Gazeteci Aydın Candabakoğlu, medyanın iktidarsızlaştırılarak susturma noktasına getirildiğini yazdı.
Abone olUzanlar'a ait 219 şirkete TMSF tarafından el konulması gazetecileri teridgin etti. Star gazetesi ve televizyonunun bundan sonra iktidarın borazanlığını yapma endişesi medyada dile getirilen yaygın görüş arasında.
İşte bu tehlikeye dikkat çeken yazarlardan Aydın Candabakoğlu, geçmişte Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının maruz kaldığı baskıların şimdi Uzan ailesine uygulandını belirterek, bunun yanlyış olduğunu yazdı.
Candabakoğlu, adalet ve hukuk hepimize lazım başlığıyla yazdığı köşesinde endişeleriri şu şekilde dile getiriyor:
Uzan Grubu'na yönelik operasyon, görüyoruz ki, medyayı 'iktidarlaştırarak' susturma noktasına gelmiş bulunuyor. Dikkat edin, yapılan 'devletleştirme' değil, daha kötüsü, 'iktidarlaştırma'dır. Bunun adını koyarken, yanlış yapmamalı.
Bazıları sevinç çığlıkları atıyor. İlginçtir, bu sevinç çığlıkları içinde, bir kısım medya da var. Hani, patronlarının sevinmesini anlarım da, gazetecinin 'rakip' de olsa bir medya organına iktidarın el koymasına alkış tutmasını, bırakın anlamayı, hafsalam almıyor.
Sanırım benzer bir operasyon, aylar önce Rusya'da yaşanmıştı. Devlet, bir televizyon kanalına atama yapmış ve ele geçirmek istemişti. İlk ayaklananlar, o televizyonun çalışanları olmuştu. Rusya'daki bütün meslektaşları da kendilerine destek vermiş ve
gazeteciler televizyon kanalını ele geçirip, devletin atadığı yöneticileri binaya dahi sokmamışlardı.
Bir kısım medyanın da bu olaylara çanak tutmasını eleştiren Candabakoğlu o olayların birgün bu operasyonu destekleyen kişilrin de başına gelebileceği uyarısında bulundu.
Demem o ki, bugün Uzan medyasının iktidarlaştırılmasına sevinenler, yarın aynı şeyler (bunu hiç dilemiyorum) başlarına gelirse,
yine boyunlarını büküp 'sen haklıydın' demesinler.
Hukuk, adalet, vicdan her zaman, hepimize lazım.
Bunu asla unutmayalım.
NOKTA...Sana yapılmasını istemediğin şey, başkasına yapılırsa hiç değilse sevinme...