2. hareket şansı bulamıyor.
Engin: Penaltı mı hocam?
Toroğlu: Verse hiçbirşey diyemezssin
Engin: Adam gibi penaltı mı?
Toroğlu: Yüzde yüz penaltı mı? Haa.. Diyemem.
Büyüka: Sinan, Erman hoca der ya, 'penaltının babası' diye. Bu defa babası diyemiyor
Engin: Beşiktaş lehine çok kolay veriyor hakemler. Ben bunları özellikle söylemek istiyorum.
"HAKEM ŞARTLI MI?"
Toroğlu: Korner aut olayına gelince. Maçtaydım Sinancığım. Önce aut verdi hakem. Sonra yardımcısına baktı, bir adım gelmedi. Aut verdi. Eller kolllar kalktı, yardımcıdan da bayrak kalktı. Hakemden de fırçayı yedi. Karar veriyorsan yardımcıya niye uyuyorsun?
Engin: Vaktinizi almayayım. Kaç haftadır konuştuk. Başkanımız 3 ay ceza aldı.
Toroğlu: Sen hakemlerin Beşiktaş'a şartlı olarak düdük çaldığını mı ima ediyorsun?
Engin: Aleyhimize çok kolay hatalar yapılıyor. Biz takımımızı düzeltiriz ama bunların düzelmesi lazım.
Toroğlu: Bir sorum var. Sen iyi futbolcuydun. Ertuğrul da öyle. İkiniz de kulübedesiniz. Bir görüntü var bizde. Önde Ertuğrul, arkada sen birşeyler konuşuyorsunuz. Yana dönen, size bakan bir futbolcunun aklı karışmaz mı? Doğru mu bu tablo yani?
Engin: Ben başka birşey söylüyorum. Onla alakalı değil yani.