BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,40
ALTIN 2.941,33
HABER /  GÜNCEL

Canlı yayında 'arka yalama' bombası

Günün bombasını Fatih Altaylı canlı yayında patlattı. "Arka yalama" sözünü ekranda teleffuz eden Altaylı, Aydın Doğan için de içeri girmekten korkuyor dedi.

Abone ol

GAZETECİLER.COM - Fatih Altaylı Habertürk ekranından bomba açıklamalar yaptı. Ertuğrul Özkök'e çakar diye beklenen Altaylı, dobra dobra konuştu. Canlı yayında ağzından "arka yalama" sözü çıkan Fatih Altaylı, Aydın Doğan için de "cezaevine girme korkusu yaşıyor" dedi.

"Ertuğrul Özkök ne suç işlemiş" diyen Altaylı, "Servet mi yaptı, yolsuzluk mu yaptı, büyük bir ahlaksızlığı mı var. Biri bana anlatsın!" dedi.

Ertuğrul Özkök'e vuranlarla ilgili yaptığı yorum ise çok konuşulacak. Altaylı aynen şöyle dedi;

AYDIN DOĞAN KORKUYOR

"Aydın Doğan'ın televizyona bağlanınca sözünün nereye gittiğinin farkında değil. Bu televizyon bağlantılarında bir korku seziyorum. Hapse düşmekten mi korkuyor, servetini kaybetmekten mi korkuyor. gereksiz bir korku sezinliyorum. Bir takım yemekler, bir takım ev ziyaretleri filan. 70 yaşındaki medya patronuna yakışan bir şey değil, Allah kimseyi o duruma düşürmesin. "


*"Bir dönem Türk medyasında ertuğrul özkök'e saldıran kim varsa Ertuğrul Özkök'ün arkasına yalamak için peşindelerdi. Şimdi bu yalakalıkları yapanların bugün bunları yapmaları adamın ağırına gidiyordur."

Aydın Doğan'ın ekran ekran dolaşıp açıklama yapmasına da değinen Altaylı, bir korkusu var yorumunda bulundu.

İşte Habertürk'teki canlı yayından bomba sözler;

İNTİKAM PEŞİNDELER : "Özkök ne günah işlemiş biri bana anlatsın! Özkök'ü eleştiren hangi gazeteci Özkök'ten daha temiz? O gün Özkök'ün gücüne sahip olup da o gücü kullanmayacak kimler vardı? Bugün bakıyorsunuz, dün Özkök'e yaptıkları eleştirileri, kendileri Özkök kadar gücü sahip olunca ondan farklı davranmıyorlar. O günün intikamı peşindeler."

ÖZKÖK'ÜN AHLAKSIZLIĞI MI VAR: "Eleştirin eleştirmeyin, sevin sevmeyin! Ertuğrul Özkök ne yaptı? Büyük bir ahlaksızlığı mı var, büyük bir yolsuzluğu mu var, bir servet mi var?

ÖZKÖK KÖTÜ MUTLU İYİ Mİ? : Özkök eleştirilirken, o dönem Sabah gazetesinde yapılanların eleştirilmemesini ben anlamıyorum. Özkök kötü de Zafer Mutlu mu iyi? Banka batırmış, yolsuzluklara katılmış. Zafer Mutlu'ya kimse bir şey demiyor. Hatta onlar çıkıp etrafa çamur atarak temizleniyorlar.

ASIL ASILMASI GEREKEN KİŞİ; "Bence asılması gereken kişi Özkök değil, bence sorun Aydın Doğan'da. O dönemde kavga ettikleri Zafer Mutlu, Aydın Doğan'ın bugün yanında. Bu ilkesiz duruşla ilgili bir mesele ordaki. Ben burda açıkcası en az suçlu olan olarak görüyorum. Çünkü Ertuğrul Özkök bütün bunları tek başına yapmadı. Dinç Bilgin battı diye onun suç ortakları Zafer Mutlu'lar ortalıktan kaybolmadılar ki... O dönemin bütün kirliliği Doğan grubunun içine birikti. Aydın Doğan nedendir bilinmez bütün o kirliliği aldı.

