Çankaya havası seni çarpar

DSP'nin 'Milli Egemenlik Mitingi' Ankara'da yapıldı. "Ecevit kasketi" ile konuşan Zeki Sezer, Başbakan Erdoğan'a yüklendi

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ''Türklüğü küçülterek büyümek istediğin için bu millet seni yere çalacak sayın Başbakan'' dedi.

DSP'nin Sıhhiye Meydanı'nda düzenlediği ''Milli Egemenlik'' mitingi, çeşitli il ve ilçelerden gelen partililerin de katılımıyla yapıldı.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, mitingde yaptığı konuşmaya, ''Sizlere, bu karanlık iktidardan kurtulacağınızı müjdeliyorum'' sözleriyle başladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Atatürk'e, cumhuriyete ve onun ilkelerine bağlılığını gösteremediğini'' iddia eden Sezer, ''Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün dizleri önüne çökeceğine başkalarının önüne diz çöktü'' dedi.

''Çankaya Köşkü'ne nasıl oturacaksın? Oturamayacaksın. Oranın havası seni çarpar, seni yere çarpar, o akıllı, o onurlu at gibi yere çarpar'' diyen Sezer, şöyle konuştu:

''Sen çarpılmamak için çırpınıyorsan. Çünkü bu millet seni yere çarpacak. Türklüğü küçülterek büyümek istediğin için bu millet seni yere çalacak sayın Başbakan. O kurban olduğun, reklam ettiğin ayyıldızlı bayrak seni çarpacak. Sen hiç kendi bayrağına bağlı olduğunu ilan vererek duyuran bir Başbakan gördün mü? O 'kurban olam' ilanlarını kendin için verdin. Çünkü Türk bayrağı için kurban olmaya hazır milyonlar var. Hepsinden önce senin o çirkin benzetmenle 'kelle' dediğin Mehmetçiğimiz var.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın prompter okuyarak yaptığı konuşmaları da eleştiren Sezer, ''Cumhuriyet'in kaderini; hele hele cam üzerine kopya konuşmalar yazan ismi meçhul, faili meçhul, amacı meçhul danışmanlarının laflarıyla hiç değiştiremezsin'' dedi.

''Partisinin iktidar olduğu 2000 yılında tek başına cumhurbaşkanı seçebilme yeterli sayısı olduğu halde toplumsal uzlaşı adına diğer partilere danıştığını ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in öyle seçildiğini'' anlatan Sezer, yeni cumhurbaşkanının da uzlaşı ile seçilmesi gerektiğini ifade etti.

Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz ektik sen biçtin, biz pişirdik sen yedin, yetmedi her şeyi sattın, bu da yetmedi dünyanın en yüksek faiziyle borç aldın. Biz Kıbrıs'ı aldık sen Kıbrıs'ı satılığa çıkardın. Biz terörü bitirdik sen tekrar hortlattın.

Vergiyle borçla satışla bulduğun parayı tüm zamanların en beceriksiz belediyelerine akıttın. Halkın parasıyla sadaka, yiyecek dağıtıp oy toplamaya çalışıyorsun. Belediyeler sende, Meclis sende, hükümet sende. Şimdi de Atatürk'ün makamına göz diktin, kalkmış hala mazlum rolü oynuyorsun.''