Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İnternethaber'e 15 Temmuz sonrası başlayan FETÖ operasyonlarını anlattı. İşte Canikli'nin anlatımıyla bugüne kadar hiç konuşulmayan FETÖ gerçeği;
Abone olHADİ ÖZIŞIK
ÇANKAYA'nın en kritik isimlerden birisi... Başbakan Binali Yıldırım'ın omuzundaki yükü hafifleten isimlerin başında geliyor Nurettin Canikli... "Görev adamı" tanımı yapıldığında, AK Parti iktidarında birçok isim sıralayabiliriz ama Canikli'nin mevki-makam beklentisi içinde olmadan, bugüne kadar yaptıkları ortada. FETÖ teröristlerinin 15 Temmuz kalkışmasından sonra, son günlerde ekranlarda çok fazla gözükmese de Çankaya Köşkü'nde yatıp kalkması, 15 Temmuz'dan bu yana, evinin yolunu bile unutması, yaptığı işleri anlatmaya yetiyor.
Geçin hafta Süleyman Özışık ve Ankara Temsilcimiz Hatice Kübra Kocaoğlu ile birlikte Çankaya Köşkü'nde Canikli'ye konuk olduk. Yaşadığı telefon trafiği... Yazışmaları dikkatlice incelemesi... Ve muhalefete yönelik "barışçı" açıklamaları dikkatimizden kaçmadı.
Canikli'nin yoğun temposunu daha fazla engellememek için hemen sorularımıza başladık. Her soruya açık yüreklilikle ve samimi bir şekilde cevap verdi:
Hadi Özışık: Sayın Bakan, Operasyonlar tam gaz devam ediyor. Gözaltılar, işten uzaklaştırmalar... Ve "cadı avı"na maruz kaldığını söyleyenler... Mesela, 15 Temmuz'dan sonra, bir çok işadamı gazetelere ilan verdi, "Biz de kandırıldık" diye.. Bazı işadamları Yenikapı'daki mitinge katıldıktan sonra gözaltına alındı. Burada bir sıkıntı yok mu?
Nurettin Canikli- Kızıldeniz yarıldığında o anki tövbe geçerli olmuyor. Firavunun tövbesi. 17-25 Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanımız defalarca çağrıda bulundu. Bu çağrılara rağmen FETÖ’den ayrılmayanlar var. Bunlarla ilgili bilgi ve belgeler var elimizde. O yapıya finansal destek sağlamış mı? Kara parasını aklamış mı? O anlamda ciddi yoğun ticari işbirliğine girmiş mi girmemiş mi? Onlar da zaten belli, belgesiz bir şey yok ortada. Bilgi,belge olmadan kesinlikle işlem tesis edilmiyor. Örgütle finansal ticari işbirliğine girmemiş olanlar korkmasınlar onlarda sıkıntı yok. Ama bir şekilde önce doğrudan kendilerinin kurduğu firmaları var, kendileri tarafından kurulan işte Kaynak Holding... Çok net bir şekilde söylüyorum; 17-25'ten sonra destek devam etmişse artık bu karinedir. 17-25'ten sonra terör örgütü olduğu anlaşıldı. 17-25 bizim için kritik tarih. O anlamda şirketlerle ilgili somut belge bilgi olmadan işlem tesis edilmiyor. Bu yüzden hata oranı bana göre çok düşük.
HÖ- FETÖ ile ilişkiler belgeli mi?
Nurettin Canikli- Bilinen şirketler var. Adam şirket kurdurmuş, ya da kurmuş. Başkasının adıyla kurmuş bu şirketi. Gizlemiş yani kendisini. FETÖ'ye ait dernekler adına kurulan iş yerleri var. FETÖ'nün derneklerinde veya vakıflarında aktif olan kişiler tarafından kurulan şirketler var mesela. FETÖ'ye finans sağlamak için. Operasyonlar bu şirketlere yönelik yapılıyor. Adamın "kara para" akladığı ortada, bunlara yönelik yasal süreç başlatıldı. Terör örgütüne kaynak sağlamak, kara para aklamak mevzuatımıza göre zaten suç. Biz hukukun dışında bir şey yapmıyoruz.