ÖZKÖK'ÜN ARKASINI YALAMAK İÇİN...

Fatih Altaylı "neden herkes Ertuğrul Özkök'e yükleniyor" sorusuna da çarpıcı bir yanıt verdi;

-"Çünkü herkes nefret biriktirde ondan... Gücü de elinden gidince açık hedef haline geldi. Her ne kadar umursamıyor görünse de umursar. Çünkü bir dönem Türk medyasında Ertuğrul Özkök'e saldıran kim varsa Ertuğrul Özkök'ün arkasına yalamak için peşindelerdi. Hürriyet'te yer almak için hepsi peşindeydi. Şimdi kendisine bu yalakalıkları yapanların bugün bunları yapmaları adamın ağırına gidiyordur.

*Ben olsam istifa ederdim. Aydın Doğan'ın o sözlerinden sonra orda kalmamak yeğdir
. "


MEDYA BU OLAY YAZIYLA ÇALKALANIYOR... ERTUĞRUL ÖZKÖK
DOSTLARINI BOMBALADI...
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
MEDYANIN KONUŞTUĞU ÖZKÖK YAZISI

GAZETECİLER.COM - Ertuğrul Özkök dünkü açık istifasının ardından bugün köşesinden Bahattin Yücel'in yolladığı açıklamayı yayınladı. Gazeteciler.com'da aktardığımız gibi Yücel, Ertuğrul Özkök'ün ismini temize çıkarttı.


Özkök bu açıklamayı verdikten sonra yazısının önemli bir bölümünü CNN Türk ekranındaki yayına ayırdı. Özkök kendi grubunun haber kanalı için ağır bir benzetme yaptı ve CNN Türk'ü bir dönem yayında olan Çiller'in kanalı BTV ile aynı kefeye koydu.

Programdaki her bir isim için de ayrı bir başlık açan Özkök, içindeki kızgınlığı döktü. En çok Mehmet Ali Birand'a sitem etmiş, Ahmet Hakan'a da lafını sokmuş. Nazlı Ilıcak için ise teşekkürü var...

İşte "Programdaki arkadaşlara bir çift sözüm var" diyerek yazdıkları;

NİYE EKRANA ÇIKMADI?

O gece programa katılıp, iftiralara cevap vermedim. Çünkü hayatımın 20 yılı, birçok televizyonda, hakkımda yapılan saldırı yayınlarına tahammül ederek geçti. Bir gazeteci olduğum için, hiçbirine ne cevap verdim, ne da dava açtım.
Önce BTV diye bir televizyon, hakkımda en ağır yayınları yaptı. Sonra Tuncay Özkan’ın sahibi olduğu televizyon, her gece hakkımda en ağır hakaretleri, iftiraları yayınlıyordu. Tek kelime sesimi çıkarmadım.

CNN TÜRK'E ÇAKTI

Görüyorum ki, şimdi vardiyayı başka televizyonlar almış. Demokratik bir ülkeyiz. İsteyen istediğini söylesin. Ayrıca demokratik ülkelerde tek taraflı yayın yapmak da bir haktır. Önceki gece programa katılanlara benim de bir çift sözüm var.

SEVGİLİ AHMET HAKAN

28 Şubat’ı yargılıyorsunuz. Çok güzel. Elbette konuşulmalı, geçmişten dersler çıkarılmalı. Ama senden Mehmet Ali Birand’a da şu soruyu sormanı beklerdim. “Mehmet Ali Bey; Siz 12 Eylül’ün de belgeselini yaptınız. Orada basından ve gazetecilerden hiç söz etmediniz. Acaba neden? Siz ki, 12 Eylül üzerine kitap da yazdınız. 12 Eylül’e giden günlerdeki gazetelerin manşetlerinden, darbe öncesi ve sonrası yazılan yazılardan tek kelime yok. Orada yok da 28 Şubat’ta gazetecilere bu kadar rağbet niye? 12 Eylül öncesi ve sonrası gazetecilerin hiç mi hatası yoktu?” Tabii bir de 28 Şubat kararlarının ve uygulama kararlarının altındaki “ıslak imzaların” kime ait olduğunu tartışmaya açmanızı beklerdim.

