Kıskançlık mı kayırma mı? Her ikisi de farkında olmadan aynı konuyu yazmış..
Abone olCumhurbaşkanı Gül'ün ilk resepsiyonuna katılan gazeteciler tartışma konusu oldu.
Geceye Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Murat Çelik, Selahattin Sadıkoğlu ve Nazlı Ilıcak katılmıştı.
İşte bu isimler Doğan medyasını krize soktu. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, olayı Çankaya'ya sızma harekatı olarak gördü:
"Mesela, önceki gece Çankaya’ya "sızmayı" başaran dört gazeteciden birisi nasıl olabilmiş? Hadi bakalım, bulsun "Konvoya takılıp girdim" izahına inanacak bir komplo müridini..."
Özkök, Fehmi Koru'yu sık sık kullandığı silahıyla, komplo teorileriyle vurdu. Koru'nun "Gül, 1 Ekim'de önemli konuşma yapacak" sözünden yola çıkarak iki soru yöneltti.
"Acaba Gül’ün konuşmaları, bazı gazetelerin bürolarından mı hazırlanıyor?"
İkinci soru:
Acaba, Başbakan’a rağmen, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na adaylıkta ısrar kararı nerede alındı?
Yoksa bilmediğimiz "" falan gibi gizli bir cemaat mi var?"
İşin garip tarafı aynı gün Fehmi Koru'nun bu konuya değinmesi oldu.. Sanki Özkök'ün bunları yazacağını hissedercesine bir yazı kaleme almış.
Yeni Şafak'taki Taha Kıvanç takma adıyla başlıklı yazısında Özkök'ün iddialarına şöyle yanıt veriyor:
"Beklenen bilgi Bugün gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik'ten geldi: "Başbakan, bakanlar, bazı sivil toplum örgütü liderleri Köşk'e giriş yapmışlar; davet gazetecilere de açık olacakmış…"
Sonrası benden geldi. Bir minibüs dolusu gazeteci Çankaya'nın kapısına dayandık, kimsenin engeliyle karşılaşmadığımız için de tebrik edenler kalabalığına karıştık...
Cumhurbaşkanı Gül, bizleri görünce, "Nerede diğer gazeteciler?" deyip kapıda bekleyen bütün meslektaşların da içeri alınması talimatını verdi.
O kadar çok gazetecinin cumhurbaşkanı seçimi için bulunduğu Ankara'da, nedense bizim gibi alesta bekleyen çıkmadığı için olmalı, kimse gelmedi. Eskiden, çok eskiden, daha tedbirli olurdu gazeteciler..."