AK Parti Grup Başkan Vekili, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, “Her terör olayı, özellikle iki siyasi partiye destek veriyor. MHP ve BD...
Abone olAK Parti Grup Başkan Vekili, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, “Her terör olayı, özellikle iki siyasi partiye destek veriyor. MHP ve BDP’yi besliyor“ dedi.
AK Parti Ordu İl Teşkilatı’nın danışma kurulu toplantısına katılan AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, çözüm süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Grup Başkan Vekili Canikli, çözüm sürecinden beklenen somut sonucun terör örgütünün tavsiye edilmesi olduğunu belirterek, “Şuanda muhalefetteki siyasi partilerin ben geleceklerini durumlarını merak ediyorum. Herkes merak ediyorum. Şuandaki statüko bunları besliyor. Buna destek veriyor. Doğudakine de destek veriyor Batıdakine de destek veriyor. Her terör olayı, özellikle iki siyasi partiye destek veriyor. MHP ve BDP’yi besliyor. Bunu biliyoruz. Bu bir gerçek. İnşallah bu süreç bittikten sonra bence muhalefet kendini bu sürece hazırlasın. Eğer Türkiye’nin geleceğine yönelik olarak, hakikaten dağarcıklarında bir şeyleri varsa bu ülkenin geleceği için söyleyecekleri söz, ürettikleri bir şey varsa dertleri varsa onları şimdiden oluşturmaya ortaya koymaya başlasınlar. Bu süreç tamamlandığında artık milleti korkutarak, ‘Bu ülke bölünüyor’ diyerek oy toplama imkanları kalmayacak. Süreç son derece başarılı bir şekilde yürüyor yürütülüyor. Terör örgütü silah bırakacak. Bu sürecin en temel beklenen somut sonucu terör örgütünün tavsiye edilmesidir” dedi.
"BAYRAĞIMIZIN BEDELİNİ ATALARIMIZ ÖDEDİ"
“Bu ülkenin tekliğinden, birliğinden ve bütünlüğünden en ufak bir taviz verilmeyecektir” diyen Canikli, “Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Biz bilmiyoruz. Bize taşın altına elinizi sokun diyorsunuz ama biz ne söz verdiğinizi, terör örgütüyle ne konuşuyorsunuz bilmiyoruz. Gelecekle ilgili ne tür taahhütte bulundunuz bilmiyoruz. ’Bize bildirin’ diyor. Kılıçdaroğlu, çok merak ediyorsa şimdi söyleyeceğim. Başkaları da söylüyor. Sayın Bahçeli biliyorsunuz, ihanetten başka bir kelime çıkmıyor ağzından. Diyorlar ki ‘Terör örgüyü neyin karşılığında silah bırakıyor. Neden bıraksın, sizin ‘Lütfen Silahı bırakın’ demenizle mi silahı bırakıyor’ diyorlar. Bunu anlamıyorlar, anlamalarını da kusura bakmasınlar bu kafa yapısıyla beklemiyoruz. Bu sürecin sonunda, ortasında ve başında ne olmayacak. Bu ülkenin tekliğinden, birliğinden ve bütünlüğünden en ufak bir taviz verilmeyecektir. Ülkenin birliğinin ve geleceğinin dolaylı yada doğrudan tehdit edebilecek, tehlikeye düşürebilecek federasyon, konfederasyon, demokratik özerklik gibi hangi isim altında olursa olsun, geleceği tehlikeye düşürecek hiçbir yönetim biçimi kabul edilmeyecektir. Söz konusu değildir. Ne konuşulmuştur, nede konuşulacaktır. Bu ülkenin başkenti Ankara’dır. Ankara kalmaya devam edecektir. Bayrağı bugünkü şekli ile belirlenmiş bütün Türkiye’nin her yerinde, Nevruz olaylarında bir sıkıntı yaşandı, ama ondan sonra Doğu ve Güneydoğu’da bütün faaliyetlerde Türk bayrağı şeref ile dalgalanıyor. Herkesin elinde. Bayrağın bedeli ödendi. Onun bedelini atalarımız ödedi. Bu topraklara sahip çıkarken bu toprakları korurken ödediler. Onu ortadan kaldırmaya hakkımız yok zaten. Bu ülkenin resmi dili, Türkçe’dir. Türkçe kalmaya devam edecektir. Burada bölünme var mı?" diye konuştu.