HÖ- FETÖ ile ilişkisini koparan işadamlarını nasıl tespit ediyorsunuz?
Nurettin Canikli- 17-25 Aralık'tan sonra ilişkisini kesenlerin durumu elbette dikkate alınacak. 17-25 en kritik tarih... Bunların gerçek yüzünü görmesine rağmen, ilişkisini koparmayan işadamları ile ilişkisini koparan işadamlarını bir tutmamız mümkün değil. Kendinden emin, bunlarla 17-25'ten sonra ilişkisini koparan işadamlarımızın korkmasına gerek yok. Elimizde somut bilgi ve belge olmadan hiç kimseye yönelik işlem tesis edilmiyor.
HÖ- Kara para dediniz. Bir rakam var mı elinizde?
Nurettin Canikli- Yok elimimizde rakam yok. Ama çok büyük boyutta olduğunu tahmin edebilirsiniz. Belirlenmesi zaman alacak. Rakamlar büyük rakamlar. Toplam olarak söylüyorum milyar dolarlar. Himmet adı altında toplanan terör örgütüne aktarılan paralar kara paralardır. Bankalar üzerinden toplanan paralar değil, tamamen kayıt dışı olarak elde edilen ve kayıt dışı gönderilen veya kayıt dışı sisteme sokulmaya çalışılan paralar. Altın üretmediği halde altın üretmiş gibi paralar sisteme sokulmuş vs. Bunların hepsi kara para.
HÖ- Sayın Bakan, 17-25 Aralık sonrasının önemine değiniyorsunuz. Bugüne bakıyoruz, müthiş bir temizleme süreci başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere, devletin her kurumunda, gözaltılar var, işten uzaklaştırılanlar var, suçlu bulunup tutuklananlar var. Bu büyüklükte operasyonun yapılması için 15 Temmuz'un olması mı gerekiyordu? Niçin bu operasyonlar daha önce yapılmadı?
Nurettin Canikli- 17-25 Aralık sonrası devlet doğal refleks olarak bunların kayıtlarını tutmaya başlamıştı. Her alanda. Sadece MİT takip etmedi bunları. Her yerde takibe alındılar. Her kurumda izleme yapıldı. Biz MİT olayı ve 17-25 Aralık sonrasında tehlikenin ne kadar büyük
olduğunu gördük ve ona göre hareket ettik. Çok tehlikeli korkunç bir örgüt. Önce onu bir kez daha hatırlatalım. Bununla ilgili çok hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. Gecikmeden bir an önce finans kaynaklarını kurutmamız gerekiyordu. Ama takdir edersiniz ki, normal bir zamanda bunların temizlenmesi uzun zaman alırdı. Kanun Hükmünde Kararname ile temizlik daha hızlı oluyor. Gözaltılar, tutuklamalar ve yapılan operasyonlar kime yönelik yapılıyor? FETÖ ile bağlantısı olduğu bilinen hainlere karşı. Şu ana kadar açığa alınanlarla ilgili isabet oranının çok yüksek olduğunu söyleyebilirim. Nedeni şu; özellikle 17-25 Aralıktan sonra daha yoğun takip edilmeye başlanmıştı. Kriptolar hariç. Bunların hepsinin kayıtları vardı. O yüzden alınmaları, tasfiye edilmeleri zor olmadı.
SÖ- Takip 17-25 Aralık sonrasında mı başladı?
Nurettin Canikli- Esas itibariyle MİT olayından başlandı. Sistematik bir takip diyelim. MİT olayından sonra gündeme geldi. Sadece MİT, emniyet değil. Bakın her kurumdaki yöneticiler de, takibe geçti. Kriptolar hariç, kendilerini saklamayanların hepsi bilinen tanınan isimlerdir zaten. Herhangi bir bakanlıkta çalışan birine sorduğunuzda, size çok büyük oranda bu olaylardan önce ön yargısız şekilde şunlar şunlar bu yapıya mensuptur diyebilirdi. Bütün bakanlıklar için geçerli bu. Dolayısıyla bunun bir avantajı oldu.