SEVGİLİ BİRAND

Sen ki, andıç mağdurusun; sen ki, o günlerde kendini ve ailenin çektiklerini haklı olarak dile getiriyorsun ve haklısın. Senin gözünün önünde bana, birinci değil, ikinci değil, üçüncü kişinin ağzından bu iftira atılıyor.
Orada en çok senden anlayış beklerdim. Ben senin çektiklerini çok iyi anladım. Umarım bir gün sen de benimkileri daha iyi anlarsın.

SAYIN NAZLI ILICAK

Size teşekkür ederim. 28 Şubat sürecinde “Refah Partisi’nin kapatılmaması gerektiği” konusundaki yazımı ekranda göstermişsiniz. Siz vicdanlı ve mücadeleci bir insansınız. Keşke Fethullah Gülen’in “Erbakan’a yaptığı çekilin çağrısı” manşetini de koysaydınız. Bir de AK Parti’nin kapatılma kararının Anayasa Mahkemesi’nde son görüşülmesinden bir hafta önce benim Dolmabahçe’de Başbakan Erdoğan’la yaptığım mülakatı da gösterseydiniz. İki gün üst üste manşetten verdiğimiz o mülakatta Erdoğan’ın söylediği sözler çok etkileyiciydi.

İFTİRA SAHİBİ KİŞİYE( Can Ataklı)

Bir de şunu belirtmek isterim. Önceki gece orada sadece bana iftira atılmadı. Eski bir bakana da iftira atıldı. Sanki, hakkında, yolsuzluk dosyalarından korkup istifa ettiği gibi bir hava yaratıldı. Oysa o olaydan sonra içinde yer aldığı hükümet hakkında verilen gensoruya ret oyu vermiş. Yolsuzluk dosyasından korkan bir insan bunu yapar mı? 28 Şubat’ta medyanın “günahlarının” tartışıldığı bir programda bu kadar medya günahı fazla değil mi?



AHMET HAKAN SUS-PUS OLDU... KÖŞESİNDEN OLAY GECEYİ YAZDI
AMA ÖZKÖK'ÜN ADINI ANMADI... MEDYA BU DETAYI
KONUŞUYOR... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
ÖZKÖK'ÜN ADINI NİYE ANMADI?

GAZETECİLER.COM - Sanırız Can Ataklı, önce TRT Haber sonra da CNN Türk ekranında ortaya attığı iddianın böyle büyük bir patlama yapacağını düşünmedi.
Öyle olmalı ki Aydın Doğan ekrana bağlandığında ağzından şu sözler dökülüyor;
"Bugün meslek hayatımın sonu olabilir"...

Can Ataklı'nın bu korkusunu sebebi neydi?  Aydın Doğan'ın onu işten attırılabileceğini mi kasdediyordu yoksa dedikleri gerçek çıkmazsa etik anlamda kaleminden olacağını mı? Bugün yazı günü olmadığı için merakımızı yarına saklayacağız... Aydın Doğan merakları gidermiş, bakalım Can Ataklı ne diyecek?

ÖZKÖK'ÜN ADINI TEK CÜMLEDE BİLE GEÇİRMEDİ

Biz dönelim Ahmet Hakan'ın yazısına. Malum canlı yayında harcanan Ertuğrul Özkök'ün adını hiç anmamış. Hürriyet'in ağır töhmet altında olduğu olay olarak nitelemiş. Aydın Doğan'dan, Can Ataklı'dan ve hatta twitterda dönen geyiklerden bahis açmış. Ama Ertuğrul Özkök'e bir cümlede dahi yer vermemiş. Bu nokta bize ilginç geldi.

