BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Canlı canlı Binbirgece fiyaskosu

Hani dünyada bir ilkmiş ya... Hani Türk televizyonları içinde de
yapan çıkmamış ya... Zap yaparken rastlamak dışında izlemediğim Binbirgece'yi sırf bu merak yüzünden oturup izledim...
Bakalım "ilk" nasıl olacak diye...
Sonunda da şunu bir kez daha anladım...
Bizim medyanın gazına gelmemek lazım...
Gelirsen kendini enayi gibi ekran önünde kala kalmış bulursun...

Valla ben öyle oldum...
Belki arıza bendedir diye evdeki ahaliye de sordum...
Dizinin sıkı izleyicisi olan yengem;
-"Dizi izliyormuş gibi olmadım ki... Suni bir şeydi, hiç bir şey anlamadım" deyip özetini yaptı.
Yüzünde koca bir hayalkırıklığı vardı ve kendini fena halde aldatılmış hissediyordu.

Haksızda değildi yani... Dizinin takipçisi olmayan ben bile aynı moddaydım...  Hani komşunun düğün kaydını almışız da videodan izlemişiz gibiydi. Gerçi o video kayıtları bile daha eğlenceli olur ya neyse...

Finale dair notları sıralayacak olursak;
-İzleyici efekt sesten başka bir şey duymadı. Ne çarpıcı bir sahne, ne de etkili bir diyalog vardı.
-Ferhat Göçer, İlhan Şeşen ve Nükhet Duru'nun şarkıları bile güme gitti. Zamansız patlatılan havai fişekler ile mikrofonlar patladı.
Hatta Nükhet Duru şarkı söylerken, Onur'un "Ne güzel şeysin sen kız, nasılsınız" gibi anlamsız konuşmaları yayındaydı...
-Dizedeki muhabir rolünü oynayan bayan arka arkaya tekledi. Öylesine garip bir sahneydi ki ne işi vardı o sahnenin o anda anlamak mümkün olmadı.

-Tek düzgün sahne Burak ile Sezen'in gizli düğünüydü. Tabi eğer canlı olduğunu varsayarsak o anın. Ama Sezen'in babasının sözde endişelendiği için Kerem'i aradığı sahne evlere şenlikti.
-"Canına kıymasından korkuyorum" derken ne seste ne yüzde zerre kadar endişe ifadesi yoktu. Ardından da içmeye devam ediyor. Müthiş endişeli baba böyle mi oluyor...

-Başrol oyuncusu Şehrazat ile Onur'un sahneleri ise tam anlamıyla rezaletti. Doğru düzgün iki cümlelik diyalog yazılmamıştı. Ne bir özel bakış, ne özel bir duygu karesi vardı.
-Onur'dan 1 saat içinde çıkan üç cümle vardı; "Hoşgeldiniz, nasılsınız, sağolun..." Şehrazat'ın ise mıymıy sesi canlı yayında kaybolup gitti.

-Final sahnesi ise o kadar yapmacıktı ki diziyi izlemek için ekran başına oturanlar büyük bir amatörlüğe denk geldi...
Şehrazat karnını tutup;
-"Onur... Onur..." diye sesleniyor...
Yine sesi mırıltı gibi... Kamera da uzak planda olduğu için yüz mimiklerinden de bir şey anlaşılmıyor.
Onur ise yerine kazık kakmış gibi bir türlü kımıldamıyor.
-"Ne oluyor sevgilim" diye sesleniyor...
Şehrazat yere yığılıyor, bir anda gelinliği kanlanıyor...
Onur başına o zaman gidiyor yine takılmış plak gibi;
-"Ne oluyor sevgilim" lafından başka bir şey çıkmıyor ağzından.  Başka bir cümle yazılmamış ya da ezberletilmemiş anlaşılan...

Ve dizinin final müziği çalıyor, alt yazılar ekrandan geçip gidiyor...
Televizyon başına merakla oturan binlerce kişi aval aval ekrana bakıp kalıyor. Günlerce pohpohlanıp reklamı yapılan muhteşem final tam bir hayalkırıklığı ve koca bir balon oluyor.

Hani dünya televizyonlarında bir ilkti ya bu...
Doğru vallahi...
Dünya televizyonlarında canlı canlı yayınlanan ilk fiyaskoydu bence... Bu açıdan Binbirgece ekibi bir ilke imza attı...
Tebrikler...