HÖ- Çok sayıda öğretmen açığa alındı. Onları nasıl tespit ettiniz?
Nurettin Canikli- Zor olmadı. Öğretmenlerin yüzde 99'u onların sendikalarına üye olanlardır. Biliyorsunuz bunlar bir de sendika kurdu ve kendilerine yakın olan öğretmenleri o sendikanın çatısı altında topladılar. Sendikaya üye öğretmenleri tespit etmek bu yüzden zor olmadı.
SÖ- Gözaltına alınan herkes, ya da görevden uzaklaştırılan herkes FETÖ'cü mü?
Nurettin Canikli- 80 bin insanı açığa alıyorsunuz, Tek tük hatalar olabilir. Onları da düzeltiyoruz. FETÖ bağlantısı olmayanlar, itiraz etme hakkına sahiptir. "Ben FETÖ'cü değilim" diyerek herkes itiraz edebilir. Gelen tüm talepleri değerlendiriyoruz, yeniden inceleme yaptırıyoruz. Zira itirazlar da gelmeye başladı zaten. Onları yeniden değerlendiriyoruz.
HÖ- Olağanüstü bir dönemdeyiz, mağdur olan insanlar sesini duyurabilecek mi?
Nurettin Canikli- Tabii ki... Sayın Başbakan'ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, bu konularla ilgili bir hat kurulması kararlaştırıldı. CHP ve MHP de kendi değerlendirmeleri çerçevesinde FETÖ mensubu olmadıklarını düşündükleri açığa alınanlarla ilgili liste gönderiyorlar. Biz de onları tekrar gözden geçiriyoruz. Sadece bunlarla ilgili değil. 'Yanlış yaptınız' ya da 'bir daha gözden geçirin' gibi çağrıları da kulak arkası etmiyoruz. . Onları da yeniden inceliyoruz. Sistem zaten başlangıçta bunun az da olsa olabileceğini öngörüyor. Dolayısıyla bunun düzeltilmesi için mekanizmasını kurduk.
HÖ- İtirazlar nereye yapılıyor?
Nurettin Canikli- Tekrar ediyorum en ufak bir yanlış olduğunu düşünenler varsa itiraz etsin. Biz yeniden yeniden değerlendiriyoruz zaten. İlgili bakanlıklara gönderebilirler. İşlem yapılan bakanlığa gönderebilirler. Başbakanlığa bize gönderebilirler. Her yere gönderebilirler. Bize itiraz yoluyla gelenlere biraz daha ayrıntılı bakıyoruz. CHP ve MHP de kendi değerlendirmeleri çerçevesinde FETÖ mensubu olmadıklarını düşündükleri ama açığa alınanlarla ilgili liste gönderiyorlar. Biz de onları tekrar gözden geçiriyoruz.
SÖ-15 Temmuz'dan sonra ortaya çıktı bunların kazınması lazım. Kazıma işlemi yapılırken bizzat şahit olduğumu polis, belediyeden veya kadın kuruluşlarından bazı kişiler bireysel kavgalar neticesinde belki de isimleri araya katılıyor ve çok hızlı şekilde görevden uzaklaştırılıyor. Bu anlamda isyan sesleri yükselmeye başladı. Bir yerde şu söyleniyor. 'Paraleli paralel eliyle temizliyoruz' gibi itiraz yükselmeye başladı.
Nurettin Canikli- Sadece dedikodulardan yola çıkılarak hedef gösterilerek subjektif değerlendirmelerden yola çıkarak adım atmıyoruz. Bizim kaynaklarımız bellidir. Dikkate alacağımız kriterler bellidir. O söyledi bu yazdı şu çizdi gibi bu tür değerlendirmeleri kriter olarak almıyoruz. Ama incelemenin başlangıcı olarak kullanabiliriz.