İşte içinde tek bir Özkök kelimesi geçmeyen malum olaya dair yazısı;


"TARAFSIZ Bölge’de “28 Şubat” tartışması yapıyorduk. Can Ataklı, Hürriyet gazetesini ağır töhmet altında bırakan bir iddia attı ortaya... Bunun üzerine Aydın Doğan, programa telefonla bağlandı. Ve sert bir şekilde iddiayı yalanladı.Can Ataklı’nın hezeyan içinde olduğunu söyledi.

Aydın Doğan bunları söylerken Can Ataklı’nın dudaklarından şu cümle çıktı:
“Bugün meslek hayatımın son günü olabilir.”
Can Ataklı Vatan’da yazıyor.
Vatan’ın sahibi Aydın Doğan değil.
Yani Aydın Doğan’ın Can Ataklı’nın meslek hayatını sona erdirmesi her şeyden önce “teknik” olarak mümkün değil.
Bu açıdan Can Ataklı neden “Bugün meslek hayatımın son günü olabilir” dedi, anlayamadım.

AYDIN DOĞAN CAN ATAKLI'YI KOVAR MIYDI?

Dün Aydın Doğan’la görüştüm.
Dedim ki:
“Can Ataklı’nın ‘Bugün meslek hayatımın son günü olabilir’ cümlesini yayında duydunuz mu?”
Cevap verdi:
“Hayır, duymadım.”
Ardından da şunları söyledi:
“Ben Vatan gazetesinin sahibiyken Can Ataklı’yı mahkemeye vermiştim. Hatta tazminat bile kazandım o davadan. Ancak buna rağmen Can Ataklı bizim gazetemizde yazmaya devam etti. Ben şu anda Vatan’ın sahibi değilim. Can Ataklı’nın işine son veremem. Ama Vatan’ın sahibi olsaydım da böyle bir şey yapmazdım.”

Yazının tamamı için


MEHMET ALİ BİRAND'IN DİLİ DEĞİL BU KEZ ZİHNİ DOLANDI...
CANLI YAYINDA ÖYLE BİR HATA YAPTI Kİ...
[PAGE]
CANLI YAYINDA ÖYLE BİR HATA YAPTI Kİ...

GAZETECİLER.COM - Kanal D anchormani Mehmet Ali Birand gaflarına bir yenisini daha ekledi.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Meclis Genel Kurulu’nda "Kemalist diktatörlük" ve "İskilipli Atıf Hoca" ile ilgili sözlerinin bulunduğu haberi sunan Birand bu kez Altan’ları karıştırdı. BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ı ’Ahmet Altan Tan’ olarak anons eden Birand yine herhangi düzeltme yapmadan habere pas attı.

İŞTE BİRAND'IN YAPTIĞI HATA;



TARAF'TA NELER OLUYOR? YASEMİN ÇONGAR AYRILDI MI?
BU HAFTA YAZACAK DENDİ AMA...
[PAGE]
HANİ BU HAFTA YAZACAKTI?

GAZETECİLER.COM (ÖZEL) - Pazartesi günü Yasemin Çongar hakkındaki bomba bir iddiayı duyurmuştuk. Çongar'ın Taraf'taki yazılarını kestiğini söylemiştik.

Bunun üzerine Taraf'tan Gazeteciler.com'a gelen açıklamayı da vermiş ve o açıklamaya itibar etmiştik.

Açıklamada deniyordu ki... Yasem Çongar wikileaks belgeleri nedeniyle geçen hafta yazmadı ancak bu hafta yazacak.