"BAZI KONULARI, ÇÖZÜME ZARAR VERME İHTİMALİNDEN DOLAYI KONUŞMUYORUZ"
Canikli, “Anayasamızda Türk kavramı kalmaya devam edecektir” diyerek, şöyle konuştu: “Sayın Bahçeli başta olmak üzere, birilerinin dediği gibi, ne Türk milletinin ne Türkiye’nin, ne de Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir yerden silinmesi mümkün değildir. Görüşmeler var elbette, görüşmesiz olmaz, görüşeceksiniz. Bazı konuları konuşmamamızın nedeni, sürece zarar verme ihtimalidir. İnşallah bu süreç, hayırlı bir şekilde sonuçlanacaktır. Olması gereken kardeşlik, bu topraklarda yüz yıl önce olduğu gibi, tekrar olacaktır”
"BÜTÜN SİYASİ GÖRÜŞLER, TERÖR KONUSUNDA ELİNDEN GELENİ YAPTI"
Terör sorununun terörist öldürmekle çözülmeyeceğinin altını çizen Nurettin Canikli, “Şuanda dağda 4-5 bin kadar terörist var. Bu zamana kadar 5 katı öldürüldü. Ama sorun çözülmedi, çözülmeyecek” diyerek şunları kaydetti: “Şuanda dağda Türkiye içinde ve dışında 4-5 bin kadar terörist vardır. Bu güne kadar öldürülen terörist sayısı 24 bindir. Yani dağdakinin beş katıdır. Sadece 1994 yılında 4 bin 111 terörist öldürülmüş. Neredeyse dağdaki terörist sayının tamamı kadar öldürülmüş. Bu süre içerisinde bütün siyasi partiler iktidar oldu. Sağı, Solu, ortası hepsi. Yani şunu söyleme imkanına sahip değiliz.’ Efendim o dönemde iktidara gelen hükümet yeterince tedbir almadı, eksik yaptı’ bütün siyasi görüşler bu konuda denendi. Onlarda ellerinden geldiği kadar bu mücadeleyi yapmaya çalışmışlar. Baktığınız zaman terörle mücadelenin en önemli kriteri terörist öldürmekse o yapılmış. Çokta başarılı olunmuş, beş katı öldürülmüş. Şuan dağdaki teröristi öldürsek, ayda yerine gelecek 5 bin teröristi daha öldürsek bu iş biter diyebilsek, desek sorun çözülebilir. Geçmişte şuan kinin beş katı kadar öldürülmesine rağmen çözülmemiş. Bundan emin değiliz. 2014 yılında 10 bin terörist öldürsek de sorun çözülmeyecek. Mecbur kalırsa bu millet sonuna kadar, eğer elinde başka bir argüman kalmaz, bütün yollar denendikten sonra bütün iyi niyetli yaklaşımlar politikalar ortaya konulduktan sonra sonuç alınamaz ve böyle bir araç elinizde kalırsa bu millet bedeli ne olursa olsun, sonuna kadar bu toprakların bağımsızlığı için her şeyi yapar, her şeyi yaparız. Canımızda dahil olmak üzere. Bundan yana bir problemimiz yok.”
“Etnik özellik siyasi bir talebe konu olmaz. Ayrı yönetilme, ayrı baş çekme ayrı toprak, ismine ne derseniz deyin, hiçbir şekilde onun için meşru bir talep olarak ortaya çıkılamaz“ diyen Canikli, “Etnik özellikler siyasi bir talebin konusu olamaz. ‘Efendim ben şu ırktanım. Ben bağımsız yönetilmek istiyorum’ diyemez. Bu toprakların geçmişinde ve geleceğinde böyle bir anlayış yoktur. Olamazda hangi etnik yapı olursa olsun, Hangi etnik köken olursa olsun. Kimse, ‘Efendim ben şu ırktanım, demokratik özerklik istiyorum’ diyemez. Dilini konuşabilirisin, kültürünü yaşayabilirsin, edebiyatını yaşayabilirsin bunda bir sorun yok. Kimse karışamaz buna. Ama buradan yola çıkıpta kimse siyasi talepte bulunamaz. Kırmızı çizgimizde budur. Bu çok önemlidir. Yani bu çözüm sürecinin yürütülmesini altın anahtarlarından bir kavramda budur. Etnik özellik siyasi bir talebe konu olmaz. Ayrı yönetilme, ayrı baş çekme ayrı toprak, ismine ne derseniz deyin, hiçbir şekilde onun için meşru bir talep olarak ortaya çıkılamaz. Bunu defalarca defalarca unutmayalım, altını da defalarca defalarca çizerek söylüyoruz” şeklinde konuştu.
İl Danışma Kurulu toplantısına, Nurettin Canikli’nin yanı sıra AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol, merkez ilçe başkanları, belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı.
(İHA)