SÖ- Orada şöyle bir ayrıntı var. Bir vatandaş yazmış; "Bank Asya'ya TMSF el koyduktan sonra paralelcilerin birkaçı uzaklaştırıldı. Göreve biz getirildik ama bize şu söylendi. Maaşınızı yatırabilmemiz için burada hesap açılması lazım. O gün hesap açtık. Hesap açtığımız için görevden alındık." diyor. Böyle şeyler de var.
Nurettin Canikli- Öyle değil. Bank Asya'da hesap açan ya da orada işlem yapan genel olarak suçlanması söz konusu değil. Terör örgütünün başı bir çağrı yaptı, 'Bank Asya'ya para yatırın' diye. Tarihini tam hatırlamıyorum, 2014 içerisinde. Kriter olma özelliğini taşıyan bu çağrı oldu. O çağrıya kulak vererek götürüp bankaya para yatıran ya da hesabına artıran, kesinlikle tartışmasız şekilde onun mensubudur üyesidir. Terörist başı, Bankasya'nın mali yapısını düzeltmek için, o çağrıyı yaptı. Çağrıya uyanlar, parasını bu çağrı üzerine Bankasya'ya para yatıranlar... Bunlar için örgüt üyesi değil diyebilir miyiz?
HÖ- Temizlik ne zaman bitecek, bir yılı bulur mu?
Nurettin Canikli- Yok o kadar sürmeyecek sürmemesi gerekiyor. Biz OHAL süresi içinde tamamen temizlemeyi düşünüyoruz inşallah. Yine ondan sonra sarkma olabilir. Fark edemediğimiz kriptolar açısından daha sonra başka şekillerde başka vesilelerle açığa çıkabilir. O zaman gerekeni yapacağız ama esas ana çatıyı OHAL sona erene kadar temizleyeceğiz ortadan kaldıracağız. OHAL kararnameleriyle bu işi yapıyoruz. Oradaki yetki de bu örgüte iltisaklı olduğu üye olduğu ya da irtibatlı olduğu değerlendirilenler diye bir tabir orada. Gelen bilgiler çerçevesinde o kişiyle ilgili örgüt mensubiyeti olduğu noktasında kanaate ulaştığımızda gereken süreci başlatıyoruz. Dolayısıyla olağanüstü hal süresince görevine son verilecekler ile örgütün ana gövdesi temizlenmiş olacak. Maskesi henüz ortaya çıkmamış olan varsa, onlar da çıktıkça göndereceğiz. OHAL’den sonra da devam edecek.
HÖ- Cumhurbaşkanı'nın en yakınındaki yaverler hain çıktı. Kimi komutanları yaverleri vs. O ihaneti gördükten sonra etrafınıza baktınız mı 'benim de etrafımda var mıdır böyle' diye?
Nurettin Canikli- Bütün bu olanlardan sonra bakmamak mümkün değil. Herkesi yeniden soruşturuyoruz. Birçok kaynaktan test ediyoruz. Yeniden gözden geçiriyoruz.
SÖ- Sayın Bakan, AK Parti teşkilatları ve AK Partili belediyelere yönelik operasyonlar yapılıyor mu, ya da yapılacak mı? FETÖ'nün buralara da sızdığı yönünde bilgiler geliyor.
Nurettin Canikli- Bununla ilgili partimiz açıklama yaptı zaten. Hayati Bey'in imzasıyla teşkilatlara yazı gönderildi. O çalışma devam ediyor. Önceleri bu yapının belli alanlarda yoğunlaştığı düşünülüyordu. Son çıkan tablo ayrım yapmadıklarını bütün kurumlara sızdıklarını ve bunu hedef olarak koyduklarını görüyoruz. Bütün her tarafın taranması gerekiyor. Görevden almalar var aslında. Ama çok basına yansımadı. Sızmalar var onları temizliyoruz, temizleyeceğiz.
SÖ- 17-25 Aralık kriter diyorsunuz. Ama AK Parti İzmir İl Başkanlığı taşınıyor iki gün önce. FETÖ'yü destekleyen bir kişi o binanın sahibi çıkıyor. Binada sayısız FETÖ yayınları vs.. Bu size şaşırtıcı gelmiyor mu?