Bu noktayı ısrarla sorduk. Ve Taraf'tan "Bu hafta yazılarını yazacak" karşılığını aldık... Çarşamba günü Yasemin Çongar'ın yazı günüydü "yazmadı"...
Perşembe günü yazı günüydü "yazmadı"...
Bugün yazı günüydü yine "yazmadı"...

Haliyle sormak şart oldu.
Yasemin Çongar'a ne oldu Taraf?
Geçen hafta wikileaks belgeleri nedeniyle yazmadıysa bu hafta yazacak demenize rağmen yazıları neden çıkmadı?
Sorun olduğu iddiası doğru mu?



UMUR TALU ŞANTAJCI MEDYA ÖRNEĞİ İLE ŞOKE ETTİ...
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
TALU'DAN ŞANTAJCI MEDYA ÖRNEKLERİ

GAZETECİLER.COM - Can Ataklı'nın iddialarıyla başlayan medya ve 28 Şubat tartışması Habertürk ekranlarında da gündeme geldi. Ece Üner'in modere ettiği Akşam Raporu'na konuk olan Umur Talu medya odaklı tartışmaları yorumladı.

Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu'nun başka türlü bir gazetecilik yaptığını kaydeden Umur Talu, Can Ataklı'nın iddialarına benzer bir çok olayın yaşandığını söyledi. Bahattin Yücel olayını bilmediğini söyleyen Talu başka isimlere dikkat çekti. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, eski bakanlar Uluç Gürkan ve Yaşar Okuyan gibi isimlere de medya üzerinden şantaj ve baskı yapıldığını kaydeden Talu sert eleştiriler yaptı.

BU BİR ALIŞKANLIK BİR TIYNET

"Bunun benzer o kadar çok olay var ki. İnsanlar hepsini unuttu herhalde. Hep böyle yeni baştan keşfediliyor. Burada gerçekler hep unutuluyor. Bir çok insan hakkında kartel medyası tonlarca haber yapmıştır. 28 Şubat öncesi ve sonrası... Bu bir alışkanlık bir tıynet. Siz gazeteciliği bir silah olarak kullanmak için kullandığınızda bu silah bir şekilde patlayacak tabi. Hayatın garipliği işte bir çamuş yarattığınızda gün gelir sizin de ayağınıza bu çamuş bulaşır. Aradan kaç yıl geçti hala o çamur izlerini konuşuyoruz.

ERDAL İNÖNÜ, A. NECDET SEZER, YAŞAR OKUYAN...
MEDYA ONLARA DA BİNDİRDİ


Sadece Bahattin Yücel'e mi yapıldı bunlar? Ben size bazı isimler sayayım desinler ki"bana hiç yapılmadı"... Erdal İnönü, Ahmet Necdet Sezer, Uluç Gürkan, Yaşar Okuyan... Bu insanları değişik dönemlerde manüplatif haberlerle bindirildi. 'Ben bana gelen belgeyi yayınlarım' diyorlar ama ne belgeler geldi de yayınlanmadı. Buraya çağırın muhabirleri de anlatsınlar. Ne haberler yayınlanmamıştır."

FETİH 1453 FİLMİNİN BAŞI DERTTEN KURTULMUYOR. BU KEZ SPONSOR
FİRMA DAVA AÇTI. FATİH AKSOY ATEŞ PÜSKÜRDÜ... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
FETİH 1453 KAVGASI

GAZETECİLER.COM- Son yılların en pahalı Türk filmi unvanına sahip Fetih 1453'ün sponsor firması, yapımcı şirket hakkında 1 milyon 453 bin liralık tazminat davası açacağını açıkladı. Yapımcı Faruk Aksoy küplere bindi "biz de dava açacağız" açıklaması geldi.

Çayırova'da faaliyet gösteren Fetih 1453'ün sponsor firması Fixkim Yapı Kimyasalları'nın Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Balcı, sponsor oldukları Fetih 1453 filminin yapımcısı Aksoy Film'in, sözleşme şartlarına uymadığını ileri sürdü.

