BIST 9.390
DOLAR 34,49
EURO 36,36
ALTIN 2.873,29
HABER /  GÜNCEL

Çankaya Köşkünde köşe kapmaca

Çankaya'daki resepsiyon gazeteciler ile zirvedekiler arasında taktik savaşları yaşandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı'nın 29 Ekim, TBMM Başkanı'nın 23 Nisan ve Genelkurmay Başkanı'nın verdiği 30 Ağustos resepsiyonları gazeteciler ile devletin zirvesi arasında bir çeşit "kovalamaca"ya dönüşür.
Gazeteciler devletin zirvesini güncel konulara çekmek için uğraş verirken, onlar konuşmak istemedikleri konularda sorulardan kaçmanın yollarını ararlar.

Sezer'in yanıtı
Cumhurbaşkanı Sezer'in sorulardan uzaklaşmak için kullandığı yöntem kısa ve nettir. Sezer, yanıtlamak istemediği soruyu büyük bir dikkatle sonuna kadar dinler. Tam yanıt vereceğini sandığınız anda ağzından kesin bir tonda iki sözcük dökülür:
"İyi akşamlar."
Bunun anlamı "Soru sormayın"dır.
Cumhurbaşkanı Sezer, "İyi akşamlar" yanıtını dün de sık sık kullandı.
Sezer'in sorudan uzaklaşma yöntemlerinden biri de bir anısını aktarıp ne demek istediğini gazetecilerin anlamasını beklemektir. Sezer, bu yöntemi de önceki günkü Çankaya resepsiyonunda kullandı. Sorular artınca, şöyle bir anısını aktardı:
"Cumhurbaşkanlığımın sanıyorum ilk yıllarındaydı. Bir meslektaşınız bana yaklaşıp rüyasında benimle röportaj yaptığını söyledi. Ben de ona dedim ki, ne iyi onu bulamayanlar da var."

Komutanın kurtarıcıları
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ı siyasi sorulardan kurtaran iki konusu vardır:
1- Sigara
2- Fenerbahçe
Org. Büyükanıt, önceki günkü 29 Ekim resepsiyonunda da sık sık bu iki konuya girerek nefes almaya çalıştı.
Komutan, resepsiyonda sigarasını avucunun içine saklayarak içti. Bu hareketi dikkatimizi çekince şöyle izah etti:
"Artık gizli sigara içebiliyoruz. Günümüzde böyle. Bir askeri lisede sigarayı böyle gizli, kaçak içerdim bir de Genelkurmay Başkanı olduktan sonra böyle içmeye başladım. Göstermeden içmeye çalışıyoruz."
Gazeteciler sorulara geçmek için sabırsızlanırken, Genelkurmay Başkanı sigara sohbetine devam etmeyi tercih etti:
"Hayatta iki kez verdiğim sözü tutamadım. İkisi de sigarayla ilgiliydi. Bırakacağım dedim, bırakamadım. Birinci sözü albayken vermiştim, ikinci sözü de orgeneral olduktan sonra. İkisini de tutamadım."
Resepsiyonun, Vestel Manisaspor-Fenerbahçe maçının oynandığı saatlere denk gelmesi de Org. Büyükanıt'a futbol sohbeti olanağı verdi. Sık sık "Kaç kaç?" diye maçı soran Genelkurmay Başkanı'na Köşk görevlileri ve emir subayı zaman zaman skor hakkında bilgi verdiler. Fenerbahçeliliğinin tarafsızlığını etkileyip etkilemediği sorularına ise, Org. Büyükanıt şöyle yanıt verdi:
"Ben Fenerbahçeliyim ama diğer kulüplere, o kulüplerin taraftarlarına da çok saygılıyımdır. Onlar da beni severler. Örneğin, damadım Galatasaraylı. Bana der ki, Galatasaray camiasında sizin kadar sevilen Fenerli yok. Yani, diğer kulüplerle de sevgiye, saygıya dayalı bir ilişkimiz var."

Bedelli yok
Genelkurmay Başkanı'nı en çok rahatlatan sorular, askeri konulardaki sorulardır. Komutan böyle bir soruyla karşılaşınca detaylı bilgi verir. Resepsiyonda bu nitelikte iki soru vardı. Birincisi, Kâbil'deki görev, ikincisi, bedelli askerlik. Kâbil sorusuna yanıtını dün aktarmıştık. Org. Büyükanıt, bedelli askerlik sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bedelli askerlik asker fazlası varsa Genelkurmay Başkanı'nın teklifiyle gündeme gelir. Şu anda TSK'da ihtiyaç fazlası asker yok. Bu nedenle de benim böyle bir teklifte bulunma niyetim yok. Bedelli askerlik söz konusu değil."

Pamuk yok
Resepsiyonda gazetecilerin davetliler arasında aradıkları isimlerden biri de Nobel ödüllü Orhan Pamuk'tu. Resepsiyon kulisinde muhabirlerin yaptığı araştırma Pamuk'un davetli olmadığını ortaya çıkardı. Köşk yetkilileri muhabirlerin bu konudaki sorularını yanıtsız bıraktılar.

Başbakan-komutan-Ağar
Gazetecilerin gözettikleri bir an da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bir araya gelmesiydi. Erdoğan ve Büyükanıt, çevrelerindeki gazeteci çemberleri birbirine değecek kadar yakınlaşmalarına karşın, bir araya gelmediler. Genelkurmay Başkanı'yla bir araya gelip gelmeyeceği merak edilen diğer isim de DYP lideri Mehmet Ağar'dı. Resepsiyon boyunca Büyükanıt ve Ağar da karşılaşmadılar.

Türk Yıldızları
Resepsiyonun en çok ilgi çeken konukları arasında, 29 Ekim töreninde Ankara semalarında nefesleri kesen gösteriler yapan, "Türk Yıldızları" pilotlarıydı.
Binbaşı rütbesindeki komutanlarının liderliğinde bütün dünyanın takdirini kazanan gösteriler yapan genç yüzbaşılar, üsteğmenler, sohbet ettikleri konukların takdir ve hayranlıklarını kazandılar. Türk Yıldızları, F-5 Tiger uçaklarla gökyüzünde birbirlerine bir metre yaklaşarak yaptıkları uçuşları başından sonuna kadar "manuel" kullanımla gerçekleştirdiklerini söylediklerinde konukların hayranlığı bir kat daha arttı.

Fikret Bila