Nurettin Canikli- Yok. Bu yapıda gördüklerimizden sonra şaşırtıcı gelmiyor. Nereden ne çıkıyor. Kendisinin bile haberi olmayabiliyor. Yakın arkadaşı olabiliyor. Hepsi mümkün. O yapının özelliği bu zaten; alan, gizlenme, takiyye bunların uzmanlık alanı…
HÖ- Peki kim sızdırdı bu hainleri? Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel özür diliyor ama bakıyoruz hainlerin çoğu onun döneminde orduya sızmış. Kemal Kılıçdaroğlu, bu hainlerin sızmadığını, devlete özellikle yerleştirildiğini söylüyor. Necdet Özel'in açıklamasından sonra Kılıçdaroğlu'na hak vermemek mümkün mü?
Nurettin Canikli- Geçmişte, bunların gerçek yüzleri tam olarak görülmedi. Sinsice içimize sokuldular ve geçmişten bugüne ülkeyi yöneten herkesin iyi niyetini kullanarak bugüne geldiler.
Bu tehlike ilk olarak Cumhurbaşkanımız tarafından fark edildi. MİT olayı patlamadan önce, 17-25 Aralık'tan çok daha önce, o dönemdeki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik öngörüsü ile Bakanlara, bürokrasiye, askere, yargıya... özel sektöre sayısız kez uyarılarda bulunduğuna şahit oldum.
HÖ- Ne diyordu mesela?
Nurettin Canikli- Sayın Cumhurbaşkanımız müthiş öngörüsü ile gidişatı görmüştü. Kamuya yerleşme planı, en kılcal damarlara kadar yerleşme politikalarını fark etmişti. Bu yüzden her defasında uyarılarda bulunma gereği duyuyordu. "Bunlara dikkat edin, niyetleri halisane değil' dediğine şahidim.
HÖ- Askeri de uyardı mı?
Nurettin Canikli- Herkesi uyardı. "Etkili mücadele" talimatı verdi. Aynı şey TSK içinde geçerli. Onlara da sürekli olarak, "Bunların orduya girişlerini sınırlandırmalıyız" uyarılarında bulundu. Ama Cumhurbaşkanımızın ikazlarına rağmen bu yapının bu kadar ileri gidebileceğine inanılmadı.
HÖ- MİT olayı patladıktan sonra mı yapıldı bu uyarılar?
Nurettin Canikli- Hayır, MİT olayı patlamadan önce yapıldı bu uyarılar.
Başbakanımız bakanlara da 'bunlara dikkat edin' diye uyarılarda bulundu. O zaman onların yoğun şekilde, kamuya yerleşme hedefleri var. Görülüyor ciddi oranda aslında. Orada sadece cumhurbaşkanımız fark ediyor, her toplantıda söylüyor. MİT olayından sonra değil, daha önce başlıyor Cumhurbaşkanımızın ikazları.
HÖ- Tayyip Erdoğan'ın uyarılarına rağmen, FETÖ tam gaz yoluna devam ediyor öyle mi?
Nurettin Canikli- Çünkü uzun yıllar, kendilerini iyi çocuklar olarak pazarladılar. Dolayısıyla bu dönüşüm insanların zihinlerinde kolay olmadı. 17-25 Aralık'tan sonra AK Parti teşkilatları ve parti tabanı meseleyi çok net gördü. Muhalefet ise bildiğiniz gibi,17-25 Aralık’ı FETÖ’nün projesi çerçevesinde Cumhurbaşkanımız ve ailesine karşı bir silah olarak kullandı. Cumhurbaşkanımız; bu işin peşini hiç bırakmadı, milletimizin desteği ile bu hainlerle mücadele etmeye devam etti.
HÖ- Ya ipin ucu bırakılsaydı.. Cumhurbaşkanı inatla bu yapının üzerine gitmeseydi, 15 Temmuz'un sonucu daha farklı olabilir miydi?