Yüksel Balcı, 2010 yılında yapımcı firma ile yaptıkları görüşmeler sonucu, aralarında sponsorluk konusunda anlaştıklarını belirterek şunları söyledi:

"Yapımcı firma ile yaptığımız anlaşmaya göre gazete, dergi, afiş, billboard, internet sitesi ve televizyon reklam ve tanıtımlarında bize de mutlaka yer verileceği, ayrıca film bittikten hemen sonra firmamızın tam ekran tanıtımının yapılması gerekirdi. Ama, bunların büyük bir bölümü yapılmadı. Filmin sonunda bizim değil, bir başka firmanın tam ekran tanıtımı vardı. Bizim şirket logusu ise film ve jenerik bittikten sonra veriliyor."

AKSOY FİLMDEN KARŞILIK

Sponsorun filminin isminden esinlerek 1 milyon 453 liralık dava açması yapımcı firmayı çileden çıkarttı. Filmin yapımcısı Faruk Aksoy yaptığı yazılı açıklamada sponsor firmayı film üzerinden kendilerine popülarite yaratmakla suçladı.

İmza attıkları hukuki sözleşmelerin sorumlulukları ile hareket ettiklerini belirten Aksoy, sponsor firmaya dava açacaklarını duyurdu. İşte o açıklamadan önemli bölümler;

"Fetih 1453 filminin vizyona girmesinden bir süre önce ve vizyona girdikten bir süre sonra açılan davaların  zamanlamaları manidardır. Adeta mevye veren agaç taşlanir atasözümzün tezahürüdür. Filmimizin millet nezdinde elde ettigi basari ve takdir sonrasina denk gelmesi ise ayrıca manidardir. Ben ve oyuncularım dahi ortalarda görünmezken, Fetih 1453 filmi üzerinden kendine popülarite yaratmak isteyenleri Allaha havale ediyor ve siz sayın halkımızın takdirlerine sunuyoruz. Şunun da bilinmesini istiyoruz. Sponsor firmaya bu mesnetsiz iddia nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açacağımız gibi filmimizi ve şirketimizi karalamaya çalışan bu tür haberleri bize cevap hakkı vermeden yayınlayan yayın kuruluşlarına karşı da yasal haklarımızı kullanacağız.
"


RTÜK'TEN VAR MISIN YOK MUSUN İÇİN DUYGU SÖMÜRÜSÜ
CEZASI... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
DUYGU SÖMÜRÜSÜ CEZASI

GAZETECİLER.COM - Hayat hikâyelerinin programlara konu edilmesi ve bunun istismara varan boyutlara ulaşması RTÜK'ü harekete geçirdi.

Fox TV’de yayınlanan ’Var mısın Yok musun’ isimli yarışmada yetim çocuklar amcalarını izlemek için stüdyoya getirildi. Program sırasında çocukların ağlamaları ve bu esnada yüzlerine yakın çekim yapılarak ekrana taşınması RTÜK’ü kızdırdı.

Programı mercek altına alan Kurul, 8 yıl önce iş kazası sonucu vefat eden ağabeyinin geride kalan biri erkek üçü kız dört çocuğu ve bu çocuklarla ilgili yaşam mücadelesinin, yarışma sunucusu Asuman Krause’nin yönlendirmesi ile yarışmacı Ertuğrul Tokgöz tarafından anlatıldığını kaydetti.

Programın eğlence amaçlı olmasına rağmen, çocuk ya da yetişkin bireylerin yaşadıkları acı ve kayıplar üzerine aşırı vurgu yapıldığına, çocukların yaşadığı acıların gereksiz yere bir yarışma programına alet edildiğine işaret edildi.

Raporu değerlendiren RTÜK üyeleri de söz konusu uzman görüşüne paralel olarak, kanalın uyarılması gerektiği yönünde karar aldı. İhlalin tekrarı halinde ise para cezasının gündeme geleceği ikazında bulunuldu.