Nurettin Canikli- 17-25 Aralık'tan sonra verilen mücadelenin bunların gücünü zayıflattığını söyleyebiliriz. 17-25 Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanımız bunların ihanet içinde olduklarını da söyledi ve FETÖ ile mücadele konusundaki ısrarını sürdürdü. Cumhurbaşkanımızın uyarıları dikkate alınsa, 17-25 Aralık'tan sonraki mücadelede Cumhurbaşkanımız muhalefet tarafından yalnız bırakılmasa, yanı o çağrılar karşılık bulsaydı, bugün bu noktalara gelmezdik. O uyarılar dikkate alınsaydı, bugünkü gibi birlik ve beraberlik içinde FETÖ ile mücadele etseydik, inanın bana bu kadar tehlikeli hale gelemezlerdi. Ama bugünlere de şükür ediyoruz. FETÖ mücadelesini ısrarlı bir şekilde sürdüren Cumhurbaşkanımıza da hepimizin teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
HÖ- OHAL bittiğinde bu hainler sıfırlanacak mı?
Nurettin Canikli- Şu ana kadar büyük darbe vuruldu. 40 yılda oluşturdukları kurumları kapatıldı. Binden fazla eğitim kurumu dershane 1229 dernek, vakıf, 35 hastane, 15 üniversite bütün bunlar milyarlarca dolar değerinde. Milletten toplanan paralar yine millete döndü. Yargıda, emniyette, askeriyede yapılanmalar tarumar edildi. Finans kaynaklarına büyük darbe vuruldu. Artık himmet olayı yok. Dershanelerden ciddi eleman devşiriyorlardı. Onlar ortadan kalktı. Para kaynakları tamamen gitti. Değerlendirdiğiniz zaman yapı en azından Türkiye ayağı bütün sistemleriyle hiyerarşik yapısıyla kaynaklarıyla destek unsurlarıyla okul vakıf neyse hepsi ortadan kaldırılmıştır. İnşallah 3 ay sonra artık Türkiye açısından 'her şey bitti' diyemeyiz ama tehdit olmaktan çıktılar diyebiliriz. OHAL süresince alacağımız tedbirlerle bunu söyleyebiliriz. Şu an itibariyle yapı büyük oranda dağıtılmıştır.
Hatice Kübra: Yurt dışına kaçanlarla ilgili ne tür işlem yapılıyor. 15 Temmuz'a kadar Fethullah Gülen'in devletten emekli maaşı aldığını öğrendik. Bunun gibi şu imamı bu imamı ama devlette çalışmış 15 Temmuz'dan önce yurt dışına kaçmış kişilerle ilgili neler yapılıyor?
Nurettin Canikli- Onlarla ilgili önceki kararnamelerde de var. Bu kararnamede çıkacak. Siviller için de geçerli. Kamuda ünvanlı olanların unvanlarını alıyoruz. Rütbelerin tümünü söktük. Aynı şey siviller için de geçerli. Unvan olarak vali, müsteşar vb. gibi ünvanları hiçbir şekilde kullanamayacaklar. Bu ünvanları da ellerinden alıyoruz. Milletin kendilerine sağladığı imkanları elde eden bu insanların bu millete karşı yaptıkları nedeniyle ünvanları alıyoruz. Problem yok tümünü temizliyoruz. Yurt dışındakilerle ilgili o ayrı bir çalışma olacak kuşkusuz. Uluslararası bir faaliyet. O ülkelerle yaptığımız suçluların iadeleri anlaşmaları önemli. Birçok ülkede var zaten. Onlardan bu çerçevede istiyoruz, isteyeceğiz. Gerekirse kırmızı bülten çıkartılacak. Orada ciddi bir çalışma yapacağız. İlk olarak terör örgütü elebaşından başlandı. Hatta diğerleri için dosya gönderilme başlandı. Önümüzdeki günlerde tespit edilenlerle ilgili,o ülkelerden hızlı şekilde istenmesi ve Türkiye'de yargılanmasını sağlamak için yoğun çalışma yapılıyor.
HÖ- Teşekkür ederiz bize zaman ayırdınız.
Nurettin Canikli- Ben teşekkür ederim. Hep birlikte güzel günler göreceğiz kimse merak etmesin.